Suudi Arabistan'dan 'Hac' açıklaması: Bu karar, İslam hukukundaki canın korunması kaidesi gereğince alındı

Suudi Arabistan'dan 'Hac' açıklaması: Bu karar, İslam hukukundaki canın korunması kaidesi gereğince alındı
TT

Suudi Arabistan'dan 'Hac' açıklaması: Bu karar, İslam hukukundaki canın korunması kaidesi gereğince alındı

Suudi Arabistan'dan 'Hac' açıklaması: Bu karar, İslam hukukundaki canın korunması kaidesi gereğince alındı

Suudi Arabistan tarafından bugün yapılan açıklamada, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl hac ibadetinin sadece ülke içinde yaşayan ve farklı milletlerden oluşan sınırlı sayıda Müslümanla yapılacağını, yurt dışından hacı kabul edilmeyeceğini duyurdu.
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, Haremeyn-i Şerifeyn ziyaretçilerinin ibadetlerini sağlık ve güven içerisinde gerçekleştirebilmelerine verilen önemi vurguladı. Koronavirüs salgınının patlak verip çeşitli ülkelerde görülmeye başlamasından bu yana, hacı adaylarını koruyacak tedbirler almaya özen gösterdiklerinin altı çizildi. Umre ziyaretlerinin askıya alınma kararı İslam ülkeleri ve uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Bu kararın salgınla mücadele eden uluslararası kurum ve sağlık kuruluşlarının çabalarına büyük katkıda bulunduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, “Dünyada 180'den fazla ülkede görülen salgının devam ediyor olması ve toplu ve kalabalık ortamlarda enfeksiyonunun bulaşma oranının yükselme ihtimali, dünya ülkelerinde enfeksiyon oranlarındaki artış ışığında, 2020 yılı (hicri 1441) hac ibadetinin sadece ülke içinde yaşayan ve farklı milletlerden oluşan sınırlı sayıda Müslümanla yapılması ve yurt dışından hacı kabul edilmemesine karar verildi. Bu karar, İslam hukukundaki canın korunması kaidesi gereğince, hacı adaylarının ibadetlerini sağlıklı ve güven içinde gerçekleştirebilmeleri için gerekli önlemlerin alınabilmesi ve sosyal mesafenin korunabilmesi için alındı” ifadelerine yer verildi.
Bakanlık, bu kararın alınmasında dünya genelinde 180’dan fazla ülkede ortaya çıkan koronavirüs salgını nedeniyle enfekte olan 9 milyondan fazla kişi içerisinden yaklaşık 500 bin kişinin yaşamını yitirmesinin etkili olduğuna işaret etti. Salgının yayılmaya devam etmesi ve henüz önleyici bir aşı bulunamaması nedeniyle tıbbi güvenliğin sağlanmasının hedeflendiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, her yıl milyonlarca kişinin hac ve umre ibadetlerini yerine getirebilmesi için hizmet sunan Riyad hükümetinin Rahman’ın misafirlerinin ibadetlerini sağlık ve güven içerisinde yapıp emniyet içinde ülkelerine dönmelerine verdiği önem vurgulandı. Salgının bir an önce ortadan kalkması ve insanlığın bu musibetten korunması için dua ve dileklerde bulunuldu.
Mısır Vakıfları Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, "bu kararın şeria hukukuyla tutarlı olduğu ve insan sağlığını gözettiği için" Suudi yönetimine aldığı karadan ötürü destek verdi.
Dünya İslam Birliği (Rabıta) ise Suudi Arabistan'ın Hac hakkındaki kararını onayladı. Açıklamada, "pandemi nedeniyle hacılarının güvenliğinin korunması gerektiği ve insan sağlığının alınan kararlarda göz önünde bulundurulması gerektiği" vurgulandı.
Bu kararın, salgın krizinin başlangıcından itibaren Suudi Arabistan yönetiminin insan hayatına verdiği değeri gösterdiği ifade edildi. Rabıta kararın "Şeriat hükümleri ve önleyici tedbirlerin getirdiği acil bir gereklilik" olduğu sonucuna vardı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Suudi Arabistan’ın Rahman’ın misafirlerinin sağlık ve güvenliğine verdiği öneme vurgu yaparak, bu yıl sınırlı sayıda Müslümanla yapılacak hacca değindi.
İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, alınan kararın Suudi Arabistan Krallığı tarafından yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında virüsün yayılmasını durdurmak ve sınırlandırmak ile alınan ihtiyati önlemlere uygun olduğunu söyledi.
Useymin açıklamasında, bu yıl ki Hac mevsiminin devam eden salgın hastalık ve etkili bir tedavinin yokluğunda organize edileceğine dikkati çekerek, Suudi Arabistan’ın büyük bir sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Alınan kararın Suudi Arabistan’ın mevcut sağlık verileri ve içtihat kurallarına uygun olarak alındığını bildiren İİT Genel Sekreteri, kararın, ibadet ve dini ritüelleri gerçekleştirmek zamanında Allah’ın yasak ve emirleri ile de özdeşleştiğini aktardı.



Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
TT

Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün Katar devletinin egemenliğine yönelik her türlü ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik her türlü tehdidi kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, Katar'ın güvenlik ve istikrarının tüm KİK ülkelerinin güvenlik ve istikrarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve herhangi bir üye ülkeye yönelik tehdidin tüm KİK ülkelerine yönelik doğrudan bir tehdit olduğunu vurguladı.

İran'ın Katar'daki el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarını görüşmek üzere dün Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen olağanüstü toplantının ardından KİK Bakanlar Konseyi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes ilanını memnuniyetle karşılayarak, tüm askeri eylemlerin derhal durdurulması gerektiğini vurguladı ve Katar'ın bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için arabuluculuk yapma ve ateşkes sağlama çabalarını övdü. Konsey tüm tarafları, anlaşmazlıkları çözmenin etkili bir yolu olarak diplomatik yaklaşımı benimsemek için ortak çaba sarf etmeye, azami itidal göstermeye, bölgeyi ve halkını savaşın tehlikelerinden korumaya ve bölgede olumlu bir geleceğe doğru yeni bir yol çizmek için bir fırsat teşkil eden sürdürülebilir çözümlere yol açacak müzakerelere dönüş için baskı yapmaya çağırdı.

KİK Bakanlar Konseyi, bu yöndeki tüm çabaları desteklemeye hazır olduğunu vurguladı, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile İsrail arasında ateşkes sağlanması konusundaki başarısını takdir etti ve ABD Başkanı’nı Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması için çaba göstermeye davet etti.

Katar ile dayanışma

KİK’in Katar’ın başkenti Doha'da düzenlenen 49. olağanüstü toplantısında yayımlanan bildiride, İran'ın Katar'daki bir askeri üsse yönelik füze saldırılarından duyulan derin üzüntü ve güçlü kınama ifade edildi. Açıklamada bu durum, ‘İran'ın Katar'ın egemenliğini, hava sahasını ve iyi komşuluk ilkelerini açık, kabul edilemez ve tehlikeli bir şekilde ihlal etmesi ve bahaneler ve gerekçeler ne olursa olsun uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın açık bir ihlali’ olarak nitelendirildi.

Bakanlar Konseyi, Katar ile tam dayanışma içinde olduğunu ve güvenlik ve istikrarını korumak için aldığı tedbirlere tam destek verdiğini ifade ederek, Katar Silahlı Kuvvetleri’nin İran tarafından başlatılan saldırıya karşı koyma kabiliyetlerini övdü.

BM Şartı ve uluslararası hukuk sözleşmeleri, iyi komşuluk ilkeleri, devletlerin egemenliğine saygı, içişlerine karışmama, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme, güç kullanmama ve güç tehdidinde bulunmama gibi temellere ve ilkelere bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.

Diyalog ve diplomasinin önceliği

KİK Bakanlar Konseyi, Mart 2024'te açıklanan KİK Bölgesel Güvenlik Vizyonu'nun ülkeler arasındaki ilişkilerde diyalog ve diplomasi yolunun önceliğine ilişkin içeriğini ve bu yolun mevcut krizlerin üstesinden gelmenin ve bölgenin güvenliği ile halklarının huzurunu korumanın tek yolu olduğunu kaydetti. Herhangi bir gerilimin bölgesel güvenliğe zarar vereceğini ve bölgeyi uluslararası barış ve güvenlik üzerinde yıkıcı etkileri olacak tehlikeli yollara sürükleyeceğini kaydetti.

Bakanlar Konseyi, Umman Sultanlığı'nın nükleer dosyaya ilişkin ABD-İran müzakerelerindeki rolünü övdü ve Katar, ABD ve diğer ülkelerin sükûnete katkıda bulunan rolünü takdir ederek etkili arabuluculuk çabalarının sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Hava ve deniz güvenliğine vurgu

KİK Bakanlar Konseyi, bölgedeki hava ve deniz güvenliği ile su yollarının korunmasının ve ticari gemilerin hedef alınması ve deniz nakliyat hatlarının, uluslararası ticaretin ve KİK ülkelerindeki petrol tesislerinin tehdit edilmesi de dâhil olmak üzere bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden faaliyetlere karşı koymanın önemini vurguladı. Bakanlar Konseyi ayrıca, KİK ülkelerinin küresel enerji piyasalarının istikrarı konusundaki kararlılığını ve istekliliğini yineledi.

Bakanlar Konseyi'nin olağanüstü toplantısına Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya başkanlık ederken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdullatif ez-Zeyani, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani ve KİK Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi katıldı.