El-Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı yabancı kadınlar hakkında veri kaydı oluşturuldu

El-Hol Kampı. (Şarku’l Avsat)
El-Hol Kampı. (Şarku’l Avsat)
TT

El-Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı yabancı kadınlar hakkında veri kaydı oluşturuldu

El-Hol Kampı. (Şarku’l Avsat)
El-Hol Kampı. (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve el-Hol Kampı idaresi, kampın göçmen kısmında kalan tüm kadınların ve çocukların verilerini kayıt altına aldı. Ailelerindeki kişi sayısı ve haklarındaki bilgilerin alındığı bu kapsamlı kayıtlar Uluslararası Koalisyon güçlerinin koordinasyonu ve desteğiyle, iç güvenlik birimleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kampta yine yabancılara ait çadırlarda yürütülen güvenlik teftiş kampanyası ile eşzamanlı gerçekleştirildi.
Söz konusu prosedürlerin bölgede ve dünyada güvenlik önlemleri almayı ve terörist eylemleri önlemeyi amaçladığını vurgulayan Özerk Yönetim’in resmi hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“SDG kuvvetleri ve iç güvenlik unsurları, Uluslararası Koalisyon ile ortaklaşa bir şekilde DEAŞ üyelerinin kendilerini göçmen olarak adlandıran eşleri hakkında verileri ve bilgileri kaydetti. Veri toplama işlemi, el-Hol Kampı’ndaki yaşamsal ve insani koşulları iyileştirmek, aynı zamanda kamp sakinlerinin ana vatanlarını bilgilendirmek ve böylece bu ülkelerin gereken desteği vermelerini sağlamak için gerçekleştirildi.”
Kişisel veri toplama sürecinde insan hakları sözleşmeleri ve uluslararası sözleşmelere bağlı kalındığını belirten Özerk Yönetim’in açıklaması şöyle devam etti:
“Kamp dahilinde gerçekleştirilen veri toplama süreci, uluslararası sözleşmelere uygun olarak takip edilen yasalar doğrultusunda yapıldı. Kamptaki farklı milletlerden olanlara yönelik herhangi bir baskıya başvurulmadı.”
DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen ve Özerk Yönetim’in Kuzeydoğu Suriye'deki hapishanelerinde tutulan savaşçıların eşlerinin ve çocuklarının isimleri ile parmak izleri kaydedildi, fotoğrafları çekildi ve eskiden DEAŞ bölgelerinde bulundukları sırada kullandıkları diğer isimleri alındı. Kamp idaresinden adını vermek istemeyen bir güvenlik kaynağı yürütülen işlemlere dair şunları söyledi:
 “1 sene önce buraya gelen çocuklar büyüdüler. 18 yaşını dolduran erkek çocuklar rehabilitasyon merkezlerine gönderilirken kız çocuklarının da vatanları, yaşları gibi haklarındaki bilgiler kaydedildi.”
Haseke şehrinin yaklaşık 45 kilometre doğusundaki el-Hol Kampı’nın göçmen bölümünde kadınların ve çocukların sesleri sıcak toz girdaplarıyla iç içe geçmiş durumda. Kampın çitlerine yaslanan onlarca kadın, refakatçilerinden kampın dışındaki sağlık hizmetlerine ulaşmasını veya alışveriş yapmasını istiyor. Zira kamp idaresi söz konusu kadınların kamptan ayrılmasını engelliyor. Güvenliğin sıkı tutulduğu kampta saldırının ve isyanın engellenmesi için çeşitli önlemler alınıyor. 
Kamp, bir kadının peçe takmayı reddeden torununu öldürmesi, çadırları ateşe verme girişimleri, Iraklı mültecileri ve güvenlik unsurlarını hedef alan cinayet ve bıçaklama eylemleri gibi vahşi olaylara sahne oluyor.  Nitekim kadınların kamp dahilindeki kurallara yeteri kadar uymadığı görülüyor. Bu kadınlar arasında önemli güvenlik rolleri oynayan ve önceden El Hansa Tugayları (DEAŞ’ın silahlı kadın kolu) mensupları da vardı. Çoğu ülke ve hükümet, kamptaki vatandaşlarını geri almayı kabul etmiyor. Tutuklular Özerk Yönetim’e ciddi anlamda yük oluyor.
Söz konusu güvenlik kaynağına göre örgütteki kadın savaşçıların bazıları, gerçek isimlerini ve örgüt dahilinde kullandıkları takma adları açıklamayı kabul etmedi. Yine kendilerinin ve çocuklarının gerçek isimlerini söylemeyi kesin bir dille reddeden bazıları ise hapishanelerde tutuklu olan kocalarının ya da akrabalarından herhangi birinin ismini vermekle ve ana vatanlarının neresi olduğunu söylemekle yetindi.
ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ve SDG’nin elindeki el-Hol Kampı, DEAŞ’ın Deyrizor kırsalındaki son kalelerine 2019’da düzenlenen operasyonların ardından yerlerinden edilen en az 63 bin kişinin gelişiyle hızlı bir şekilde büyüdü.
 



Washington, Suriye'de Dürzilere yönelik şiddeti kınadı

İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
TT

Washington, Suriye'de Dürzilere yönelik şiddeti kınadı

İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)

ABD, dün Suriye'de Dürzi toplumuna yönelik şiddeti kınayarak, bunu "kınanması gereken ve kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce yaptığı açıklamada, "Suriye'deki Dürzi toplumuna yönelik son dönemdeki şiddet ve kışkırtıcı söylemler kınanacak ve kabul edilemez niteliktedir" dedi.

"Geçiş yetkilileri çatışmaları durdurmalı, sivillere yönelik şiddet ve kötü muamele faillerini eylemlerinden dolayı sorumlu tutmalı ve tüm Suriyelilerin güvenliğini sağlamalıdır."

Suriye Dürzi toplumunun en önemli ruhani lideri olarak kabul edilen Şeyh Hikmet el-Hicri, yaptığı açıklamada, Şam yakınlarındaki Ceramana ve Sahnaya bölgelerinde son iki gündür yaşananları, "sivillerin evlerine yönelik haksız bir soykırım saldırısı" olarak nitelendirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, Suriye'de pazartesi gecesinden bu yana mezhep çatışmaları yaşanıyor. Bu çatışmalarda Dürzi militanlar, güvenlik görevlileri, hükümet yanlısı savaşçılar ve siviller de dahil olmak üzere 100'den fazla kişi hayatını kaybetti.

ABD, dün Amerikalı yetkililerin iki gün önce New York'ta Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ile görüştüğünü doğruladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Washington'un Suriye geçiş yetkililerini mezhepsel şiddeti durdurmak için önlem almaya çağırdığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Şeybani, geçen cuma günü New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde yeni Suriye bayrağını göndere çekerek yeni bir dönemin başladığını ilan etti.

Bruce, ABD'li yetkililerin salı günü New York'ta Suriye heyetiyle görüştüğünü belirtti.

Ayrıca, ABD'nin, Başkan Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından iktidara gelen geçiş yetkililerini “istikrarı güçlendirecek politikalar seçmeye” çağırdığını belirtti.