Türkiye, Irak’taki operasyonlara devam ediyor: Arap dünyasından tepkiler artıyor

Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyonları komuta ediyor (AFP)
Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyonları komuta ediyor (AFP)
TT

Türkiye, Irak’taki operasyonlara devam ediyor: Arap dünyasından tepkiler artıyor

Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyonları komuta ediyor (AFP)
Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın kuzeyinde yürütülen askeri operasyonları komuta ediyor (AFP)

Bağdat yönetimine terörle mücadele konusunda işbirliği çağrısında bulunan Türkiye, Irak’ın kuzeyindeki operasyonların devam ettiğini bildirdi. Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki kuvvet komutanları, Irak sınırındaki operasyon merkezini ziyaret ederek, operasyonun gidişatına ilişkin denetleme ve incelemelerde bulundu.
Savunma Bakanlığı’ndan Cuma günü yapılan açıklamada, Irak’ın kuzeyinde operasyona katılan birliklerin girdiği bir çatışmada 3 PKK’lının öldürüldüğü belirtildi. Öte yandan basında çıkan haberlerde öldürülen 3 kişinin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Şeladize bölgesinde araçları bombalanan kişiler olduğu iddia edildi.
Savunma Bakanlığı tarafından paylaşılan videoda, Pençe-Kaplan Operasyonu’na katılan komando birliklerinin Irak’ın kuzeyindeki Haftanin bölgesinde bir mağarayı imha etiği görülüyor. Açıklamada söz konusu mağaranın PKK’ya ait olduğu belirtiliyor.
Bakanlığın açıklamasında, “Kahraman Komandolarımız teröristlerin ininde. Pençe-Kaplan Operasyonu başarıyla devam ediyor. Arama-tarama faaliyetlerini aralıksız sürdüren komandolarımız terör örgütü PKK'nın Haftanin'deki sığınak, barınak ve mağaralarını teker teker imha ediyor” ifadelerine yer verildi.
Irak’ın kuzeyinde Pazartesi sabah saatlerinde başlatılan Pençe-Kartal Operasyonu’nun ardından Çarşamba sabahı Pençe-Kaplan Operasyonu için harekete geçilmişti.
Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak sınırındaki Şırnak ilinde Pençe-Kaplan Operasyon Merkezi’nde operasyonun gidişatına dair denetlemede bulundu. Akar’a ziyaretinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal eşlik etti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Komşumuz Irak'ın PKK terörüyle mücadelemizde ülkemizle iş birliği ve uyum içinde hareket etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aksoy’un açıklaması, Irak Dışişleri Bakanlığı’nın, TSK’nın Irak’ın kuzeyinde PKK’ya karşı yürüttüğü operasyonlar hakkında önceki gün yaptığı sert açıklamaya yanıt olarak geldi. PKK örgütü Türkiye’nin ulusal güvenliğini, Irak’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tehdit etmektedir.

Arap dünyasından tepki
Arap dünyası ise Türkiye ve İran’ın Irak’ın egemenliğini ihlal etmesini ve IKBY’de yürüttükleri askeri operasyonları kınamaya devam ediyor.
Mısır, “Türkiye ve İran’ın son olarak Irak’ın kuzeyine yönelik askeri müdahalelerini en sert şekilde kınıyoruz” açıklamasında bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklamada, “Devletlerin egemenliğine saygıyı öngören ve iyi komşuluk ilkelerini benimseyen tüm uluslararası anlaşma ve sözleşmeler ihlal edilerek yapılan bu düşmanca eylemler, Irak'a yönelik tekrarlanan bir dizi ihlalin devamıdır” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Mısır, kardeş Arap ülkelerinin egemenliğine zarar veren her türlü müdahaleyi, bölgenin içinde bulunduğu istikrarsız durumu derinleştiren bu eylemlerin sonuçlarını göz önüne alarak, tamamıyla reddediyor. Mısır, tüm taraflara, Irak’ın egemenliğine saygı duyma ve kardeş Irak halkı ile hükümetinin istikrar ve kalkınma umutlarının gerçekleşmesini engelleyen her türlü uluslararası veya bölgesel çatışmadan Irak’ı uzat tutma çağrısında bulunuyor.”
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA'nın aktardığına göre, Kuveyt Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, “Kuveyt, sabit ilkesel duruşundan ve tüm kardeş Arap ülkelerinin egemenliğine zarar veren her türlü müdahaleleri reddetmesinden hareketle, Türkiye ve İran’ın Irak’ın kuzeyindeki son askeri müdahalelerini kınıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak, dünkü açıklamasında, bu müdahalelerin kardeş ülke Irak’ın egemenliğini açık bir biçimde ihlal ettiğini ve bölge istikrarı ile Irak’ın güvenliği için tehdit oluşturmasının yanı sıra tüm uluslararası hukuk, kural ve normlara aykırı olduğunu belirtti.
Kaynak, Kuveyt’in kardeş ülke Irak’ın yanında olduğunu, Irak makamlarının ülkenin istikrarını, güvenliğini ve egemenliğini koruma yolunda alacağı tüm önlemleri desteklediğini vurguladı.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.