Caesar Yasası’nın yürürlüğe girişi yaklaşırken Lübnan ekonomisi kaynıyor

Beyrut’ta dün kapalı olan bir döviz bürosu (AFP)
Beyrut’ta dün kapalı olan bir döviz bürosu (AFP)
TT

Caesar Yasası’nın yürürlüğe girişi yaklaşırken Lübnan ekonomisi kaynıyor

Beyrut’ta dün kapalı olan bir döviz bürosu (AFP)
Beyrut’ta dün kapalı olan bir döviz bürosu (AFP)

Lübnan’da karaborsada dolar döviz kuru konusunda bir kaos hali hakim. Bu durumda genellemeler ve güvenlik önlemlerinden bahsetmek mümkün değil. Bir doların fiyatı 5 bin Lübnan lirasını aştı. Lübnanlılar, geçim kaynakları ve yaklaşık olarak üç kat değer kaybeden mallarını koruma konusunda endişe ve korku içinde yaşıyor. Öte yandan Caesar (Sezar) Yasası’nın yakın zamanda uygulamaya gireceği göz önünde bulundurulduğunda bu endişeler artış gösteriyor. Bu yasayla ABD, Lübnanlı isimlere yeni yaptırımlar uygulayabilecek.
Ulusal Bilgi Ajansı’na göre dün dolar kurundaki artış, Sayda şehrindeki Riyad es-Sulh caddesindeki bazı döviz bürolarının, birçok dövizcinin tutuklanmasını protesto etmek için kepenklerini indirmesine neden oldu.
Ekonomi Uzmanı Violette Balaa, dolar kurunun artık bir tavanı olmadığını söylerken Ekonomist Velid Ebu Süleyman, dolar kurulunu sınırlandırmaya yönelik tüm girişimlerin bir sanrı olduğunu vurguladı. Ekonomistler, dolar kurunun yükselişini birkaç gün içinde yürürlüğe girecek olan Caesar Yasası ve bunun Lübnan ve Suriye üzerindeki etkisinden duyulan endişeye bağlarken, bu endişenin Şam’a yeşil döviz kaçırılmasına neden olduğunu ifade ettiler.
Balaa, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, dolar kurundaki yükselişin sebebinin siyasi olduğunu ve hükümet ve Cumhurbaşkanı’na duyulan güven eksikliği olduğuna işaret etti. Ayrıca “Hükümetin, piyasanın serbest kalmasının sonucunda meydana gelenlerle başa çıkmada ve Merkez Bankası'nın online platform aracılığıyla yaptığı tüm girişimleri ve döviz bürolarının bunun için belirli çerçeveler belirleme konusunda başarısız olmasının ardından dolar kuru artık belirli bir tavan tarafından yönetilmeyecek” dedi.
Öte yandan Ebu Süleyman, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Dolar pompalamaya devam edilirken döviz kurunu sınırlama girişimleri artık bir sanrı haline geldi. Ayrıca artış korkusu arz olmadığı halde yeşil paraya olan talebi arttırdı. Caesar Yasası’nın yürürlüğe girişinin yaklaşmasıyla birlikte Suriyeliler, Lübnan piyasasından dolar satın alımı konusunda tabiri caizse bir yarışa girdi. Öte yandan mazot ve un kaçakçılığı devam ediyor” şeklinde konuştu.
Ebu Süleyman, ithalatın azaltılması da dahil olmak üzere kurtarma tedbirleri yoluyla Lübnan'a olan güvenin geri kazandırılması için çalışmak gerektiğini ifade ederek, ekonomik krizin koronavirüs (Kovid-19) krizinden daha güçlü bir hale gelmesinin ardından havalimanının açılması gerektiğini düşünüyor. Süleyman bu durumun, Merkez Bankası’nın bir doların 3 bin 200 Lübnan lirasına ulaşmasının ardından ülkelerine para gönderemeyen yurtdışındaki Lübnan vatandaşlarının döviz girişi yapabilmesine katkıda bulunabileceğini söyledi.



Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
TT

Gazze'de onlarca açlık çeken insan İsrail savaş makinesinin kurbanı

İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)
İsrail'in çarşamba günü El-Bureyc mülteci kampındaki bir okulu bombalaması sırasında olay yerinden kaçan bir kızın video görüntüsü (Reuters)

İsrail güçleri, ABD yardımlarının dağıtıldığı noktalara akın eden Filistinlileri ve yardım kamyonlarının giriş yollarını hedef almaya devam etti. Bu saldırılar, özellikle mart ayında ateşkesin bozulmasından sonra, mayıs ayı sonundan beri yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.

Dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin güneyindeki Al-Tina Caddesi'nde Amerikan yardımlarının dağıtıldığı noktada toplanan 32 Filistinli öldürüldü. Yeni katliamda 100'den fazla kişi yaralandı. Bazıları ağır, diğerleri ise orta ve hafif yaralı. Dün Gazze'nin çeşitli bölgelerinde ölenlerin sayısı 70'e yükseldi.

Bölgeden Şarku’l Avsat’a konuşan bir görgü tanığı, İsrail tanklarının ateş açtığını, ardından küçük bir “quadcopter” insansız hava aracının yardım almak için gelen binlerce sivile doğrudan ateş açtığını söyledi.

Resim  Filistinliler, Gazze'deki Nuseyrat mülteci kampındaki bir yardım dağıtım merkezine düzenlenen İsrail hava saldırısının kurbanlarını taşıyor (AFP)

Tanık, yaklaşık 300 metre mesafeden rekor hızla gelen başka bir İsrail tankının, gençlerin bulunduğu bölgeye yaklaştığını, bazılarının etrafını çevreledikten sonra geri çekildiğini, insansız hava araçlarının (İHA) garip sesler çıkardığını ve sakinlerden bölgeyi terk etmelerini ve bir daha geri dönmemelerini istediğini anlattı.

