Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu

Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu
TT

Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu

Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu.
 Altun, Twitter'ın yaptığı açıklamada kapatılan hesapların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek amacıyla açılan “sahte” hesaplar olduğu ve bu hesapların tek bir merkezden yönetildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu söyledi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'ın Türkiye'de bazı hesapları kapatma kararına ve kapattığı hesaplarla ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu.
Altun, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Twitter adlı sosyal medya platformu bu gece yarısı yaptığı bir açıklamayla Türkiye'de 7 binden fazla hesabın kapatıldığını duyurmuştur. Twitter'ın yaptığı açıklamada kapatılan hesapların Sayın Cumhurbaşkanımıza destek amacıyla açılan ‘sahte' hesaplar olduğu ve bu hesapların tek bir merkezden yönetildiği iddiası gerçek dışıdır. Hesapların kapatılması kararına dayanak olarak öne sürülen birtakım dokümanların da bilimsellikten uzak, taraflı ve siyasi saiklerle oluşturulduğu açıkça görülmektedir. Merkezi Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan bir şirketin almış olduğu kararı, ideolojik yaklaşımlarını bilimsel veri olarak pazarlamaya kalkışan birtakım eşhas tarafından hazırlanmış raporla meşrulaştırma çabası tarihi bir skandaldır. Tek bir teknik kanıt sunulmaksızın, tamamen varsayımlardan hareketle, ilgili-ilgisiz birçok sosyal medya hesabını aynı potada eritme amacı taşıdığı açık olan bu adımın atılması, yine somut dayanaktan yoksun şekilde Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ve bir siyasi hareketin zan altında bırakılması kabul edilemez. Şeffaflık ve ifade hürriyeti kılıfına saklanmış bu ceberut yaklaşım bir kez daha göstermiştir ki, Twitter bir ticari sosyal medya kuruluşu olmanın ötesinde belirli bir siyasi ve ideolojik yaklaşımı benimseyen, bu yaklaşımına uymadığını düşündüğü tüm kullanıcılara ve aktörlere çamur atmaktan çekinmeyen bir ideolojik kara propaganda makinasına dönüşmüştür. Çok yakın geçmişte özellikle ABD'de şahit olduğumuz tartışmalar da düşünüldüğünde, Twitter'ın siyaseten Türkiye Cumhuriyeti'ni konumlama arzusu, kuruluşun PKK ve FETÖ gibi Türkiye'ye düşman yapıların kara propaganda faaliyetlerine kol kanat germe isteği ve Türk siyasetini dizayn etme hevesi net bir şekilde görülmektedir. Geçmişte bu tür yollara tevessül etmiş birçok yapının nihayetinde nasıl bir akıbetle baş başa kaldığını bu şirkete hatırlatmak isteriz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti hiçbir surette sahteciliğe, manipülasyona ve dezenformasyona geçit vermeyecek, ülkemizde ve tüm dünyada her zaman hakikati, hür düşünceyi ve dijital farkındalığı güçlendirmek için çalışmaya devam edecektir.”



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.