Katar Emiri'nin kardeşi hakkında çarpıcı suçlamalar: Cinayet, taciz ve uyuşturucu...

Katar Emiri'nin kardeşi Halid bin Hamad bin Halife Al Thani (Daily Mail)
Katar Emiri'nin kardeşi Halid bin Hamad bin Halife Al Thani (Daily Mail)
TT

Katar Emiri'nin kardeşi hakkında çarpıcı suçlamalar: Cinayet, taciz ve uyuşturucu...

Katar Emiri'nin kardeşi Halid bin Hamad bin Halife Al Thani (Daily Mail)
Katar Emiri'nin kardeşi Halid bin Hamad bin Halife Al Thani (Daily Mail)

Katar Emiri'nin kardeşi Halid bin Hamad bin Halife Al Thani, kendisi hakkında birçok suçlamayla açılan davalar kapsamında yargılandı.
Halid bin Hamad bin Halife Al Thani söz konusu davalarda şoförünü ağır bir şekilde darp etme, ABD’de yaşayanların öldürülmesi için infaz emri verme ve uyuşturucu kullanma suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı.
İngiliz Daily Mail gazetesi, salı günü Massachusetts eyalet mahkemesinde açılan federal hukuk davasının bir kopyasına ulaştığını belirttiği haberinde çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Arap bir milyarderin pervasızca davranışlar sergileyerek son derece rahatsız edici hareketlerde bulunduğu bilgisine ulaşıldı.
Halid bin Hamad'ın ABD’li altı eski çalışanı tarafından mahkemeye sunulan beyanlara göre milyarder Katarlının çok sayıda uyuşturucu partisine katıldığı, sabahladığı gecelerde utanç duyulacak davranışlarda bulunduğu ve aralarından ikisine ABD’de yaşayan Amerikalıları öldürmesi için infaz emri verdiği ve emrine uymadıkları taktirde kendilerini ortadan kaldırmakla tehdit ettiği iddia edildi.
Michael Jackson'ın lojistik müdürünün oğlu olan ve aynı zamanda gayrimenkul alanında görev yapan Ramez Tohme davacı olarak katıldığı mahkemede şunları söyledi: 
“Katar Prensi benden Kaliforniya'dan bir ev kiralamamı istedi. Fakat daha sonra hak ettiğim ücreti ödemeyi reddetti. Hatta beni öldürmekle tehdit etti. Bununla da yetinmeyip bana babamı arayıp çölde nasıl gömüleceğimin haberini verebileceğimi söyledi. “
33 yaşındaki Tohme, Katar Presi’nin kendisini kaçırdığını ve günlerce Doha’daki bir hapishanede esir tuttuğunu belirtti. Daily Mail gazetesinin haberinde de yer aldığı gibi böylece kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin üzerini bu şekilde örtmeye çalıştığını ifade etti.
Bir diğer davacı, Halid bin Hamad'ın El-Annabi Yarışları olarak bilinen Formula pit stop ekibinde çalışan 54 yaşındaki Terry Hope da mahkemede verdiği ifadede şunları söyledi:
“Katar Prensi bana tam dört kez, 2010 ve 2012 yılları arasında Formula pit stop şampiyonluk yolundaki en güçlü rakibini ve eşini öldürmemi emretti. Adamı ve karısını öldürdüğüm takdirde bana hayatımın geri kalanına yetecek kadar para vereceğini söyledi. Fakat ben her şeye rağmen bu teklifi kabul etmedim.”
Hope, 2016 yılında Doha’da Şeyh Halid ile birlikte çalıştığı sırada Emir’in çöle gittiğini ve gözünün önünde şoförünü öldüresiye dövdüğünü söyledi. Hope şahit olduğu olaya ilişkin şunları aktardı:
“Şoför, Şeyh Halid ‘den kendisini bırakmasını istedikçe Emir daha da sert vuruyordu. Bu duruma sadece bir kaç metre uzaktan tanık oldum. Daha da vahimi Emir bununla kalmadı, tabancasının namlusunu şoförün ağzına dayadı ve sonrasında da kafasının arkasına öldüresiye darbeler indirdi.”
Daily Mail gazetesinin haberine göre bir diğer davası olan 46 yaşındaki eski ABD Deniz Kuvvetleri askeri Matthew Pittard da Katarlı milyarderin kendisine iki kişiyi öldürme emri verdiğini ancak kabul etmeyince öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.
Şeyh Halid, 2017 yılında Pittard’ı güvenlik müdürü olarak tutmuş ve aynı yıl içinde sosyal itibari ve kişisel güvenliğine tehdit oluşturduğu gerekçesiyle bir erkeği ve bir kadını öldürmesini istemişti. Pittard ise “yasa dışı" bu talebi uygulamayı reddetmişti.
Katarlı milyarderin özel hemşiresi olarak çalışan 49 yaşındaki Jason Mollenbrink de şahit olduklarına dair şunları söyledi: 
“Halid bin Hamad tarafından defalarca fiziksel şiddete ve cinsel tacize maruz kaldım. Sürekli bana ağza alınmayacak küfürler ediyordu. Bununla da yetinmeyip diğer çalışanları da bana küfretmeleri için zorluyordu. Küfretmedikleri takdirde üzerlerine sıcak kahve dökmekle tehdit ediyordu.”
Halid bin Hamad'ın ne hukuk danışmanları ne şirketinin avukatları ne de Katar Büyükelçisi söz konusu suçlamalar hakkında herhangi bir yorumda bulunmadılar. Daily Mail gazetesi tarafından sunulan cevap hakkına karşılık vermediler.



