Cezayir: İslamcılar laik ve ulusalcı anayasa değişikliğine karşı

Cezayir’de Mayıs 2019’da gerçekleşen öğrenci protestoları (EPA)
Cezayir’de Mayıs 2019’da gerçekleşen öğrenci protestoları (EPA)
TT

Cezayir: İslamcılar laik ve ulusalcı anayasa değişikliğine karşı

Cezayir’de Mayıs 2019’da gerçekleşen öğrenci protestoları (EPA)
Cezayir’de Mayıs 2019’da gerçekleşen öğrenci protestoları (EPA)

Cezayir'deki İslamcı çizgideki Adalet ve Kalkınma Cephesi (AED) Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah, üzerinde durulması için 7 Mayıs'ta otorite tarafından paylaşılan anayasa değişikliği taslağının “İslam’ı yıkan bir taslak olduğu, zirâ bu değişikliği ortaya koyanların toplumu laikleştirmek, yozlaştırmak ve zayıflatmak istediği” gerekçesiyle reddedilmesi çağrısında bulundu. Ancak Anayasa Hazırlık Komitesi Başkanı hukukçu Ahmed Larabe, “Anayasa meselesi, Arap, Amazig veya Müslüman kimliklerimizi bir kenara bırakarak Cezayirli olabileceğiniz anlamına geliyor” ifadelerini kullanmıştı.
AED kadrolarının anayasa değişikliği taslağını tartışmasının ardından dün bir açıklama yapan Caballah, taslağın temel aldığı entelektüel referans noktasına saldırarak “Bu referans, genel olarak Batı'nın, bilhassa Fransızların yasal ve entelektüel referansıdır; Cezayir Müslümanlarının referanslarıyla çelişmektedir. Tümü, tarihimizle hiçbir ilgisi olmayan, akdi açıdan yanıltıcı, kavramsal ve davranışsal açıdan fesattır. Çıkarların sağlanması, hak ve özgürlüklerin gözetilmesi açısından ise kusurludur” ifadelerini kullandı.
Cezayir Cumhurbaşkanı Danışmanı Muhammed Lakab, önceki açıklamasında, anayasa revizyonu taslağının ilk olarak Fransızca yazıldığını, daha sonradan Arapçaya çevrildiğini söylemiş; bu nedenle ülkedeki İslamcı akımın ve muhafazakarların öfkesi daha da artmıştı. Aynı şekilde İslami ve kimliksel nedenlerden dolayı anayasal değişikliği reddeden ilk parti ise Barış Toplumu Hareketi’ydi (MSP).
Muhalefetteki İslamcı liderlerin başında gelen Caballah, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
“Anayasa taslağının İslam'ı yıkmak, reformla mücadele etmek, yozlaşma ve yolsuzluğu yaymak, toplumu ahlak, erdem ve değerlerden soyutlamak üzere açık bir iradesi var. Zirâ bu taslağı hazırlayanların zihnindeki devlet mefhumu, salah ve ıslah anlamına gelmiyor; kanun yapmak anlamına geliyor, ki bu çok kötü bir seyirdir. Nitekim Komite Başkanı da “Müminlerin anayasası ile değil, vatandaşların anayasasıyla ilgileniyoruz” sözleriyle bunu açıkça söylemiştir.”
Anayasa belgesinde yer alan en önemli hususlardan biri, bir cumhurbaşkanı yardımcısı pozisyonunu oluşturmak ve cumhurbaşkanı tarafından atanan bir hükümet başkanıyla ‘başbakanı’ değiştirmek. Ayrıca, ‘Anayasa Mahkemesi’nin ‘Anayasa Konseyi’ ile değiştirilmesi önerinde bulunuyor. Nitekim otoriteye sadık kesimler tarafından desteklenen bu girişim, muhalefetin reddiyle karşı karşıya. Taslağın oy için parlamentoya sunulması, ardından yıl sonu öncesinde referanduma konması bekleniyor.
Caballah, “laik elitlerin eline verilen taslağın hazırlanmasında, dernek, kuruluş ve kişiler gibi iki bin farklı noktaya gönderilmesinde benimsenen mekanizmaları, gelecek yanıtlar hakkında söz konusu komitede hüküm verileceği hususunu” protesto etti. Aynı zamanda “ulusun referanslarıyla çelişen, dilini, birliğini, egemenliğini ve ahlakını tehdit eden taslakları dayatmak ve mantığa dayanan meşru isteklerini ortadan kaldırmayı amaçlayan, istişareyi sıkıntıya sokan bir yolun izlendiğini” vurguladı.
Taslak, anayasadaki “Devletin dini İslamdır” maddesiyle ilgili tartışmalara yol açtı. Siyasi aktivistler, anayasadaki bu 2. maddenin “Müslümanlar haricindeki Cezayirleri dışladığı” gerekçesiyle değiştirilmesini istedi. Nitekim ülkede çoğu yabancı olan Protestanlar da bulunuyor. Aynı zamanda Amazig dilini Arapça gibi ulusal ve resmi bir dil sayan maddenin kalmasını destekleyenler ve reddedenler arasında da tartışmalar patlak verdi. Fransızca’nın devlet kurumlarında ve hükümet yetkililerinin konuşmalarında kullanılacak bir dil olarak tedavüle girmesi de tekrar tartışılmaya başladı.
AED, 15 anayasa uzmanını içeren söz konusu komitenin feshedilip, bağımsızlığı sağlayan Kasım 1954 devrimi ve 22 Şubat 2019 devrimi hedeflerini gerçekleştirmeyi destekleyen, halkın referanslarına saygı duymayı baz alan yeni bir anayasa taslağı hazırlayan özel yetkinliklere sahip, Cezayirlilerin adalet, eşitlik, özgürlük ve ilerleme isteklerini yerine getirme ehliyetine sahip meşru kurumlar inşa etmeyi sağlayacak dengeli bir komite ile değiştirilmesi çağrısında bulundu.
 



