Suriye: Rusya’ya bağlı askeri gruba saldırıda 12 kişi öldü

Suriye’nin güneyinde yaşanan saldırı sonrası meydana gelen enkaz vinç yardımıyla kaldırılıyor (Dera Haberleri)
Suriye’nin güneyinde yaşanan saldırı sonrası meydana gelen enkaz vinç yardımıyla kaldırılıyor (Dera Haberleri)
TT

Suriye: Rusya’ya bağlı askeri gruba saldırıda 12 kişi öldü

Suriye’nin güneyinde yaşanan saldırı sonrası meydana gelen enkaz vinç yardımıyla kaldırılıyor (Dera Haberleri)
Suriye’nin güneyinde yaşanan saldırı sonrası meydana gelen enkaz vinç yardımıyla kaldırılıyor (Dera Haberleri)

Suriye’nin güneyindeki Dera kentinde, Rus kuvvetlerine bağlı 5. Kolordu unsurlarını taşıyan otobüsün geçişi sırasında yola döşenen el yapımı patlayıcı infilak ettirildi. Patlamada 5. Kolordu unsuru 12 kişi öldü, aralarında sivillerin de bulunduğu 25 kişi yaralandı.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Alman haber ajansına (DPA) yaptığı açıklamada, Suriye’nin Dera kentinin güneydoğusunda bulunan Kehil kasabası güzergahında Rus ordusunun desteklediği 5. Kolordu’ya bağlı 8. Tugay unsurlarını taşıyan otobüsün geçişi sırasında yola döşenen el yapımı patlayıcının infilak ettirildiğini aktardı.
Kaynak, patlamanın şiddetinden dolayı ölü sayısının artabileceğine işaret ederek, yaralıların çevredeki hastanelere kaldırıldığını söyledi.
Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Güney Cephesi’nden bir kaynak, “8. Tugay 5. Kolorduya bağlıdır. 5. Kolordu, Busra eş-Şam kentinde konuşlu Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Şebab es-Sunne Güçleri Komutanı Ahmed el-Avde ile Rusya arasındaki koordinasyonla kuruldu” dedi. Kaynak, 5. Kolordu’un, 2008 yılında Rus yönetimi ve güçlerinin anlaşma yapmak için Dera kentine girdiği sırada kurulduğunu belirtti.
Kaynağın verdiği bilgilere göre, bin 500’den fazla unsuru bulunan 5. Kolordu, bu yılın başında Hama ve İdlib kentlerinde Rusya ve rejim güçlerinin yanında girdiği savaşlarda onlarca kayıp verdi.
Suriye hükümet daireleri ve Rus güçleri ile koordinasyon içinde olan Şebab es-Sunne Güçleri, Busra eş-Şam kenti ve kırsalında kontrolü halen elinde tutuyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, yaptığı açıklamada, 5. Kolordu unsurlarını hedef alan bombalı saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini, aralarında hayati tehlikesi olanlar da dahil 19 kişinin yaralandığını belirtti.
Gözlemevi, 3 gün önce yayınladığı bir raporda, Dera kentinde Rusya’ya bağlı 5. Kolordu ile rejim lideri Beşşar Esed’in kardeşi Mahir Esed’in komutasındaki 4. Kolordu arasında gizli bir çatışmanın tırmandığına işaret etmişti.
Gözlemevi, söz konusu gizli çatışmanın, her iki tarafın Dera’daki etkisini güçlendirme çabasından kaynaklandığını ifade etmişti.



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.