Vaka sayıları yükselirken Körfez ülkeleri normal hayata dönüşü sürdürüyor

Kuveyt Başbakanı: Henüz salgınla mücadelede güvenli bölgeye ulaşmadık

Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid el-Hamad es-Sabah  dün Millet Meclisi'nde (KUNA)
Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid el-Hamad es-Sabah dün Millet Meclisi'nde (KUNA)
TT

Vaka sayıları yükselirken Körfez ülkeleri normal hayata dönüşü sürdürüyor

Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid el-Hamad es-Sabah  dün Millet Meclisi'nde (KUNA)
Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid el-Hamad es-Sabah dün Millet Meclisi'nde (KUNA)

Körfez ülkeleri geçen aya göre daha fazla vaka kaydedilmesine rağmen çoğu ülke benzer uygulama stratejilerine göre işletme sektörleri, camiler, ibadet yerleri ve ticaret sektörünün kısmi açılışı ile normal hayata dönüş uygulamalarına devam ediyor.

Suudi Arabistan: Toplam vaka sayının 136 bin 215’e yükseldi
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı salı günü 4 bin 267 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayının 136 bin 215’e yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık bin 650 kişinin daha iyileşmesiyle toplam iyileşen hasta sayısının 89 bin 540’a ulaştığını, ölü sayısının bin 52’ye yükseldiğini açıkladı.
Bakanlık aktif vaka sayısının 45 bin 723’e, kritik olan hasta sayısının ise bin 910 kişiye yükseldiğini bildirdi.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, ülkedeki koronavirüs salgını ile ilgili basın toplantısında yoğun bakımda tedavi gören hastaların yüzde 80’nden fazlasının yaşları 30 ve üstü ile sınırlı olduğunu, tedavilerinde yoğun bakım gerekmediği ve yoğun bakımdaki hastaların üçte birinin ise solunum cihazına ihtiyaç duyduğunu açıkladı.
Bakanlık Sözcüsü, yoğun bakımda bulunan hastaların yüzde 50’sinin kronik rahatsızlığının olduğunu ve komplikasyonlara açık riskli grupta olduklarını bildirdi. 
Dr. Muhammed el-Abdulali, laboratuvar testi yaptırmak isteyen kişilerin “Sıhhati” uygulamasını kullanabileceklerini, hastalık semptomlarının varlığından şüphe eden kişilerin Krallığın tüm bölgelerinde bulunan “Tatman” kliniklerine gidebileceklerini ayrıca “Mev’id” uygulaması üzerinden randevu alarak test yaptırabileceklerini belirtti.

Kuveyt: Toplam 37 bin vaka
Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid el-Hamad es-Sabah, sağlık yetkililerinin, şimdiye kadar yaklaşık 37 bin vaka ve yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybettiğini gösteren istatistiklerine dikkat çekerek, Kuveyt’in “koronavirüs ile mücadelede henüz güvenli bölgeye ulaşmadığını” belirtti.
Sabah, dün Ulusal Meclis’te yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 44 olduğunu, bunun dikkate alınması gerektiğini ve gelecek dönem içerisinde de çalışmaların aynı özveri ile tamamlanması gerektiğini dile getirdi.
Sabah, “Ramazan ayının son on gününde kısıtlamaların uygulanmaması ve gerçekleşen rahatlamaya” dikkat çekerek, Kuveyt’in bu sağlık krizini ile olumlu bir şekilde ele aldığını açıkladı.
Sabah “Bu konuda iş birliğinin son derece önemli olduğunu, Hükümetin, işbirliğinin sürdürülmesi ve talimatların izlenilmesine güvendiğini” dile getirdi. Hükümetin son zamanlarda hastalığa yakalanan vatandaşların sayısındaki artıştan endişe duyduğunu, aynı şekilde sakinlerin durumunun da hükümet için önemli olduğunu belirten Sabah, zararı azaltmak ve güvenli bölgeye birlikte ulaşmak için herkesin görevlerini yerine getirmesi gerektiğini” belirtti.
Kuveyt’te dün Kovid-19 sebebiyle 5 kişi hayatını kaybetti. Şimdiye kadar kaydedilen ölüM sayısı 303’e yükseldi.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı, son 24 saat içerisinde 527 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece toplam vaka sayının 36 bin 958’e yükseldiğini duyurdu. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Abdullah es-Sened, kaydedilen 527 vakanın 264’ünün Kuveyt vatandaşı, diğerlerinin farklı uyruklardan sakinlerden oluştuğunu belirtti.
Kuveyt’te dün 675 kişi sağlığına kavuşmasıyla toplam iyileşen hasta sayısı 28 bin 206’ya ulaştı.

Umman: Toplam vaka sayısı 25 bin 269’a yükseldi
Umman’da dün 6 kişinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile ülkede Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 114’e yükseldi.
Umman Sağlık Bakanlığı dün 745 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 25 bin 269’a yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı virüsün yayılmasından bu yana 11 bin 89 hastanın iyileştiğini açıkladı.

Bahreyn: Hayatını kaybeden kişi sayısı 47’ye yükseldi
Bahreyn’de dün 80 yaşında bir kişinin hayatını kaybetmesi ile ülkede virüs sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı 47’ye yükseldi.

Katar: Vaka sayısı 82 bin 77’ye yükseldi
Katar’da dün 4 kişinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile ülkede kaydedilen ölü sayısı 80’e yükseldi.
Katar Sağlık Bakanlığı dün bin 201 yeni koronavirüs vakasının kaydetti böylece toplam vaka sayısı 82 bin 77’ye yükseldi.
Sağlık Bakanlığı,  bin 780 vakanın sağlığına kavuştuğunu böylece toplam iyileşen vaka sayısının 60 bin 461 kişiye ulaştığını bildirdi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.