Putin-Tebbun Zirvesi İkili iş birliğine vurgu yapıyor

Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
TT

Putin-Tebbun Zirvesi İkili iş birliğine vurgu yapıyor

Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Kremlin'deki görüşmelerin ardından dün derin ‘Stratejik Ortaklık Bildirisi'ni imzaladı. Bu bildirinin, ülkeler arasındaki ilişkilerde niteliksel bir atılımın temelini oluşturacağı belirtildi. Görüşmeler, bölgesel ve uluslararası dosyalarda ülkelerin pozisyonlarının uyumlu olduğunu yansıttı. Ukrayna savaşı ve uluslararası siyasetin dalgalanmaları nedeniyle zorlu bir dönemde Tebbun, ülkesinin Moskova ile iş birliğini azaltma yönünde uygulanan dış baskılara maruz kaldığını dile getirdi. Ayrıca, Cezayir'in BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ekonomik iş birliği grubuna katılım sürecini hızlandırmak ve ulusal para birimleriyle ticarete geçerek ‘dolar egemenliğinden kurtulmak’ isteğini vurguladı.

Kremlin'e göre, geniş kapsamlı görüşme turu, geniş bir iki taraflı ve uluslararası konular yelpazesine odaklanıldı ve her iki tarafın da ülkeler arasındaki ilişkilere güçlü bir ivme kazandırmaya verdikleri ilginin bir yansıması oldu. Putin'in toplantının başlangıcında vurguladığı gibi, tarihi ilişkilerin derinliğine işaret. Rusya için Cezayir ile ilişkilerin ‘özel bir öneme’ sahip olduğunu ve stratejik bir niteliğe sahip olduğunu vurguladı. Putin'e göre, ortak bildirinin imzalanması, iki ülke arasındaki çift taraflı ilişkilerde daha ileri bir aşamanın başlangıcı olacak.

Putin görüşmenin sonunda “Tebbun ile görüşmeler çok verimli geçti. Bu, iki ülke arasındaki ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmeyi amaçlayan hükümetler, bakanlıklar ve belediye yetkilileri düzeyinde imzalanan çok çeşitli belgede açıkça anlaşılıyor. Ülkelerimiz arasındaki siyasi koordinasyon 60 yıldır etkilenmedi" dedi. Ticaret hacminin arttığı son aşamada ikili iş birliklerinin artırılmasının önemine işaret eden Putin, ayrıca “Koordinasyonun derinleştirilmesi, özellikle uluslararası arenada, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarda ve ‘OPEC Plus grubu’ gibi kilit rol oynayan gruplar çerçevesinde iş birliği açısından gelinen aşamada ayrı bir önem taşımaktadır” dedi.

