Lübnan’da yarım milyon işsiz bulunuyor

Lübnan tarihinde ilk kez farklı mezheplerden, gruplardan ve bölgelerden gelen insanlar tarafından ortak bir halk hareketi başlatıldı (AFP)
Lübnan tarihinde ilk kez farklı mezheplerden, gruplardan ve bölgelerden gelen insanlar tarafından ortak bir halk hareketi başlatıldı (AFP)
TT

Lübnan’da yarım milyon işsiz bulunuyor

Lübnan tarihinde ilk kez farklı mezheplerden, gruplardan ve bölgelerden gelen insanlar tarafından ortak bir halk hareketi başlatıldı (AFP)
Lübnan tarihinde ilk kez farklı mezheplerden, gruplardan ve bölgelerden gelen insanlar tarafından ortak bir halk hareketi başlatıldı (AFP)

Mühendisler, avukatlar, öğretmenler ve üniversite mezunları eğitimleri için Lübnan’da servetler ödedikten sonra işsiz kaldı.
İşsizlik oranları korkutucu düzeye ulaşırken, gerçek olan durum ise zaman zaman yayınlanan istatistiklerden daha büyük. Son rakamlar, özel sektör çalışanlarının yaklaşık yüzde 36’sının maaşlarının kesintiye uğradığını ve işsiz sayısının 500 bini aşmasının beklendiğini ortaya koydu. Durum, koronavirüse karşı korunma önlemleri çerçevesinde kötüleşen finansal krizlerden kaynaklanıyor. Aynı zamanda koşullar, açlık çizgisini her geçen gün aşan yoksullar yüzdesinin ilerleyen aşamada artacağı anlamına geliyor.
İhtiyaç sahiplerine yardım etmeye çalışan bir grubun üyesi aktivist Faruk, “Yoksul sınıflandırması değişti ve çocuklarını eğitemeyen yoksul sınıfla sınırlı değil. Artık uzmanlıklara sahip ve diplomaları olanlar da bu sınıfa dahil oldu. Bu yüzden üniversite diploması olan, işini ve sosyal güvenliğini kaybedenler de dahil, yeni yoksullara yardım etmek için çalışmalar yapılıyor” dedi.
Merkezi Yönetim İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından Nisan 2018 ve Mart 2019 arasındaki dönemde yayınlanan işgücü ve yaşam koşulları ile ilgili bir ankette, üniversite diplomasına sahip gençler arasındaki işsizlik oranının yüzde 37 olduğu görüldü. Lübnan üniversitelerinin yılda 32 bin mezun verdiği göz önüne alındığında bu oranın bu yıl daha da yükselmesi bekleniyor.
Üniversitelerden mezun olmak, çoğu zaman Körfez ülkelerindeki çalışma vizesi ile ilişkilendiriliyor. Ancak bu, koronavirüsten korunmak için kapatma prosedürlerinin neden olduğu felç nedeniyle öngörülebilir gelecekte mümkün değil.
Utandığı için gerçek ismini paylaşmak istemeyen Said, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, işletme fakültesi diplomasına sahip olduğunu söylerken, acı dolu bir deneyim yaşadığını belirtti. Said, evli ve 2 çocuk sahibi olduğunu da söyledi. Yıllar önce konut kredisi almasına izin veren bir maaşla ticari bir işyerinde çalışıyordu. Ancak üç ay önce sürpriz şekilde işten çıkarıldı. Bu çerçevede Said, “İşten çıkarıldığım kararını duyduğumda, yerin ayaklarım altında titrediğini hissettim. Ailemin desteği ve Allah’a olan imanım olmasaydı intihar etmeyi düşünürdüm. Açlık ve yoksulluktan kaçmak için ailesini, daha sonra da kendisini öldürenleri anlayabiliyorum. Gelecek için plan yapamıyorum. Evimin masraflarını veya çocuğumun eğitimini nasıl karşılamaya devam edeceğimi bilmiyorum” dedi.
Bekarların, çoğunun ailelerinin evinde yaşadığı göz önüne alındığında, yaşadıkları zorluklara rağmen evli çiftlere göre bu acı verici tecrübeyi yaşama olasılıkları düşük. Biyokimya alanında yüksek lisans derecesine sahip olan Hişam da Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, “Saygın bir diplomaya sahip olduktan sonra, uzmanlığınız kapsamında iş bulmak için gelecek için büyük umutlara sahip olursunuz. Ve bir gecede her şeyin kaybolduğuna uyanırsınız. Sıfır noktasına dönersiniz. Sonra (iş fırsatları sağlaması beklenen) Linkedin’e CV bırakmanın, kendinizi rahatlatmanın bir yolu olduğunu keşfedersiniz” dedi. 28 yaşından küçük olan Hişam, 6 ay önce işten çıkarıldı. Çalıştığı küçük şirketin kapalı olduğunu söylüyor. Lübnan dışında iş bulmaya çalışıyor. Ancak koşullar, çabalarını engellerken, Lübnan’da kendisi için bir gelecek umudu olmaması dolayısıyla da bugün diğer gençler gibi göç etme fırsatı kolluyor.
Elektronik alanında uzman mühendis olan ‘Fadi’ ise aylık en az 2 bin dolarlık maaşla büyük bir şirkette çalışıyordu. Ancak bu şirketin işgücü piyasasındaki gücü onu koruyamadı. Finansal krizin tırmanmasından önce bile çalışanların neredeyse yarısı işten çıkarılmaya başlandı. İşsizlik, çevresini istihdamın ötesine genişletti. Mimar Adil, Dubai’de çalışıyordu. Ancak ilk finansmanını sağladıktan sonra Lübnan’a dönmeyi ve inşaat sektöründe küçük bir proje başlatmayı tercih etti. Daireleri tamamlamadan taksit ve konut kredileri aracılığıyla satış yapıp, projenin kendisini finanse etmesini umuyordu. Ama konut kredileri durdu, ardından mali kriz baş gösterdi. Nihayetinde herhangi bir orta sınıf Lübnanlı için bir daire satın almak imkansız bir rüya haline dönüştü. Bugün Adil, bir işveren olmasına rağmen, işsiz olduğunu ve tamamlanması zor bir projeye küçük bir servet gömdüğünü hissediyor.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.