Rola Yusuf
Suriye’nin güneyindeki Suveyda halkı, Suriye lirasının değer kaybetmesiyle bağlantılı olarak benzeri görülmemiş bir pahalılık dalgasının ardından, geçen hafta şehrin çeşitli yerlerindeki barışçıl gösterilerde hükümetin istifası ve vatandaşların iyi bir hayata sahip olması talebinde bulunuyor. Bu hareket 2011'de patlak veren halk ayaklanmasını hatırlatıyor.
Dış güçlerin ülkeyi terk etmesi talebi
Cebel ed-Dürzi'deki göstericiler, Rus ve İranlı dış kuvvetlerin Suriye’yi terk etmesini talep ediyor. Buna karşılık rejim yanlısı halk ise rejimin desteklediği miting ve yürüyüş düzenliyor.
Başkent Şam'a 100 km uzaklıkta bulunan Suveyda’daki göstericilerin 13 Haziran Cumartesi sabahı rejimin düşmesi çağrıları, dokuz yıl önceki barışçıl halk hareketini hatırlattı. Başkent Şam'daki siyasi çevreler, bilhassa ülkenin yeni patlamalara tahammülü kalmadığı düşünüldüğünde bu gelişmenin tehlikeli arz ettiğini düşünüyor. Zirâ ülkenin rejimin destekleyici kitlesine zarar verecek şekilde kötüleşen ekonomik vaziyetin içinde olduğu bir vakitte rejim ise olup bitenlerden endişe ediyor.
Gözlemciler, 16 Haziran itibariyle geçerli olacak olan Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası kapsamındaki yaptırımların yansımalarını ülkedeki ekonomik durumdan sorumlu tuttu.
Dera valiliği de halk hareketine katılarak iktidar karşıtı protestolarda bulundu. Protestolara katılan bir aktivist, “Halk, tahammül edilemeyecek kadar zor bir aşamaya girdi. Suriyelilerin yüzde 85’i yoksulluk sınırı altında” ifadelerinde bulundu.
“Yaşamak istiyoruz”
Suveyda’da otoriteye karşı çıkan barışçıl hareketteki gençler; ildeki seçkinlere, şeyhlere ve genel olarak halka seslendikleri bir açıklamada bulundu. Protestolara devam edeceklerini belirttikleri açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Sizi çıkmaza soktuğumuzu biliyoruz, zirâ siz de emrivaki gücü ile halkın yanında durmak arasında kaldınız. Yaşamak istiyoruz. Siz, kabul edip saygı duyduğumuz seçimleriniz ve fikirlerinizle uzun seneler yaşadınız ve yaşamaya devam ediyorsunuz. Size karşı yükselmeyeceğiz, her zamanki gibi size boyun eğeceğiz. Ancak bir şey dışında. Bu sefer seçim yapma hakkımızın önüne geçmenizi istemiyoruz.”
Aklın sesi
Dürzi toplumu dini önderlerinden Şeyh Halid el-Hannavi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada kaostan kaçınmanın ve akıl ile bilgeliğin sesini ön plana çıkarmanın gerekliliğini vurgulayarak şöyle söyledi:
“Krizin başlangıcından bu yana, tutumumuz Suriye'deki sivil barış üzerineydi; tüm tezahürleriyle savaşa karşı durduk. Halkın birliğini korumaya, ilkeler, gelenekler ve devlet hakkındaki çatışmayı, dağılmayı ve fitneyi engellemeye çalıştık. Çoğunlukla şeyhlerin tek bir fikri var: Bu ülkede savaşılmasını asla kabul etmiyoruz. Suriye, halkı da kendisi de bilinçli olan bir ülkedir. Halkın hak talebi, yıkıcı düşünceye yönelim olmaksızın yürürlükteki yasalara dahil edilmelidir. Bu konuyu bilinçli olarak ele alıyoruz. Vatandaşın hakları ve görevleri vardır. Kana (soya) bakmaksızın vatanseverliğe odaklanıyoruz. Zirâ vatan, içinde yaşayan herkes ile bir bütündür. Aklın meşihati, arzular ve mizaçlar ile değil de dini, ahlaki, ulusal, yasal temeller üzerine çalışır. İl, mezhep veya herhangi bir parti içerisinde herhangi bir karışıklığı kabul etmiyoruz. Nezaket diye bir şey olduğu gibi, bizim de kültür ve tarihimizde görgü kurallarımız ve geleneklerimiz var. Kökenlerimizden ayrılmış değiliz”
Muhalefetin konumu
Yurtiçi ve yurtdışındaki muhalefet ise bu siyasi harekete destek olduğunu ifade etti. Independent Arabia'ya konuşan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel kurul üyesi Yasir Ferhan, hareketin hatlarının zamanla netleşmesini, devrime katılanların da Suveyda halkı ile birleşmesini umduğunu söyledi. Aynı zamanda “Halk hareketini yalnızca yaşam koşullarına bağladığımız zaman Suveyda’ya insaflı davranmış olmayız. Zirâ Cebel ed-Dürzi halkının onurlu arzusu; derin özgürlük ve haysiyetten geçiyor. Rejimin bu arzuyu saklama çabaları, beyhudeydi. Nitekim bugün ortaya çıkan bu arzu, dahilinde çok sayıda politik, sosyal ve ekonomik sebep barındırıyor” ifadelerini kullandı.
Suveyda’daki hareketin tüm Suriyelilerin meşru ve birikmiş dertlerini dile getirdiğini söyleyen Ferhan, açıklamalarına “Beşşar Esed'in uzun vadede Suriye ve bölgedeki kazanımlarını ve çıkarlarını koruyamayacağının farkına varan Rusya, onu her an oynayabileceği bir kart olarak elinde tutuyor. Bu karttan vazgeçmesi için bunun bedelini ödeyecek alternatif birinin çıkmasını bekliyor” ifadeleriyle devam etti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Suveyda’daki ‘Yaşamak istiyoruz’ hareketi, ekonomik çöküşe paralel olarak çevresini genişletiyor. Gözlemciler, ekonomik ve politik yaklaşım değişmediği sürece alınacak tüm önlemlerin, özellikle de Başbakan İmad Hamis’in görevden alınıp bir yenisinin atanmasının, bu hareketi durdurmayacağı görüşünde.