Yemen: Ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi Sokotra adasını ele geçirdi

Geçiş Konseyi’nin kontrolünü ilan ettiği Sokotra Adası (Reuters)
Geçiş Konseyi’nin kontrolünü ilan ettiği Sokotra Adası (Reuters)
TT

Yemen: Ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi Sokotra adasını ele geçirdi

Geçiş Konseyi’nin kontrolünü ilan ettiği Sokotra Adası (Reuters)
Geçiş Konseyi’nin kontrolünü ilan ettiği Sokotra Adası (Reuters)

Yemen parlamentosu, ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi’nin (GGK) Sokotra’yı ele geçirmesi ve Husi mislilerin de en son el-Beyda’daki Radman bölgesi olmak üzere çok sayıda alanı kontrol etmesi de dahil, son gelişmeleri ele almak üzere çeşitli komitelerin kurulmasını kararlaştırdı.
el-Mukalla şehri sokakları, Hadramut vilayetinde ‘özerk yönetim’ ilanı ve meşru Yemen Hükümeti’ne karşı GGK’ye destek talebiyle, GGK yandaşları tarafından düzenlenen büyük bir gösteriye tanık oldu. Geçen Ağustos ayından bu yana Aden, Sokotra ve Geçiş Konseyi’nin kontrolü altındaki diğer şehirlerde de benzer olaylar yaşanıyor.
İki taraf, ülkenin geçici başkenti Aden’deki tartışmayı sona erdirmek, uzlaşı hükümeti ve vilayetler kurmak üzere güçleri birleştirmek için geçen yıl 5 Kasım’da Suudi Arabistan himayesinde Riyad Anlaşması’nı imzaladı. Ancak husumet artarken, Abyan’da da bu husumet askeri olarak patlak verdi. Nihayetinde anlaşmanın uygulanması durdu, tarafların her biri kazanımları hususunda ısrarlarını sürdürdü.
Geçiş Konseyi yandaşları, 22 Haziran’da Mukelle’de düzenlenen gösterilerde, başta elektrik ve fiyatların artması olmak üzere Hadramut’ta hizmetlerin kötüleşmesini kınarken, meşru hükümeti de ‘yolsuzluk ve vilayet kaynaklarını israf etmekle’ suçladı.
Eylemciler, vilayette özerk yönetimin kabul edilmesi çağrısı yaparken, elektrik sorunun çözülmesi ve askerlerin maaşlarının ödenmesini istedi.
Hadramut’ta patlak veren bu hareketlilik, Sokotra Adaları vilayetindeki devlet kurumlarının kontrolünün kaybedilmesi sonrasında meşruiyet ve Geçiş Konseyi arasındaki çatışmanın genişlemesi endişesine neden oldu.
Bu çerçevede Güney Geçiş Konseyi sözcüsü Nizar Heysem, “Güney Geçiş Konseyi Ulusal Meclisi Başkanı ve Güney Özerk Yönetimi Başkanı Ahmed Said bin Berik, 22 Haziran’da Rafat Ali İbrahim es-Sakli’nin Sokotra Adaları vilayetindeki özerk yönetim başkanlığı görevini üstlenmesi için bir kararname yayınladı” ifadelerini kullandı.
Geçiş Konseyi’nin Sokotra’yı ele geçirmesine yönelik kınamaları çerçevesinde resmi kaynaklar, parlamentonun bu konuda ve bazı bölgelerin Husilerin kontrolüne geçmesi hakkında soruşturma yürütmek üzere parlamento komiteleri kurulması kararı aldığını vurguladı.
Kararlar, anayasanın 95’inci maddesi ve konseyin İç Düzenlemeleri listesinin 74’üncü maddesinin ‘A’ fıkrası uyarınca Sokotra Adaları vilayetinin ve bazı vilayetlerdeki birçok kasabanın tanık olduğu meseleler hususunda, soruşma komiteleri atamalarını da kapsıyor.
SABA Haber Ajansı’na göre Husi milislerin Hacur, el-Ud, Nihm, el-Cevf ve Radman bölgelerini kontrol etmesi hususunda soruşturmalar yürütülecek.
Sokotra Adaları vilayetindeki olaylar hususunda soruşturma komitelerinin, milletvekilleri Kasım Muhammed el-Kasadi, Muhammed Ahmed ez-Zuveydi, Salih Salim el-Amiri, Ahmed Hasan Bahuveyret, Muhammed Sabit el-Asli, Salih Ali Ferid el-Berhami, Abdullah Şeref en-Numani yi de içerdiği belirtildi. Husilerin Hacur, el-Ud, Nihm, el-Cevf ve Radman bölgelerini kontrolü hususunda kurulacak komiteler ise, milletvekilleri Ali Abduh Rabbu el-Kadi, Haşim Abdullah el-Ahmer, Ali Hüseyn Ceylan, Fuad Abdullah, Abdusselam Ahmed ed-Dehabli, Muhammed Salih Kabati, Abdullah Muhammed el-Maktari, Muhammed el-Hac el-Salihi, Ali ŞAi Musenna’yı kapsayacak. Bilgi sahibi Yemen kaynaklarına göre meşru hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı Muhammed el-Mitimi, meşruiyetin Sokotra’yı kaybetmesi de dahil olmak üzere son olayların çerçevesinde hükümetten istifasını sundu.
Meşru Hükümet’e yakın çok sayıda Yemen partisi de eski tarihli açıklamalarında tırmanış eylemlerini kınamıştı. Partiler, Riyad Anlaşması’nın uygulanmasına yeni engeller getiren Sokotra vilayetindeki son isyan eylemlerinin sorumluluğunu Geçiş Konseyi’nin taşıdığına dikkati çekti. Partiler, ‘Suudi Arabistan liderliğindeki Meşru Hükümet’i destekleyen koalisyon, Birleşmiş Milletler (BM) ve çeşitli bölgesel ve uluslararası tarafların, hükümete ve Geçiş Konseyi’ne, Riyad Anlaşması’nı uygulama ve 11 Mayıs’tan bu yana Abyan vilayetinde devam eden çatışmaları sona erdirme çağrısında bulunduğunu’ belirtti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.