Cuma günü, Gazze'nin güney ve orta kesimlerinde yardım bekleyen 14 Filistinli, yardım dağıtım noktalarında veya yaklaşık bir haftadır fiilen giriş yapamayan yardım kamyonlarının giriş yollarında her gün meydana gelen olaylarda hayatını kaybetti. Bazı durumlarda, İsrail güçlerinin işlediği katliamlarda çok sayıda kişi öldürüldü.

891 kişi öldü

İsrail, önceki olaylarda yardım dağıtım noktalarında meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlattığını iddia ederken, Hamas ise İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarını kapatarak, yardım ve mal girişini engellediğini ve açlık çeken sivilleri kasten hedef aldığını belirtiyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre dünkü olaydan önce, ABD kuruluşuna ait yardım dağıtım noktalarının açıldığı geçen mayıs sonundan bu yana 891 Filistinli öldürüldü, 5 bin 754'ten fazla kişi yaralandı.

CDF
Gazze Şeridi'ndeki gıda kıtlığı nedeniyle ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşayan Filistinli bir çocuk (EPA) 

Sağlık kaynaklara göre, kurbanların çoğu, tüm Gazze halkını etkisi altına alan gerçek bir kıtlık nedeniyle sağlık sorunları yaşayan ailelerine yardım ulaştırmak için yardım dağıtım merkezlerine gelen gençler ve genç erkekler.

Gazze Sağlık Bakanlığı, insani yardım arayanlara yönelik katliamların binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini belirterek, bölgenin, temel gıda maddelerinde ciddi kıtlık ve yaygın yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğunu ve bu felaketin sonuçlarını tedavi edecek tıbbi imkanların tamamen yetersiz olduğunu açıkladı.

Bakanlık, sağlık ekiplerinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm oranlarında belirgin bir artış gözlemlediğini belirtti ve uluslararası toplumun sessizliğinin devam etmesi halinde, benzeri görülmemiş bir sağlık ve insani felaketin yaşanacağı uyarısında bulundu. Bakanlık uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler kurumları ve insan hakları örgütlerini bu katliamları durdurmak ve gıda, ilaç ve yakıtın güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılması için insani koridorlar açmak üzere acil ve etkili adımlar atmaya çağırdı.

Sağlık Bakanlığı istatistikleri

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz aylarda Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve kıtlık nedeniyle 70'ten fazla çocuk hayatını kaybetti. Son üç ayda insani krizlerin ikiye katlanmasıyla birlikte bu sayının belirgin bir artış gösterdiği belirtildi.

Son üç gün içinde, iki buçuk yaşından küçük 4 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Sonuncusu dün sabah, Gazze şehrinde yaşayan Cavid el-Enkar adlı çocuktu.

SCDFGRT
Gazzeliler, Han Yunus'taki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta yiyecek bulma zorluğunun yanı sıra su bulmakta da zorlanıyor (AP)

Saha'da İsrail, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını, evlerini ve çeşitli hedefleri bombalamaya devam ediyor. Dün yaklaşık 36 kişi öldü. Ölenler arasında, Hamas hükümetine bağlı Nusayrat Polis Merkezi müdürü Ömer Akl'ın ailesi de var. Akl'ın eşi ve tüm çocukları da öldü.

İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana 58 bin 765 kişiye, yaralıların sayısı ise 140 bin 485 kişiye yükseldi. İsrail'in geçen ocak ayında yürürlüğe giren ateşkesin ardından savaşı yeniden başlatması sonucu 18 Mart'tan bu yana ölenlerin sayısı 7 bin 938 kişi oldu.

90 hedef saldırıldı

İsrail ordusu dün öğleden sonra, hava kuvvetlerinin son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 90 hedefi vurduğunu ve Gazze şehrinde kara operasyonlarını genişlettiğini açıkladı.

İsrail güçleri, özellikle Gazze ve Han Yunus şehirlerinin yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled bölgesinde bombalama ve kara operasyonlarını genişletiyor. Bu bölgede ilk kez bu kadar kapsamlı bir kara operasyonu gerçekleştiriyorlar. Daha önce, şehrin bitişiğindeki Cibaliye mülteci kampında en az üç kez operasyon düzenlemişlerdi.

FGTHYU
Filistinliler Nuseyrat mülteci kampındaki bir dağıtım noktasında yiyecek bulmakta zorlanıyor (AFP)

İsrail, mevcut operasyonların amacının “Hamas”a askeri baskı uygulamak olduğunu söylerken, Gazze'deki siviller bu saldırıların bedelini ödüyor. Bu operasyonlar sonucunda hayatını kaybeden çocukların ve kadınların görüntüleri ortaya çıkarken, “Hamas” İsrail'i halkına karşı kasıtlı katliamlar yapmakla suçluyor.

İsrailli subaylar, Yedioth Ahronoth gazetesine, özellikle Doha'da devam eden müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, operasyonlarını genişletmek için siyasi kadrodan onay beklediklerini söyledi. Gazze Şehri'nin orta ve batı kesimlerinde, çoğunluğu şehrin doğu kesiminden ve Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminden yerlerinden edilmiş yaklaşık 800 bin Filistinlinin yaşadığı bölgelerde operasyon planları olduğunu belirttiler.

Subaylar ayrıca, İsrail'in henüz kısmen girdiği Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat ve Deyr el-Belah bölgelerindeki kamplara düzenleme planları olduğunu da ifade etti.