İsrail’de Arap listesinin feshini kolaylaştıran yasa tasarısı

Arap Knesset üyesi Ahmed et-Tibi için son seçimlerde hazırlanan bir afiş. (AP)
Arap Knesset üyesi Ahmed et-Tibi için son seçimlerde hazırlanan bir afiş. (AP)
TT

İsrail’de Arap listesinin feshini kolaylaştıran yasa tasarısı

Arap Knesset üyesi Ahmed et-Tibi için son seçimlerde hazırlanan bir afiş. (AP)
Arap Knesset üyesi Ahmed et-Tibi için son seçimlerde hazırlanan bir afiş. (AP)

Binyamin Netanyahu’nun elinden Likud Partisi başkanlığını ve başbakanlığı almayı hedefleyen milletvekili Gideon Sa’ar ve Mavi- Beyaz İttifak’tan ayrılan, Parlamento Dışişleri ve Güvenlik Komitesi Başkanı olan Zvi Hauser, Knesset’in çalışma gündemine ‘Arap seçim listesini feshetme sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan yeni bir yasa tasarısı’ sundu.
Tasarı, Yüksek Adalet Divanı'nda, aday listelerinin belgelendirilmesiyle ilgili konuları inceleyen hâkimlerin üçte iki çoğunluğuyla kısıtlanmasını öngörüyor. Yasa, her seçimde Merkezi Seçim Komisyonu’nda (parti temsilcilerinden oluşan, ancak bir hakim tarafından yönetiliyor) Arap adayların ve Arap listelerinin feshine olanak tanıyan kararlar alınmasını sağlıyor. Örneğin son çatışmalar sırasında Seçim Komisyonu, Ulusal Meclis listesini ve Milletvekili Heba Yazbak’ınn ‘İsrail karşıtı tutumlar sergilediğini ve terörizmi desteklediğini’ iddia ederken, parlamentodaki varlıklarının düşürülmesini istedi. Ancak mahkeme, söz konusu talebi kabul etmedi ve Yazbak de dahil Knesset’teki üç milletvekiliyle temsil edilen listeye onay verdi.
Sağcı Yahudiler, şu an ise mahkemenin yetkilerini kısıtlamaya çalışıyor. Tasarıya göre söz konusu mesele, 9 hakimi genişletilmiş bir yargı organında tartışmaya ve 3 hakime karşı 6 hakim çoğunluğuyla kararı yayınlanmaya yöneltti. Tasarıda, İsrail’i Yahudi ve demokrat bir devlet olarak niteleyen ve terör örgütlerini ya da teröristleri destekleyen herhangi bir listenin ya da adayın feshedilmesi de yer alıyor.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.