Sudan uzlaşıya varılmadan Nahda Barajı’nın doldurulmasına karşı

18 Mayıs’ta çekilmiş bir uydu görüntüsüyle Nahda Barajı (AP)
18 Mayıs’ta çekilmiş bir uydu görüntüsüyle Nahda Barajı (AP)
TT

Sudan uzlaşıya varılmadan Nahda Barajı’nın doldurulmasına karşı

18 Mayıs’ta çekilmiş bir uydu görüntüsüyle Nahda Barajı (AP)
18 Mayıs’ta çekilmiş bir uydu görüntüsüyle Nahda Barajı (AP)

Sudan, bir anlaşma sağlamadan önce Etiyopya’nın Nahda (Rönesans) Barajını doldurma kararlılığının, çıkarlarına zarar vereceğini ve barajlarını etkileyeceğini açıkladı. Sudan ayrıca, Mısır’ı da içeren üçlü bir anlaşmaya varmadan önce her türlü tek taraflı hareketi reddettiğini yineledi.
Etiyopya ise geçen cuma günü üçlü müzakerelerin yasal bir anlaşmaya ulaşmada başarısız olması, konunun ülke başkanlarına bırakılması sonrasında, gelecek Temmuz ayında barajı doldurma taahhüdünü yineleyerek, meseleyi uluslararası yasalarla tutarlı egemen bir durum olarak nitelendirdi. Etiyopya Dışişleri Bakanı Gedu Andargachew, bir anlaşmaya varılsın ya da varılmasın ülkesinin, gelecek ay belirlenen bir program uyarınca Nahda Barajı’nı doldurmaya başlayacağını bildirdi. Etiyopyalı Bakan, Associated Press (AP) ajansına yaptığı açıklamada, “Başkalarının tebriklerini beklemek zorunda kalırsak, baraj yıllarca boş kalabilir. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Sudan Dışişleri Bakanı Esma Muhammed Abdullah ise 20 Haziran’da, hükümetinin, ülkeye zarar verecek tek taraflı her türlü eylemi, özellikle de Sudan’ın er-Roseires Barajı’nın güvenliği ve işleyişi konusunda bir anlaşmaya ulaşmadan önce, Nahda Barajı’nın doldurulma sürecine başlanmasını kesin şekilde reddettiğini vurguladı. Sudanlı yetkili, tüm tarafların ‘iyi niyetle müzakere etme taahhüdünde bulunması, ilgili uluslararası yasalara uyması ve üç ülkenin halklarının çıkarlarına hizmet eden işbirliği ruhuna öncelik vermesi’ gerektiğine dikkati çekti.
Bakan Abdullah, mevcut girişimi çerçevesinde Sudan’ın, müzakereleri ve diyaloğu sürdürmeyi amaçlayan tüm çabalarını, adil ve dengeli bir anlaşmaya varmak için üç ülkenin çıkarlarına hizmet etmenin en iyi yolu olarak sürdüreceğini söyledi. Bakan ayrıca, “Sudan, uluslararası çıkarlarını korumak ve güvence altına almak, bu konuda uluslararası hukuk ilkelerine bağlı kalmak, işbirliği ve diyalog diline öncelik vermek istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Esma Muhammed Abdullah, teknik konularda somut bir ilerleme kaydetmek için müzakere turlarının gerçekleşmesi gerektiğini vurgularken, “Mesele, müzakerelerin mümkün olan en kısa sürede yeniden başlamasına ve tamamlanmasına yol açacak siyasi bir uzlaşıya varmak amacıyla, üç ülkenin liderlerine terk edilmediği sürece bazı temel yasal konularda anlaşmazlık devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.
Sudanlı Bakan, son müzakerelerde Afrika Birliği (AfB), ABD ve Avrupa Birliği’nden (AB) gözlemcilerin katılımına da dikkati çekerken, ‘görüşlerin yakınlaştırılmasında ve Nahda Barajı’na dair bir anlaşmaya varmak için çabaların artırılmasında daha etkili bir rol oynama’ çağrısında bulundu.
Nahda Barajı müzakereleri için Etiyopya Teknik Komitesi başkanı Gadyon Asfa tarafından yayınlanan basın raporları, Addis Abada’nın gelecek Temmuz ayında ilk dolum faaliyetine başlama kararı aldığını ortaya koydu. Ülkesinin barajı belirlediği tarihte doldurma kararının, ‘Etiyopya’nın kalkınma kaynaklarından istifade, yoksulluk ile mücadele ve vatandaşlara elektrik sağlama kaynaklarından’ yararlanmasına izin verici’ uluslararası hukuka uygun bir egemen hak olduğunu vurgulayan Asfa, “Barajı doldurmak için kimseden izin almayacağız” dedi.
Gadyon Asfa, dolum sürecinin daha önce yürürlüğe konan ulusal plana göre ilerleyeceğini açıklarken, hükümetinin müzakereler sırasında taraflara konuya ilişkin bilgi verdiğini ve ülkesinin ‘tehdit ve baskı diline yanıt vermeyeceğini’ kaydetti. Yetkili ayrıca, “Anlaşmaya varılamaması durumunda barajın doldurulması meselesi, geri dönüşü olmayan bir ulusal karardır” dedi.
Sudan Sulama Bakanı Yasir Abbas ise geçen çarşamba günü düzenlediği bir toplantıda, zorunlu bir anlaşmanın imzalanması ve değişiklik yapılması yollarıyla ilgili yasal yönlerde anlaşmazlıklar olduğunu belirtmiş, ancak barajın güvenliği, ilk dolum süreci, uzun vadeli işletimi, bilgi alışverişi, çevresel faaliyetler ve işbirliği teknik komitesiyle ilgili teknik hususlarda büyük bir ilerleme kaydedildiğini doğrulamıştı. Şarku’l Avsat’ın Sudanlı bir yetkiliden edindiği bilgilere göre üç heyet, gözlemcilerin huzurunda müzakereleri, başbakanlar düzeyinde sürdürme hususunda uzlaşı sağladı.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.