İsrail basını: Filistin Otoritesi yasadışı silah ve hassas belgeleri saklıyor

İsrail’in ilhak planının yaklaşmasıyla Batı Şeria'daki Filistinliler ve İsrailliler arasında gerilim artıyor (EPA)
İsrail’in ilhak planının yaklaşmasıyla Batı Şeria'daki Filistinliler ve İsrailliler arasında gerilim artıyor (EPA)
TT

İsrail basını: Filistin Otoritesi yasadışı silah ve hassas belgeleri saklıyor

İsrail’in ilhak planının yaklaşmasıyla Batı Şeria'daki Filistinliler ve İsrailliler arasında gerilim artıyor (EPA)
İsrail’in ilhak planının yaklaşmasıyla Batı Şeria'daki Filistinliler ve İsrailliler arasında gerilim artıyor (EPA)

İsrail basını, Filistin Otoritesi’nin, İsrail’in ilhak sürecini başlatmasıyla kaos yaşanacağına dair endişe ile hassas belgeleri bilinmeyen bir yere naklettiğini ve yasadışı silahları güvenlik merkezinden uzaklaştırarak sakladığını öne sürdü.
İsrail merkezli Kanal 12’ye göre Filistin Otoritesi, Filistinli güvenlik görevlilerinin elinde bulunan silahları değil, uzun yıllardır vatandaşlardan el konulan seri numarasız yasadışı silahları sakladı.
Kanalda yer alan haberde, İsrail’in ilhak sürecini önümüzdeki ay gerçekleştirmesi halinde güvenlik durumunun bozulma ihtimaline karşı bu silahların saklandığı öne sürüldü.
Habere göre Filistin Otoritesi, İsrail ile ilişkilerin kötüye gitmesi durumunda, İsrail ordusu ya da Hamas’ın bu silahlara el koymasından endişe ediyor.
Filistin güvenlik hizmetleri de, Batı Şeria’da, İsrail’in saldırmasına ve 2000 intifasında olduğu gibi gizli belgelere el koymasına yol açabilecek çatışmaların patlak verme ihtimaline karşı geçtiğimiz hafta hassas dosyaları gizli yerlere nakletmeye başladı.
Filistin güvenliğinden kaynaklara göre İsrail ordusunun Filistin topraklarına saldırıp, Filistin güvenliğinin kontrolü ele geçirerek bu belgelere ulaşmasına yönelik endişeler var.
Güvenlik kaynaklarından biri, orijinal belgelerin yok edilmeden önce gizli klasörlerde tutulacak şekilde elektronik ortama aktarıldığını bildirdi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Mayıs ayında yaptığı bir açıklamada, Filistin Otoritesi’nin, İsrail’in işgal altında tuttuğu Batı Şeria’yı ilhak etme planlarına karşılık ABD ve İsrail ile varılan tüm anlaşmalardan çekildiğini duyurdu.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.