İngiltere bugün kısıtlamaların hafifletilmesi ile ilgili planını açıklayacak

Fransa'nın güneyindeki Toulouse'daki öğrenciler yeniden açılan okullarına geri döndü. (AFP)
Fransa'nın güneyindeki Toulouse'daki öğrenciler yeniden açılan okullarına geri döndü. (AFP)
TT

İngiltere bugün kısıtlamaların hafifletilmesi ile ilgili planını açıklayacak

Fransa'nın güneyindeki Toulouse'daki öğrenciler yeniden açılan okullarına geri döndü. (AFP)
Fransa'nın güneyindeki Toulouse'daki öğrenciler yeniden açılan okullarına geri döndü. (AFP)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, koronavirüsle mücadele kapsamında alınan kısıtlama kararlarının hafifletilmesine yönelik planını bugün açıklayacak. Açıklamada iki metre olarak belirlenen sosyal mesafe kuralının esnetilmesiyle ile ilgili detaylar da verilecek.
Reuters haber ajansı, Kovid-19’un yayılmasını durdurmaya yönelik uygulanan karantina kısıtlamalarından İngiliz ekonomisinin büyük bir zarar gördüğüne dikkat çekerek her ne kadar geçen hafta perakende mağazalarının faaliyetlerine yeniden başlamasına izin verilse de özellikle otel ve eğlence sektörlerindeki birçok işletmenin kapalı kaldığını bildirdi.
İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'den bazı milletvekilleri, İngiltere Başbakanı’na  mart ve nisan aylarında çeyreklik daralan ekonomi üzerinde yıkıcı etkisi olan iki metrelik sosyal mesafe kuralının kaldırılması için çağrıda bulunmuştu. Ancak hükümet tedbiri elden bırakmayarak  koronavirüs vaka sayısında ikinci bir dalga riskini göze almak istemediğini bildirdi.
Johnson'ın ofisinden yapılan açıklamada hükümetin genel izolasyondan çıkmak için belirlediği yol haritasına göre, 4 Temmuz’dan itibaren faaliyetlerine yeniden başlamasına izin verilecek sektörlerin Başbakan tarafından bugün mecliste açıklanacağı kaydedildi. Ayrıca faaliyetlerin Kovid-19’a karşı güvenli olması için her sektöre ayrıntılı talimatlar verileceği belirtildi.
Sunday Telegraph pazar günü yaptığı haberde Johnson'ın sosyal mesafe kuralında da bir değişiklik yapacağını ve maske takmak gibi ek önlemler alındığı sürece mesafenin bir metreye düşürüleceğini aktardı.
İngiltere Kovid-19 kaynaklı en fazla ölü sayısına ulaşan ülkelerden biriydi. Ancak son haftalarda vaka sayısı giderek azaldı.
Sağlık yetkilileri dün yaptıkları açıklamalarda koronavirüsten dolayı 15 kişinin ölmesiyle İngiltere'de Kovid-19 kaynaklı ölümlerin 42 bin 647’ye yükseldiğini duyurdu.
İngiltere’de mart ayı ortasından bu yana Kovid-19 kaynaklı günlük en düşük ölüm kaydedildi. Fransa'da dün yaz tatilinin başlamasına iki hafta kalmış olmasına rağmen koronavirüsün  patlak vermesi nedeniyle aylar süren kesintilerden sonra ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin pazartesi günü okullarına döndükleri bildirildi. 11 Mayıs'ta okullar yeniden açıldığı zaman getirilen belirli sayıda öğrencinin bulunması ve sosyal mesafe kısıtlamaları yeni kararlarla büyük ölçüde rahatlatıldı. Liselerin ise bir kısmı açıldı.
Diğer taraftan sinema salonları da dün açıldı. DPA’nın  bildirdiğine göre Orsay Müzesi de bugün ziyarete açılacak. Eyfel Kulesi de perşembe günü ziyaretçi almaya başlayacak.
Fransa geçen hafta çoğu Avrupa ülkesi ile sınırlarını yeniden açtı. Ancak AB üyesi olmayan ülkelere seyahat kısıtlamalarının ay sonuna kadar devam edeceğini bildirdi.
Koronavirüsten büyük ölçüde etkilenen Fransa’da Kovid-19 kaynaklı yaklaşık 30 bin ölüm kaydedildi. Yetkililer 17 Mart'tan 11 Mayıs'a kadar ciddi kısıtlamalar getirdi.
Reuters’ın haberine göre Bulgaristan’da da Sofya, ülkedeki yeni koronavirüs vakalarında en yüksek haftalık artışı kaydetti. Bulgaristan'ın tüm kapalı halka açık yerlerinde yüz maskeleri takmayı zorunlu hale getirdiğini bildirildi.
Sağlık Bakanı Kirill Ananiev tarafından getirilen yasak, maske  kullanımını kapalı yerlerde şiddetle tavsiye ettiği ancak toplu taşıma, eczaneler ve sağlık tesisleri dışında zorunlu olmadığını açıkladığı kararından on gün sonra geldi.
Ananiev açıklamasında, "Bunun tek amacı Bulgar vatandaşlarının sağlığını ve yaşamını korumaktır" diyerek mağazalarda, sinemalarda, tiyatroda ve spor etkinliklerinde maske takılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca her iki kişi arasında bir buçuk metre mesafe bırakmanın da zorunlu olduğunu kaydetti. Ananiev ayrıca Bulgaristan Futbol Ligi maçlarının düzenlendiği stadyumlara bin taraftarın katılmasına izin verileceğini bildirdi.
Yaklaşık yedi milyonluk bir nüfusa sahip Bulgaristan, restoran ve kafeleri yeniden açmasına rağmen çoğu bölgede evde kalma tavsiyesinde bulunuldu. Ancak geçen hafta ülkedeki en yüksek haftalık artış olan 606 yeni Kovid-19 vakası kaydedildi. Bulgaristan’da toplam vaka sayısı 3 bin 905’e yükseldi. Kovid-19 kaynaklı ölü sayısı da 199 olarak kaydedildi.
DPA’nın aktardığı habere göre İsviçre'de onaylanan vaka sayısı pazartesi sabahı 31 bin 292'ye ulaştı. Sağlık Bakanlığı verileri, İsviçre'de pazar gününden bu yana Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren olmadığını, ölü sayısının bin 956’da kaldığını, iyileşenlerin sayısının da 29 bine ulaştığını ortaya koydu. İsviçre’de ilk vakanın duyurulmasından bu yana yaklaşık 16 hafta geçti.
Bloomberg haber ajansının Johns Hopkins Üniversitesi’nden aktardığı verilere göre Hollanda'daki koronavirüs vakalarının sayısı 49 bin 801’e ulaştı.
Veriler, Hollanda'da koronavirüs nedeniyle 6 bin 109 kişinin öldüğünü ortaya koyarken şu ana kadar 186 kişinin iyileştiğini gösterdi. İlk vakanın Hollanda'da rapor edilmesinden bu yana yaklaşık 16 hafta geçti.
Yine aynı çalışmalara göre İtalya'da Kovid-19 vaka sayısı 238 bin 499'a, İspanya'da da 246 bin 272'ye ulaştı. Berlin'de  yerel sağlık yetkililerinin verilerine göre Robert Koch Bulaşıcı ve Bulaşıcı Olmayan Hastalıklarla Mücadele Enstitüsü pazartesi sabahı bir gün içinde 537 yeni koronavirüs vakası kaydedildiğini duyurdu. Enstitünün verilerine göre ülkedeki  toplam vaka sayısı 190 bin 359'a yükseldi. Enstitü dün sabah itibariyle Kovid-19 kaynaklı ölümlerin pazar gününe göre 3 kişi artarak 8 bin 885’e yükseldiğini belirtti. Verilere iyileşenlerin sayısı 400 kişi artarak 175 bin 300’e yükseldi.



Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve birçok Avrupa ülkesi, dün, üst düzey yetkililerinden bazılarını hedef alan ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya olan kurumun bağımsızlığını güçlü bir şekilde savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Tomoko Akane, Lahey merkezli mahkemenin üye devletlerinin temsilcilerinin yıllık toplantısının açılışında, "Açıkça söyleyelim, hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bağımsızlığımız ve tarafsızlığımız temel ve dokunulmaz ilkelerimizdir. Bağlılığımız yalnızca Roma Statüsü'ne (mahkemenin kuruluş metni) ve uluslararası hukukadır."

Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla yargılananları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi, 23 yıllık tarihindeki en zor dönemi yaşıyor.

dfr
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmasına öfkelenerek, mahkemedeki hakim ve savcılara yaptırım uyguladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddeden soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddetti ve hakkında açılan soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Macaristan da dahil olmak üzere dört üye ülke Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme niyetlerini açıkladı.

Lahey'deki yıllık toplantıya katılan Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Fransa'nın mahkemeye olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı.  

Darmanin, "Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Aralarında bir Fransız yargıcın da bulunduğu hâkim ve savcıları hedef alan yaptırımlar ve zorlayıcı tedbirlerle karşı karşıya" dedi ve "Bu tedbirler kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği adına konuşan Danimarka temsilcisi Elisabeth Sondergaard Kroon, bloğun "mahkemeyi kendisine yönelik tehdit ve yaptırımlara karşı güçlü bir şekilde savunduğunu" söyledi.