Zarif, İdlib konusunda görüşmeler gerçekleştirmek için Türkiye’de

Ruslarla gerçekleştirilen ortak devriye kapsamında Halep ve Lazkiye arasındaki uluslararası karayolunda konuşlanan Türk askeri. (AFP)
Ruslarla gerçekleştirilen ortak devriye kapsamında Halep ve Lazkiye arasındaki uluslararası karayolunda konuşlanan Türk askeri. (AFP)
TT

Zarif, İdlib konusunda görüşmeler gerçekleştirmek için Türkiye’de

Ruslarla gerçekleştirilen ortak devriye kapsamında Halep ve Lazkiye arasındaki uluslararası karayolunda konuşlanan Türk askeri. (AFP)
Ruslarla gerçekleştirilen ortak devriye kapsamında Halep ve Lazkiye arasındaki uluslararası karayolunda konuşlanan Türk askeri. (AFP)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün, İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile son dönemdeki gerilimin gölgesinde Suriye, özellikle de İdlib’deki gelişmelerin ele alındığı görüşmeler gerçekleştirecek. Gelen haberler, geçtiğimiz 5 Mart’ta Türkiye ve Rusya ile imzalanan ve 6 Mart’tan bu yana uygulamada olan ateşkesin ihlal edildiği yönünde.
Türkiye’deki diplomatik kaynaklar, görüşmelerde Suriye’deki politik sürecin de ele alınacağını aktardı. Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası meseleleri görüşmek üzere Türkiye’ye ziyaret düzenleyeceği belirtildi. Diplomatik kaynaklar da Zarif’in İstanbul’u ziyaret edeceğini bildirdi.
Diğer yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun da aynı zaman da İstanbul’a bir ziyaret gerçekleştirmesi planlanıyordu ancak söz konusu ziyaret ani bir şekilde iptal edildi.
Bu ziyaretlerin zamanlaması Türkiye-Rusya ve İran arasında gerçekleştirilmesi planlanan üçlü toplantının pazar günü İstanbul’da yapılması olasılığını gündeme getirdi. Ancak plan, Rus bakanların, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki anlaşmaya dayalı olarak Libya dosyasını ele almak üzere planlanan görüşmeyi gerçekleştirmemeleri nedeniyle değişti. Türk basınında çıkan haberlerde Rus heyetiyle Suriye’deki durumun da görüşüleceği bildirilmişti.
İdlib, son günlerde rejim ve ona bağlı milisler tarafından Cebel ez-Zaviye bölgesinde gerçekleştirilen saldırılarda artışa tanık oldu. Bu, geçen mart ayında Moskova tarafından imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından Rus uçakları tarafından gerçekleştirilen ilk hava operasyonu oldu. Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) bölgeye toplanmasının ardından bu alan şiddetli saldırıya tanıklık etti.
Türkiye, İdlib’deki gerilimi azaltma noktalarında konuşlandırılan gözlem noktalarında yapılan askeri takviyelerini yoğunlaştırdı. Geçtiğimiz iki gün içinde, daha önce kurulanlara ek olarak iki gözlem noktası daha kuruldu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib’deki ateşkes ihlalinden, kim oldukları hakkında herhangi bir bilgi vermeden ‘aşırılık yanlılarını’ sorumlu tuttu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, rejim ve radikal milislerden ihlallere son verilmesini talep etti. Moskova anlaşmasının halen geçerli olduğunu ve Türkiye’nin bu anlaşmayı kalıcı bir ateşkes haline getirmeye çalıştığını söyledi.
İdlib’deki durum dün Rus hava operasyonlarının ardından kısmi olarak sakinleşti. Geçtiğimiz cumartesi gece geç saatlerde, el-Bara ve Cebel ez-Zaviye’deki Kefranbal eteklerine saldırılar gerçekleştirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), tarafından yapılan açıklamada, Rus savaş uçakları tarafından yaklaşık dört hava saldırısı gerçekleştirildiği bildirilirken yaşanan can kayıpları hakkında bilgi verilmedi.
SOHR’un açıklamasında HTŞ’nin dün bilinmeyen nedenlerle Eriha’dan İdlib’in batı kırsalındaki Mahambel’in ilerisine kadar, Halep- Lazkiye arasındaki M4 karayolundaki barikatlarını temizlediği aktardıldı.
HTŞ’nin adımları, ürkiye, Rusya ve İran arasındaki görüşmelerin ilanı ile eşzamanlı olarak atıldı. Kaynaklar, Rus tarafına olumlu bir sinyal vermek için bu adımın Türkiye ile koordineli olabileceğini öne sürdü.
Türkiye ve Rusya geçtiğimiz 15 Mart’tan bu yana M4 karayolunda ortak askeri devriyeler gerçekleştiriyor. Devriyeler sık sık saldırılara maruz kalıyor. Şu ana kadar toplamda 16 ortak devriye gerçekleştirildi.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.