Tunus'ta koronavirüs cezaevine sıçradı

Tunus'ta koronavirüs cezaevine sıçradı
TT

Tunus'ta koronavirüs cezaevine sıçradı

Tunus'ta koronavirüs cezaevine sıçradı

Tunus’ta koronavirüs salgının başlamasından bu yana ilk kez bir cezaevinde korona virüs vak'ası görüldüğü belirtildi.
Tunus’ta koronavirüs salgını cezaevine sıçradı. Tunus Hapishaneler Genel İdaresi sözcüsü Soufiane Mezgiş yaptığı açıklamada, ülkede ilk kez cezaevinde korona virüs vak'ası kaydedildiğini söyledi. Mezgiş, sınırdan yasa dışı geçmeye çalışırken yakalanan ve El Kaf kentindeki Al-Dair hapishanesine gönderilen bir yabancı uyruklu mahkumda korona virüs tespit edildiğini belirtti. Hapishanelerde karantina için uygun alanlar bulunduğunu ifade eden Mezgiş, "Bu kişiyle temas eden küçük bir mahkum grubuna da test yapıldı" dedi. Tunuslu yetkililer, yabancı uyruklu mahkumu kimliği ile ilgili açıklama yapmadı.
Son verilere göre bin 146 korona virüs vak'asının görüldüğü Tunus’ta bugüne kadar virüs nedeniyle 50 kişi hayatını kaybetti.



İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü
TT

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail, Hizbullah'ın askeri kanadının liderini suikastla öldürdü

İsrail dün, Lübnan’ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerindeki bir binayı hedef aldığı hava saldırısında Hizbullah'ın İran kökenli ikinci numarası olan askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’yi öldürdü. Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre olayda 5 kişi öldü, 24 kişi yaralandı.

Hizbullah tarafından dün akşam yapılan açıklamada ‘büyük cihatçı lider’ için başsağlığı dilendi. Açıklamada, Heysem Ali Tabatabai’nin hayatını en başından beri direnişe adadığı ve Hizbullah’ın askeri yapısının temellerini atan liderlerden biri olduğu belirtildi. Ancak Hizbullah, açıklamasında misilleme tehdidinde bulunmadı.

Hava saldırısı, İsrail'in Lübnan'a karşı sürdürdüğü gerilim çerçevesinde gerçekleşirken bu gerilim son zamanlarda Lübnan’ın güneyinde ve Bekaa Vadisi'nde yoğunlaşmış durumda. İsrailli yetkililer, savaşın kapsamını genişletme tehditlerinde bulunmaya devam ediyor. Bu tehditlerin en sonuncusu dün sabah Başbakan Binyamin Netanyahu'dan geldi. Netanyahu, Hizbullah'ın gücünü yeniden inşa etmesini önlemek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğini bir kez daha vurgularken İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde suikastlarını sürdürüyor.

Öte yandan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail'in Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesini hedef almasını ‘Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması yönündeki tekrarlanan çağrılara aldırış etmediğinin ve gerilimi sona erdirmek için önerilen uluslararası kararların yanı sıra tüm çabaları ve girişimleri uygulamayı reddettiğinin bir başka kanıtı’ olarak değerlendirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ise yaptığı açıklamada “Bugün Beyrut'un güney banliyölerine düzenlenen saldırı, devlet ve kurumlarının arkasında tüm çabaların birleştirilmesini gerektiriyor” dedi. Selam, Lübnan halkını korumak ve ülkenin tehlikeli yollara sapmasını önlemek, bu kritik aşamada hükümetin önceliği olduğunu vurguladı.


Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
TT

Irak’ta Haşdi Şabi’nin siyasi partilerin masasındaki kaderi

ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)
ABD tarafından düzenlenen saldırıda öldürülen arkadaşlarının cenaze törenine katılan Haşdi Şabi üyeleri (AFP)

Irak’ta seçimleri kazanan Şii partiler, iç ve dış baskılar altında Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi) geleceği ve İran'a yakın gruplar hakkında hassas tartışmalar yürütüyor. Nihai karar, Şii ittifakı Koordinasyon Çerçevesi içindeki uzlaşı ve İran'ın onayı ile Washington ile yürütülen sıra dışı müzakerelerin sonucuna bağlı olarak, tehdit kaynaklarının ortadan kaldırılmasını gerektiriyor.

Müzakereler üç yol üzerinde odaklanıyor. Bunlardan birincisi Haşdi Şabi'yi devlet kurumlarına entegre etmek, ikincisi mali ve güvenlik açısından kontrol etmek için sayısını azaltmak, üçüncüsü ise siyasi bağlarını koparmak ve merkezi askeri komutaya tabi kılmak.

Silahlı gruplar ve liderleri arasındaki anlaşmazlıklar nihai bir formüle ulaşmayı zorlaştırıyor. Öte yandan kaynaklar, pratik olarak atılacak herhangi bir adım için Tahran'ın yeşil ışık yakmasına ihtiyaç duyulduğunu ve Şii güçlerin bu konuyu yeni hükümet programına dahil etmeye hazır olduğunu belirtti.


Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Burhan: Kordofan ve Darfur'da HDK'nın kontrolündeki tüm bölgeleri geri alacağız

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Burhan: Kordofan ve Darfur'da HDK'nın kontrolündeki tüm bölgeleri geri alacağız

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün yaptığı açıklamada, Sudan ordusunun Kordofan ve Darfur'da Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolündeki tüm bölgeleri geri almaya kararlı olduğunu söyledi. Orgeneral Burhan, “HDK’yı Sudan'dan kovacağız ve haklı olduğumuz sürece zafer bizim olacak. Bu savaşı onurlu bir şekilde ve herhangi bir dış müdahale olmadan sürdürmeye kararlıyız” dedi.

Orgeneral Burhan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman'ın Sudan'da barışı sağlamaya yönelik çabalarından ötürü teşekkür etti. Orgeneral Burhan, Veliaht Prensin ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin Sudan'da olup bitenlerin gerçek resmini netleştirdiğini belirtti.

Mevcut savaştan büyük zarar gören Sudan halkının Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin çabalarını memnuniyet ve takdirle karşıladığını söyleyen Orgeneral Burhan, “Bu girişim, ülkemizi yıkım ve bölünmeden kurtarmak için bir fırsat. Kızıldeniz'in güvenliği herkes için önemli olduğu için, bu girişime güveniyor ve onu gerçeğin ve bölgenin sesi olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

HDK'nın iki numarası Abdurrahim Dagalu'yu destekleyen aşiret liderleri ve belediye başkanlarına mantıklı davranmaları ve çocuklarını ‘bu cehenneme’ göndermemeleri çağrısında bulunan Orgeneral Burhan, bu aşiretlerden birçok gencin savaşta öldürüldüğünü belirtti.