Yemen riyali yabancı para birimi karşısında hızla çöküyor

Yemen Merkez Bankası Başkanı Dr. Muhammed Zemmam (SABA)
Yemen Merkez Bankası Başkanı Dr. Muhammed Zemmam (SABA)
TT

Yemen riyali yabancı para birimi karşısında hızla çöküyor

Yemen Merkez Bankası Başkanı Dr. Muhammed Zemmam (SABA)
Yemen Merkez Bankası Başkanı Dr. Muhammed Zemmam (SABA)

Yemen riyalinin bu hafta başında yabancı para birimleri karşısında yeni bir çöküş yaşaması, birçok borsa şirketinin kapılarını kapatmasına ve sabit para birimini satmaktan vazgeçmesine neden oldu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Aden’deki bankacılar, bankacılık piyasasında bir doların fiyatının 800 riyali aşmasının, Husi milislerin 2014 yılında gerçekleştirdiği darbeden bu yana Yemen para biriminin tanık olduğu en büyük düşüş olduğunu bildirdi.
Husilerden kurtarılan bölgelerdeki hükümet yetkilileri, aylık maaşlarından mahrum kalacakları konusunda endişelenirken, tüm bunların ülkede hali hazırda kötüleşen ekonomik duruma yansıyacağı ve insani durumu daha da kötüleştireceği düşünülüyor.
Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı silahlı unsurlar, iki gün önce Aden limanından Merkez Bankası’na nakli sırasında içinde 80 milyar Yemen riyali olduğu tahmin edilen yaklaşık 7 konteyneri ele geçirdi.
Meşru Yemen hükümeti olayı kınayarak, ‘çeteler tarafından yapılan barbarca bir eylem’ olarak nitelendirdi.
Resmi kaynaklardan yapılan açıklamaya göre Yemen hükümeti, Güney Geçiş Konseyi’ni suçlayarak, Riyad Anlaşması'nın uygulanmasını reddetmeye devam ettiğini vurguladı.
Açıklamada, “Yemen halkı, bu gruplardan sorunları ve acıları için küçük bir sorumluluk taşımasını beklerken, onlar her gün pratik olarak anlaşmanın uygulamasını terk etmekle kalmıyor, bu eylemleri ile Merkez Bankası’nın itibarını, ulusal para birimi ve ekonomiyi olumsuz etkiliyor” denildi.
Yemen Bakanlar Kurulu ise Yemen riyalinin yabancı para birimleri karşısında hızla değer kaybetmesinden kaynaklanabilecek ciddi tehlikeler konusunda uyardı.
Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı sözde Öz Yönetim Ekonomi Komitesi de, Merkez Bankası’nın parasına el konulmasını haklı göstermeye çalışan bir açıklama yaparak, bu eylemin ‘toplumun çıkarlarını korumanın yanı sıra yerel para biriminin çöküşü ve bunun vatandaşın hayatına daha fazla yansıtılmasını önleme görevinden kaynaklandığını’ öne sürdü.

Açıklamada ayrıca şu ifadeler kullanıldı;
“Bu önlem, bankanın iş akışını düzeltmeyi,  yerel para birimine karşı döviz kurundaki artışı engellemek için ciddi ve etkili tedbirler almasını sağlamayı amaçlıyor. Bu önlem aynı zamanda yolsuzluk kaynaklarını kurutmak ve terörizmi desteklemek için kamu parası kullanılmasından kaçınmak için uygulanan tedbir paketi kapsamında geliyor.”
Güney Geçiş Konseyi, bununla birlikte Merkez Bankası’nı, Eylül 2016'da Aden'e transfer edildiğinden beri iki trilyon riyal basmakla suçlayarak, bunun enflasyon ve yerel para biriminin döviz karşısında bozulmasına neden olduğunu iddia etti.
Yemenliler, meşru hükümet ve Güney Geçiş Konseyi arasındaki askeri, politik ve ekonomik çatışmayı sonlandırmak için en iyi çözümün 5 Kasım'da Suudi Arabistan’ın desteğiyle varılan Riyad Anlaşması hükümlerinin uygulanması olduğuna inanıyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe