Bilim insanları: Sibirya volkanları tarihteki en büyük yok oluşun nedeni

Sibirya yanardağlarını temsil eden bir görüntü
Sibirya yanardağlarını temsil eden bir görüntü
TT

Bilim insanları: Sibirya volkanları tarihteki en büyük yok oluşun nedeni

Sibirya yanardağlarını temsil eden bir görüntü
Sibirya yanardağlarını temsil eden bir görüntü

Arizona Üniversitesi'nden bir bilim ekibi, Sibirya'daki kömür ve organik madde yanmasının Permiyen-Triyas adı verilen en büyük kitlesel yok oluşun üzerindeki etkisini doğrulayan ilk doğrudan kanıtı sundu.
O dönemde neler olduğuna dair yeni bilimsel veriler, küresel ısınmanın bir sonucu olarak dünyanın tanık olduğu yıkıcı iklim değişiklikleri hakkında bir uyarıya neden oldu. Bilim adamları, yanan hidrokarbonlar, kömür, asit yağmuru ve ozon tabakasındaki delikler de dahil olmak üzere bugünlerde gezegende meydana gelen olayların iklim değişikliklerine ve dünya tarihinin en büyük tükenişine neden olan 250 milyon yıl önce gerçekleşen Permiyen-Triyas yok oluşu olarak bilinen yaşam tarzının çeşitli biçimlerine bir şekilde benzediğine dikkat çekti.
250 milyon yıldan fazla bir süre önce dünya yüzeyindeki sıcaklık artışı ve Sibirya'daki devasa volkan patlamasının neden olduğu gaz emisyonunun yanı sıra, geniş alanlarda organik maddelerin yanması da dahil olmak üzere Permiyen yok oluşunun nedenleri hakkında birden fazla hipotez söz konusu. Yakın zamana kadar bu hipotezi destekleyen kanıtlar dolaylıydı. Son olarak, Arizona Üniversitesi'nden bilim insanlarından oluşan bir ekip, Sibirya'daki volkanik kayalardan alınan 450 kg örneği analiz eden 8 ülkeden 30 bilim adamının katıldığı 6 yıl süren çalışmalar sonucunda bunun ilk doğrudan kanıtını sağlayabildi.
Bilim insanları bu örneklerde Sibirya'dan Kuzey Kutbu'nun Kanada bölgelerine getirilen yanmış odunlar, kömür ve diğer organik malzemelerden bazı parçaları elde etti. Sibirya'daki uzun süreler boyunca akan büyük lav volkanlarının büyük miktarlarda kömür ve organik madde yaktığının kanıtı sayılan bu verilerin küresel ısınmaya neden olduğu ve bu sırada okyanusun ekvatoral kısmındaki sıcaklığın 40 santigrat dereceye ulaştığı belirtildi. Permiyen yok oluşu, dünya tarihinin biyosferindeki en büyük felaketlerden biri olarak biliniyor. Bu olayda tüm deniz türlerinin yüzde 96'sının ve omurgalıların yüzde 73'ünün soyu tükendi.



Gladyatör şeklinde çok nadir bir bıçak sapı keşfedildi

Uzmanlar, bıçak sapının gladyatörün bir hayranı tarafından yaptırılmış olabileceğini düşünüyor (English Heritage)
Uzmanlar, bıçak sapının gladyatörün bir hayranı tarafından yaptırılmış olabileceğini düşünüyor (English Heritage)
TT

Gladyatör şeklinde çok nadir bir bıçak sapı keşfedildi

Uzmanlar, bıçak sapının gladyatörün bir hayranı tarafından yaptırılmış olabileceğini düşünüyor (English Heritage)
Uzmanlar, bıçak sapının gladyatörün bir hayranı tarafından yaptırılmış olabileceğini düşünüyor (English Heritage)

Birleşik Krallık'ta gladyatör şeklinde 2 bin yıllık bıçak sapı bulundu. Uzmanlar bu çok nadir keşfin, gladyatörlerin ününün ne kadar geniş bir alana yayıldığını gösterdiğini söylüyor. 

Roma İmparatorluğu'nun meşhur savaşçıları olan gladyatörleri tasvir eden kupa, seramik ve heykelcik gibi çok fazla tarihi eser ortaya çıksa da Britanya'da bunlara epey nadir rastlanıyor. 

İngiltere'deki Tyne Nehri'nde yürütülen çalışmalarda bu eserlerden biri ortaya çıktı. Yaklaşık 300 yıl boyunca Roma İmparatorluğu'nun kuzeybatı sınırını belirleyen Hadrian Duvarı yakınında gladyatör şeklinde bir bıçak sapı keşfedildi. 

Tarihi bölgeyle ilgilenen hayır kuruluşu English Heritage'a göre yaklaşık 2 bin yıl önceye tarihlenen eserde, miğfer ve kalkanıyla bir "secutor" gladyatör tasvir ediliyor. 

Latince "kovalayan, takip eden" gibi bir anlam taşıyan secutor, yakın dövüş uzmanı olan ve iyice zırhlanmış gladyatörleri ifade ediyordu. Bu savaşçılar, kendilerini ağ kullanarak yere sermeye çalışan retiarius (Latince "ağ adam") gladyatörlerle karşı karşıya geliyordu.

English Heritage'ın Hadrian Duvarı ve Kuzeydoğu Koleksiyonları Küratörü Frances McIntosh, Britanya'da gladyatörlere dair böyle eserlerin çok nadir görüldüğünü söyleyerek ekliyor:

Böylesine iyi korunmuş ve ilginç bir parça bulmak özellikle dikkat çekici. Bu güzel bıçak sapı, Roma İmparatorluğu'nun en ucundaki Hadrian Duvarı'na kadar uzanan bu ünlü kültürünün ne kadar yaygın olduğunun bir kanıtı.

Bıçak sapındaki gladyatörün sol elinin öne doğru uzanması, kılıcı bu eliyle kullandığına işaret ediyor.

Antik Roma'da solaklık, gladyatörler için talihsiz bir durum olarak görülse de avantaj kazanmak için savaşçıları bu şekilde eğitenler de vardı. 

English Heritage'a göre figürün solak olması, bıçak sapında herhangi birinin değil spesifik bir gladyatörün tasvir edildiği anlamına gelebilir. 

Büyük ölçüde köle ve suçlulardan oluşmalarına rağmen yüksek başarı gösteren gladyatörler büyük bir üne de ulaşabiliyordu. McIntosh, bazı hayranların savaşçılara hediyeler gönderdiğini söylüyor. 

Uzman, gladyatörlerin güçlü vücutlarıyla çekici bulunduğunu ve zaman zaman üst sınıftan kadınların onlarla kaçtığını da ifade ediyor.

McIntosh, "Neredeyse iki bin yıl sonra bile gladyatörlere duyulan hayranlık devam ediyor ve Gladyatör'ün yeni devam filmiyle ilgili heyecanın da gösterdiği gibi modern popüler kültüre de yayılıyor" diyor.

Ridley Scott'ın 2000 yapımı gişe canavarının devam filmi Gladyatör 2 (Gladiator II), halihazırda sinemalarda.

Independent Türkçe, CNN, Live Science, BBC