Putin, ‘stratejik ortaklık’ anlaşmasını imzaladıktan sonra Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile el sıkışırken (EPA)
Putin, ‘stratejik ortaklık’ anlaşmasını imzaladıktan sonra Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile el sıkışırken (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Cezayir resmi haber ajansı APS’den aktardığına göre Putin, Cezayir'in önümüzdeki iki yıl boyunca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi olmayan üyesi olarak seçilmesinin iki ülke için önemli dosyalarda iş birliğini geliştirmek için geniş ek alanlar sağladığını söyledi.

Putin, anlaşmayla ilgili olarak şu anda belgenin öneminin, iki taraflı iş birliğini enerji ve askeri alanlar gibi geleneksel dosyalardan daha geniş bir yelpazede, mali sektör, sanayi, tarım, ticari konular gibi yeni alanları kapsamasında yattığını belirtti. Ayrıca, çevresel ve su kaynakları gibi önemli konuları kapsaması gerektiğini ifade etti. Putin, Cezayir’i ‘Arap dünyası ve Afrika'da Rusya'nın ana ortaklarından biri’ olarak tanımlayarak, Rusya'nın Cezayir ile ‘tüm alanlarda iş birliği alanlarını genişletmek için hiçbir kısıtlaması olmadığını’ vurguladı.

İki lider daha önce uzayın barışçıl amaçlarla kullanılması konusunda iş birliği anlaşması da imzalamıştı.

Öte yandan Tebbun, özellikle ilişkilerin gelişme seviyesinden memnuniyetini ifade ederek, farklı alanlarda koordinasyonun güçlendirilmesi sürecinden memnuniyetini dile getirdi. Ülkesinin ‘en kısa sürede’ BRICS grubuna katılmayı hedeflediğini ve dolar ve euroya olan bağımlılığı azaltma çabalarını vurguladı. Ayrıca Rusya ve Cezayir arasında ulusal para birimlerini kullanarak karşılıklı yerleşimleri genişletmenin önemine değindi.

İki lider zirve sonunda basın mensupları ve iki ülkenin heyeti önünde iki ayrı bildiri sundu. Putin, Cumhurbaşkanı Tebbun'u gelecek ay St. Petersburg'da düzenlenecek Rusya-Afrika Zirvesi'ne davet etti.

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Tebbun'un Kremlin'deki görüşmesinden bir kare (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Tebbun'un Kremlin'deki görüşmesinden bir kare (EPA)

Putin ayrıca “İki ülkenin ekonomisini güvence altına alacak olan ulusal para birimleriyle takas uygulamasının yoğun bir şekilde uygulanması gerekiyor. Cezayir'e ve Cezayir Cumhurbaşkanı'na Ukrayna'daki durumla ilgili bazı arabuluculuk hizmetleri sunmaya istekli oldukları için minnettarız” ifadelerini kullandı. Rusya ve Cezayir'in çok taraflı çabalarının, diğer şeylerin yanı sıra, küresel enerji piyasalarının istikrarına katkıda bulunduğuna işarette bulundu.

Öte yandan Tebbun, Cezayir'in ‘zor koşullar altında koruyabilmesi için kendisine silah sağlayan Rusya'nın desteği sayesinde bağımsızlığını koruduğunu’ açıkça belirtti. Moskova'ya yaptığı ziyaretin, iki ülkenin ikili ilişkileri pekiştirme ve işbirliği hızını artırma yönündeki çabaları çerçevesinde olduğuna işaret etti.

Tebbun, Putin ile yaptığı görüşmelerin ‘verimli, samimi ve açık’ olduğunu ifade ederek, bu görüşmelerin her iki ülke arasındaki üst düzey siyasi ilişkilerin seviyesini yansıttığını ve geleneksel siyasi istişareyi sürdürme yönündeki ortak iradeyi teyit ettiğini belirtti. Ayrıca, Putin'in müdahalesiyle ortaya koyduğu her şeye katıldıklarını ifade etti. Ayrıca çeşitli alanlardaki ikili ilişkileri ve bunları geliştirmenin yollarını tartıştıklarını ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

Tebbun, görüşmede ele alınan konular, Batı Sahra sorunu, Sahel bölgesindeki durum, Filistin meselesi ve Ortadoğu'daki gelişmeler gibi dosyalara ilişkin görüş birliği konusundaki memnuniyetini dile getirdi. Ayrıca, Rusya'nın Cezayir'in BRICS grubuna katılımını desteklemesinden dolayı Putin'e teşekkür etti.