Çavuşoğlu'ndan Almanya'nın Türkiye'yi riskli bölge listesine dahil etmesine tepki

Çavuşoğlu'ndan Almanya'nın Türkiye'yi riskli bölge listesine dahil etmesine tepki
TT

Çavuşoğlu'ndan Almanya'nın Türkiye'yi riskli bölge listesine dahil etmesine tepki

Çavuşoğlu'ndan Almanya'nın Türkiye'yi riskli bölge listesine dahil etmesine tepki

Alman medyasına konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'nın Türkiye'yi salgında riskli ülkeler listesine dahil etmesine tepki göstererek, "Alman sağlık sigortasının maliyetleri karşılamaması durumunda Türkiye tedavi için masrafları üstlenecektir" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman ARD televizyonunda yayınlanan programda konuştu. Almanya'da Türkiye'nin riskli bölgeler listesine alınmasını sert bir dille eleştiren Bakan Çavuşoğlu, federal hükümetin Türkiye'yi bir risk alanı olarak sınıflandırmasından dolayı hayal kırıklığına uğradığını ifade etti. Çavuşoğlu, "Bir tatilcinin ağır hastalanması ve Alman sağlık sigortasının maliyetleri karşılamaması durumunda Türkiye tedavi için masrafları üstlenecektir" dedi.

"Siyasi karar"
Bakan Çavuşoğlu Alman mevkidaşı ile görüştüğünü belirterek, "Heiko Maas ile yaptığım telefon görüşmesinde seyahat uyarısının devam ettirilmesi siyasi bir karar, bunu açıkça belirttim. Türkiye salgınla mücadelede Almanya kadar başarılı bir şekilde mücadele verdi. Seyahat uyarıları ve riskli bölge olarak sınıflandırılması Türkiye'ye yapılan bir haksızlıktır" diye konuştu.

Türkiye'ye heyet gönderilmesi talebi
Türk ve Alman sağlık sistemlerinin dünyanın en iyisi olduğunu belirten Çavuşoğlu, turizmde hijyen standartlarının en üst düzeyde garanti altına alınması için önlemler alındığını ve Teknik Gözetim Derneği (TÜV) ile birlikte çalıştıklarını dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, telefonda görüştüğü mevkidaşı Maas'tan Türkiye'deki hazırlıkları kontrol etmesi için Alman uzmanları Türkiye'ye göndererek durumu yerinde incelemelerini önerdiğini belirtti.



İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
TT

İsrail’de tarihi göç dalgası: Umudumuzu kestik

Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)
Hükümet karşıtları, pazar günü Tel Aviv'de büyük bir protesto düzenlemişti (Reuters)

İsrail'den göç edenlerin sayısı 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşının ardından iki katına çıktı. 

Hükümet verilerine göre, 2024’te toplam 82 bin 700 İsrailli ülkeyi terk etti. Bu rakam, aynı yıl ülkeye gelen yaklaşık 55 bin 280 kişiyi aştı ve İsrail'de nadir görülen bir negatif net göç oranı ortaya çıktı.

Kudüs’te yaşayan tarihçi Frédérique Schillo, bunu “benzeri görülmemiş büyüklükte bir olay” diye niteliyor: 

Uzun süre İsraillilerin ülkeden ayrılması konusu araştırılmadı, yetkililer bunu konuşmaktan çekiniyordu. Tüm dünyadan Yahudiler için bir sığınak olması beklenen İsrail'in, çocuklarının ülkeyi terk etmesine izin vermesi kesinlikle tabu bir meseleydi.

Schillo, eski İsrail Başbakanı İzak Rabin'in 1970'lerdeki ilk görev döneminde ülkeyi terk eden İsraillileri “korkaklar” diye nitelediğini de hatırlatıyor. Tarihçi, son göç dalgasının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun agresif iç ve dış politikalarıyla ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. 

İsrailli aktivist Mordekay, Netanyahu’nun savaş politikası nedeniyle ülkeyi terk edip ailesiyle Yunanistan’a gittiğini söylüyor. Gazze savaşının başlamasıyla ülkedeki “sol kanadın zayıfladığını” belirten 42 yaşındaki aktivist şöyle devam ediyor: 

İsrail'den umudumuzu kestik. Hükümeti Ortadoğu'da barışı sağlayabilecek bir yapıya dönüştürme umudumuzu kaybettik.

Mordekay, Netanyahu’nun “radikal sağcı politikaları kuvvetlendirdiğini” vurgulayarak, “Artık İsrail’de güvende hissetmiyorum” diyor. 

Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini belgeleyen İsrailli hak örgütü B'Tselem’den aktivist Noga da geçen yıl eylülde İsrail’den ayrılıp İtalya’ya gittiğini anlatıyor: 

İnancımı kaybettim. İnsanların hem kendilerine karşı şiddet uygulandığında hem de ülkeleri başkalarına karşı şiddet uyguladığında ve adaletsizlik yaptığında nasıl tepki verdiklerini gördüm. Kimse bizim yaptığımız adaletsizliği bilmek istemiyor, sadece kendilerini kurban gibi hissediyorlar.

Noga, İsrail’de kalıp mücadeleyi sürdüren aktivistler olduğunu fakat ülkedeki muhalif kesimin köklü bir değişim yaratmak için zayıf kaldığını söylüyor. 

Diğer yandan Hamas, ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıklamasına rağmen Tel Aviv yönetimi işgal planından geri adım atmıyor. 

Savunma Bakanı Israel Katz, bugünkü açıklamasında Gazze Şeridi’nin işgali için 60 bin yedek askerin göreve çağrılacağını duyurdu. Bunlardan 40 bin ila 50 bininin 2 Eylül’de göreve hazır olması bekleniyor. Diğer yedek askerler kasım-aralık ve şubat-mart dönemlerinde göreve çağrılacak. 

İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) açıklamasına göre işgal harekatında 5 tümen yer alacak. 

İşgal planı, IDF’den üst düzey yetkililerle Netanyahu arasında krize yol açmıştı. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, planı “tuzak” diye nitelemiş, hem rehine takası sürecini hem de İsrailli askerleri tehlikeye atacağını savunmuştu. Netanyahu ise işgal operasyonundan geri adım atılmayacağını açıklamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Times of Israel