Satürn’ün ünlü uydusunun gezegenden düşünülenden 100 kat hızlı uzaklaştığı belirlendi

Cassini'den gelen fotoğrafların birleştirilmesiyle elde edilen görselde Satürn'ün Merkür'den büyük uydusu Titan görülüyor (NASA)
Cassini'den gelen fotoğrafların birleştirilmesiyle elde edilen görselde Satürn'ün Merkür'den büyük uydusu Titan görülüyor (NASA)
TT

Satürn’ün ünlü uydusunun gezegenden düşünülenden 100 kat hızlı uzaklaştığı belirlendi

Cassini'den gelen fotoğrafların birleştirilmesiyle elde edilen görselde Satürn'ün Merkür'den büyük uydusu Titan görülüyor (NASA)
Cassini'den gelen fotoğrafların birleştirilmesiyle elde edilen görselde Satürn'ün Merkür'den büyük uydusu Titan görülüyor (NASA)

NASA ve İtalyan Uzay Ajansı’nın yeni araştırması, Satürn'ün uydusu Titan'ın gezegenden daha önce düşünüldüğünden daha hızlı uzaklaştığını ortaya koydu.
Titan’ın uzaklaştığı aslında bilinen bir olguydu. Ama bilim insanları bu olayın  beklediklerinden 100 kat daha hızlı gerçekleştiğini tespit etti.
Cassini uzay aracından gelen görüntüleri kullanan araştırmacılar Titan’ın arkasında görünen yıldızları haritalandırdı ve uydunun pozisyonundaki değişimleri izledi.
Araştırmacılar, bulgularını doğrulamak için bağımsız bir veri kümesiyle karşılaştırdı. Bu da yine Cassini tarafından toplanan radyo bilimi verileriydi. 
Söz konusu teknik sayesinde Titan'ın gezegeninden yılda yaklaşık 11 santimetre kadar uzaklaştığı keşfedildi.
Times of India'ın haberine göre bulgular, astronomların yıllardır çözmeye çalıştığı bir meselenin açıklığa kavuşmasını sağlayabilir.
Bilim insanları Satürn’ün Güneş Sistemi’nin ilk günlerinde, 4,6 milyar yıl önce oluştuğunu biliyor. Ancak gezegenin halkalarının ve 80’den fazla uydunun bulunduğu sisteminin ne zaman oluştuğu hala muamma.
Titan ve Satürn arasındaki mevcut mesafe de 1,2 milyon kilometre olarak belirlendi. Buradan yola çıkarak yeniden hesaplanan uzaklaşma oranı, yolculuğun başlangıcında uydunun Satürn’e çok daha yakın olduğunu gösterdi. Bu da tüm sistemin düşünülenden daha hızlı genişlediği anlamına geliyor.
Nature Astronomy adlı hakemli bilim dergisinde yayımlanan çalışmanın başyazarı Valery Lainey, şunları söyledi:
"Bu bulgu, Satürn sisteminin yaşı ve uydularının oluşumunu gösterecek yapbozun önemli bir parçasını ortaya koydu."
NASA’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre başka uydu sistemlerinde de yaşanan uzaklaşmanın nedeni, gelgitler esnasında oluşan enerji.
Kabarmalar ve çökmelerle açığa çıkan enerji, gezegenden uyduya transfer oluyor ve uydunun giderek uzaklaşmasına sebebiyet veriyor. Benzer şekilde Ay’ın da Dünya’dan her yıl 3,8 cm uzaklaştığı biliniyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news