ABD: Kanada ve Meksika sınırları 21 Temmuz’a kadar kapalı kalacak

ABD ve Kanada sınır kapısı (Reuters)
ABD ve Kanada sınır kapısı (Reuters)
TT

ABD: Kanada ve Meksika sınırları 21 Temmuz’a kadar kapalı kalacak

ABD ve Kanada sınır kapısı (Reuters)
ABD ve Kanada sınır kapısı (Reuters)

Yetkililerin salı günü yaptığı açıklamaya göre ABD, kovid-19 salgının ardından uygulanan seyahat kısıtlamalarını üçüncü defa uzatarak Kanada ve Meksika ile sınırlarını 21 Temmuz’a kadar kapalı tutma konusunda anlaştı.
Fransız haber ajansının (AFP) aktardığına göre, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD-Kanada sınırını kapatılmasının uzatıldığını, Meksika Dışişleri Bakanlığı da ABD ile sınırın kapalı kalacağını duyurdu.
Serbest ticaret anlaşması olan bu üç ülke,koronavirüs (kovid-19) Kuzey Amerika’yı sardığında  zorunlu olmayan seyahatler için sınırları ilk defa 21 Mart’ta kapatmışlardı ancak sınırların kapatılması ticareti kapsamıyordu.
Trudeau, “Kanada ve ABD, sınırlarında yürürlükte olan tedbirlerin 21 Temmuz’a kadar (30 gün daha) uzatılmasına karar verdi.” ifadelerini kullandı. “Bu kararın koronavirüs ile mücadele zamanında sınırın iki yanındaki kişileri koruyacağını” sözlerine ekledi.
Meksika Dışişleri Bakanlığı ise ülkenin ABD ile olan 3 bin 145 kilometrelik sınırında uygulanan yolculuk kısıtlamalarının 21 Temmuz’a kadar uygulanmaya devam edileceğini duyurdu.
8 bin 900 kilometrelik ABD-Kanada sınırı dünyadaki en uzun sınır. Salgından önce her gün ortalama 400 bin kişi ABD-Kanada sınırından geçiyordu. İki ülke arasındaki sınırlardan geçen malların değerinin ise 1,7 milyar dolar (2,4 milyar Kanada doları) olduğu tahmin ediliyordu
Kanada Hükümetinin istatistiklerine göre ticareti etkilemeyen sınırların kapatılması geçişlerin yüzde 95 oranında azalmasına neden oldu.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.