Suudi Arabistan Enerji Bakanı: OPEC+, ortaya çıkan koşulları dikkate alan güvenilir ve etkili bir ittifak

TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı: OPEC+, ortaya çıkan koşulları dikkate alan güvenilir ve etkili bir ittifak

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda konuşuyor. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda konuşuyor. (X)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+'nın ortaya çıkan koşulları dikkate alan güvenilir ve etkili bir ittifak olduğunu vurguladı.

Prens Abdulaziz bin Selman, dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in selamlama konuşmasıyla açılan 28. St Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'na katılımı sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Rusya her zaman egemen kalkınma ve ulusların kültürel ve medeni kimliklerine saygı ilkelerine bağlı kalmıştır. Başta BRICS grubu olmak üzere ortaklarımızla birlikte, her türlü ayrımcılık, dikta ve yaptırım baskısından uzak, eşit ve karşılıklı yarar sağlayan etkin bir uluslararası iş birliği sistemi kurma kararlılığımızı sürdürüyoruz.”

cdfvgthy
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda konuşuyor. (X)

OPEC+'nın kuruluşundan bu yana pek çok sorunu çözdüğünü vurgulayan Suudi Arabistan Enerji Bakanı, OPEC+'nın güvenilir ve etkili bir ittifak olduğunu ve güncel gelişmeleri büyük bir ilgiyle takip ettiğini söyledi.

Diğer yandan Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak istikrarlı bir petrol piyasasına duyulan ihtiyacı vurguladı. Novak, “Durumla ilgili herhangi bir gelişme beklememeli ve üretim hacimlerini arttırma ya da azaltma ihtiyacı olup olmadığı konusunda hayal kurmamalıyız” dedi.

dfgth
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak (X)

Novak dün yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da artan gerilime rağmen küresel petrol piyasasının bir denge durumunda olduğunu söyledi. Novak ayrıca, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays ile de küresel petrol piyasasındaki durumu görüştü.

Rus hükümeti tarafından yapılan açıklamada, “İki taraf, özellikle Ortadoğu'da şiddetlenen çatışmalar ışığında küresel petrol piyasasındaki durumu ve hem ikili düzeyde hem de OPEC+ ittifak anlaşması çerçevesinde Rusya ile OPEC arasındaki iş birliğini ele aldı” denildi.

cvfdg
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ve OPEC Genel Sekreteri Heysem el-Gays (X)

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İran OPEC'in üçüncü büyük üreticisi ve günde yaklaşık 3,3 milyon varil ham petrol pompalıyor. Ancak daha da önemlisi günde yaklaşık 19 milyon varil ham petrol ve petrol ürünü Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor ve çatışmaların buradan ticaret akışını sekteye uğratabileceğine dair endişeler artıyor.

Küresel petrol fiyatları, İsrail'in cuma günü İran'a yönelik saldırısının ardından artışa geçti.

Shell CEO'su Wael Sawan, Ortadoğu'daki çatışmaların şiddetlenmesinin ‘küresel ticaret üzerinde büyük bir etkisi’ olabileceği uyarısında bulundu ve İsrail ile İran arasındaki çatışma şiddetlenirken petrol ve gaz devinin Ortadoğu üzerinden yaptığı sevkiyatlar konusunda ‘çok temkinli’ olduğunu söyledi.

Sawan, Tokyo'da düzenlenen bir endüstri konferansında yaptığı açıklamada, “Son birkaç gündür gerilimin artması esasen bölgedeki büyük belirsizliği arttırdı” dedi.

Rusya Başbakan Yardımcısı Novak, Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının satın alınmasıyla ilgili olarak Rus hükümetiyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

Kasım ayında Wall Street Journal gazetesi ABD'li yatırımcı Stephen P. Lynch'in 2022 yılında gizemli patlamalar nedeniyle hasar gören Baltık Denizi'nin altındaki boru hattını satın almak istediğini bildirmişti.

Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak olan 11 milyar dolarlık Kuzey Akım 2 boru hattı projesi 2021 yılında tamamlanmış, ancak Ukrayna'daki çatışmanın patlak vermesi üzerine Batı ile gerilen ilişkiler nedeniyle hiçbir zaman devreye girmemişti.