Ankara, İdlib'i ‘güvenli bölgeye’ dönüştürmeyi planlıyor

Türkiye ve ABD ordusuna ait zırhlı araçlar, Türkiye ve Suriye sınırı arasındaki güvenli bölgede gerçekleşen ortak devriye faaliyetlerinde (AP)
Türkiye ve ABD ordusuna ait zırhlı araçlar, Türkiye ve Suriye sınırı arasındaki güvenli bölgede gerçekleşen ortak devriye faaliyetlerinde (AP)
TT

Ankara, İdlib'i ‘güvenli bölgeye’ dönüştürmeyi planlıyor

Türkiye ve ABD ordusuna ait zırhlı araçlar, Türkiye ve Suriye sınırı arasındaki güvenli bölgede gerçekleşen ortak devriye faaliyetlerinde (AP)
Türkiye ve ABD ordusuna ait zırhlı araçlar, Türkiye ve Suriye sınırı arasındaki güvenli bölgede gerçekleşen ortak devriye faaliyetlerinde (AP)

İdlib'i ‘güvenli bölgeye’ dönüştürmeyi planladığını açıklayan Ankara, ABD’nin Ceaser Yasası kapsamında Suriye rejimine uyguladığı yaptırımların, Suriye'yi bölmeyi ve Kürtler için özel bir alan kurmayı amaçlıyor olması halinde hatalı olacağını düşündüğünü belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin “İdlib'i güvenli bir bölge haline getirmeye çalıştığını, bu minvalde yeni düzenlemelerin yapılabileceğini, Türk kuvvetleri ile istihbaratın İdlib kontrol noktalarında yeniden konumlandırılmasının mümkün olduğunu” açıkladı.
Perşembe akşamı CNN Türk kanalında önemli açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, İdlib’deki Türk gözlem üslerinin kapatılıp kapatılmayacağı sorusuna cevap olarak şunları söyledi:
“İdlib’de şu andaki alanı güvenli bir bölge haline getirmeye çalışıyoruz. Güvenli bölge haline getirdiğimiz zaman -ki bunu da görüşüyoruz- askerimiz stratejik olarak düşünecek. Gözlem noktamızın, askerimizin veya istihbaratımızın nerede nasıl görev yapacağına Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı ve güvenlikle ilgili kesimler karar verecek. Ancak şu anda bulundukları yerde görev yapıyorlar. Bölgedeki yeni duruma göre yeni düzenlemeler de olabilir, kaçınılmaz.”
Türkiye, 5 Mart’ta Rusya ile İdlib’de ateşkes anlaşması imzaladığından bu yana, İdlib ve Halep kırsalında kuvvetlerinin konuşlandığı yerlere neredeyse günlük askeri takviyeler, zırhlı araçlar, toplar, beton blok ve mühendislik ekipmanı yüklü kamyonlar gönderiyor. Türk kuvvetleri, son zamanlarda, güney İdlib kırsalındaki Cebel ez-Zaviye bölgesinde, Muhambal semti yakınlarında ve batı İdlib kırsalındaki Cisr eş-Şuğur şehrinde birçok yeni gözlem noktası oluşturdu.
ABD’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i Ceaser (Sezar) Yasası ile köşeye sıkıştırmaya çalıştığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu yaptırımlar “Suriye’yi bölmek için ya da Suriye’yi zayıflatarak zaten destek verdiği PKK/YPG’ye bir bölge oluşturmak için yürütülüyorsa, o zaman doğru değil” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu solcu Antifa hareketini, Suriye'de ülkesine karşı savaşmakla ve dünya çapında sabotaj eylemleri yapmakla suçladı. Perşembe gecesi ABD merkezli Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin (TASC) video konferans toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Afro-Amerikan George Floyd'un beyaz bir polis tarafından öldürülmesinden bu yana ABD’deki şiddet olaylarından Antifa’nın sorumlu olduğunu, zira bu hareketin fikir benzerliği sebebiyle PKK’ya yakın olduğunu belirtti.
ABD'de Floyd'a ve siyahi topluma uygulanan şiddet eylemlerinin üzücü olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, ABD’de yaşanan vandalizmin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Neo-Nazi ve yeni faşizm hareketlerine karşı olarak çıkan Antifa, 1970'lerin sonu ve 80'lerin başında, ABD’de bilhassa orta batı bölgesinde, Neo-Nazi karşıtı kadrolar örgütlemeye başlamıştı. Son yıllarda ise alternatif sağa karşı bir direniş hareketi olarak ortaya çıktı.
Öte yandan, Afrin'deki üslerinde konuşlanan Türk kuvvetleri, Herbel’de, Şeyh İsa’da ve Halep'in kuzeyindeki Akabiye'de Kürt kuvvetlerinin konuşlandığı bölgeleri hedef alan bir topçu bombardımanı başlattı.
Ebu Raseyn kırsalındaki  bazı gruplar arasında çatışma
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Ebu Raseyn kırsalındaki Um Aşbe köyündeki bazı gruplar arasında, çalınan eşyalar, mahsullerden elde edilen karlar ve payların bölünmesi konusunda patlak veren anlaşmazlık nedeniyle Perşembe gece yarısı çatışmaların yaşandığını bildirdi.
Öte yandan Türkiye, Suriye'de Barış Pınarı Harekatı bölgesi kapsamına giren Suriye'nin kuzeyindeki Ras el-Ayn ile Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesi arasında bir gümrük kapısı açmaya hazırlanıyor.
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, dün bölgeye yaptığı ziyarette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanlığının talimatı üzerine yaptırılan gümrük kapısının 10 gün içerisinde tamamlanmış olacağını söyledi. Gümrük kapısının her iki bölgeye de büyük fayda sağlayacağını dile getiren Erin, Tel Abyad'ı Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine bağlayan bir gümrük kapısından da bahsetti.
YPG saldırısı
Alınan bilgiye göre, YPG unsurlarının dün gerçekleştirdiği saldırıda Suriyeli muhalif gruplardan çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Özgür Suriye Ordusu’ndan bir askeri komutan, Alman haber ajansına (DPA) verdiği demeçte, sekiz kişinin bu saldırıda öldüğünü bildirdi.
Mart 2018'de Türk ordusu tarafından desteklenen muhalif gruplar tarafından kontrol edilen Afrin bölgesi, YPG’ye bağlı hücrelerin muhalif gruplara yönelik tekrarlanan saldırılarına tanık oluyor.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.