Fas'ın kuzeyindeki Yemenli mülteciler insan ticareti ağlarının kurbanı

Kaçakçılık ağları, sınır çitinin inşasından sonra Fas’ın kuzeyinde etkinleşmeye başladı (Reuters)
Kaçakçılık ağları, sınır çitinin inşasından sonra Fas’ın kuzeyinde etkinleşmeye başladı (Reuters)
TT

Fas'ın kuzeyindeki Yemenli mülteciler insan ticareti ağlarının kurbanı

Kaçakçılık ağları, sınır çitinin inşasından sonra Fas’ın kuzeyinde etkinleşmeye başladı (Reuters)
Kaçakçılık ağları, sınır çitinin inşasından sonra Fas’ın kuzeyinde etkinleşmeye başladı (Reuters)

İlham Talibi
Avrupa cennetine girme hayali onları insan ticareti ağlarının kurbanı yaptı. Yoksulluk ve savaştan kaçan, karşı kıyıda umut arayan Yemenli mülteciler Independent Arabia’ya konuştular.
Yemenli bir mülteci Muhammed eş-Şahari, Fas'ın kuzeyindeki kaçakçılar tarafından maruz bırakıldığı acıyı ve yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Parmağımı kırdılar, paramı ve telefonumu çaldılar ve beni dövdüler. Başarılı bir geçişten sonra onlara teslim etmem gereken parayı elde etmek için arkadaşımı aramamı, ona İspanya'ya geçtiğimi söylememi istediler.”
Muhammed eş-Şahari, Fas’a nasıl geçtiğiyle ilgili olarak, “Mısır'dan Moritanya'ya, sonra Mali Çölü'ne ve oradan Cezayir'e ulaştık” diyerek sözlerine devam etti.

“Fas'a ulaşana kadar bir kaçakçıdan diğerine”
Muhammed eş-Şahari sözlerine şöyle devam etti:
“Cezayir'de tutuklandık ve hapse atıldık. Üç ay sonra bizi Nijer çölüne sürdüler. Sonra Cezayir sınırına. Fas'a ulaşana kadar bir kaçakçıdan diğerine savrulup durduk. Fas'ta yaklaşık bir ay geçirdim. Kaçakçılar beni 3 bin euroya deniz yoluyla Melilla'ya ulaştım.”
Muhammed Şahari bu muazzam yolculuğunun ardından Almanya’ya ulaştı. Şu anda oturma izni almayı ve hayatına yeniden başlamayı umuyor.

Günlük acılar
Bir diğer mülteci Emin eş-Şarabi ise acı dolu yolculuğunu şu sözleriyle anlattı:
“Fas’ta çok zorluk geçtim. Hayat perişandı. Her gün İspanya'ya geçmeye çalışıyorduk. Umutsuzduk ve her gün kaçakçılarla karşı karşıya kalıyorduk. Bir keresinde kaçakçılar bizi Madrid'e götüreceklerine söz verdiler. Fakat bizi uzak bir bölgeye götürdüler. Boynuma bıçak dayayıp tüm paramı ve telefonumu çaldılar. Yanımızda para taşıdığımızı çok iyi biliyorlar. Benden sonra yanımdaki arkadaşlarımın yanında olan her şeyi de aldılar.”

“Bir avmış gibi yaşıyorsun”
Emin eş-Şarabi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir avmış gibi yaşıyorsun. Kaçakçılar sınırı geçmek zorunda olduğunuzu bildikleri için türlü şekillerde seni aldatıyorlar. Kaçakçıların dolandırmaları ve acılarla geçen uzun bir yolculuktan sonra Almanya’ya ulaştım. Berlin'e geldim. Şu anda ikamet izni almayı bekliyorum. Hayat durma noktasına geldi ama yine de burada hala umut var.”
Şarku’ul Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Fas’ın kuzeyinde bulunan Nador şehri, göçmenlerin İspanyol kontrolü altında olan Melilla'ya ulaşmaları için önemli bir geçiş noktası.
Fas İçişleri Bakanlığı, yerleşim sürecinin birinci ve ikinci aşamalarında yaklaşık 50 bin göçmenin idari statüsünün karara bağlandığını açıkladı. Başvuruda bulunan göçmenlerin yaklaşık yüzde 85'i, 113 farklı uyruğa sahip.”
Diğer taraftan Fas İnsan Hakları Derneği, Nador bölgesi çalışanına bir mesaj göndererek, 50 Yemenli mültecinin Melilla şehrine girmesi için acilen müdahale etmesini istedi.
Dernek, Yemenli mültecilerin uluslararası koruma ve iltica başvurusu yapmak amacıyla Melilla şehrine geçmek istediklerini ifade ettiği açıklamasında, bu kimselerin iltica bürosuna erişebilmeleri için acil müdahalede bulunulması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, Yemenlerin Fas ve Cezayir arasındaki sınır üzerinden Fas'a ulaştıkları ve burada korkunç koşullarda yaşadıklarına işaret edildi.

“Beni dolandırdılar”
Yemenli bir mülteci olan Emin Taki, Avrupa'ya geçişiyle ilgili tecrübesini şu sözlerle anlattı:
“Bir keresinde kaçakçıların eline düştüm. Melilla'ya geçmemi sağlamaları karşılığında benden 700 euro aldılar, fakat beni dolandırdılar. Altı defadan fazla sınırı geçmeye çalıştım ve bir keresinde de bacağım kırıldı.”
Emin Taki sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir mülteci, Melilla şehrine geçmek için sahte pasaport almak karşılığında kaçakçıya 400 ila 700 euro arasında ödeme yapıyor. Kaçakçıların göçmenleri nasıl kaçırdığını öğrenmek için Beni Ensar sınır kapısı civarında bir daire kiraladım. Bir keresinde İspanya'ya tek başıma geçmeyi başardım.”

“İki kez intihara kalkıştım”
Madrid'e ulaşmasının ardından İsviçre'ye ve sonrasında Almanya'ya geçen Emin, şu anda bir mülteci kampında yaşıyor. Ancak acıları henüz son bulmayan Emin şunları söyledi:
“Yaşama umudumu kaybettiğimi hissediyorum. Artık hiçbir şeye dair bir umudum yok. İltica başvurum reddedildikten sonra şimdi bir çadırda yaşıyorum. İki kez intihar etmeye çalıştım. Çünkü çok karmaşık ve zor bir durumdayım.”

“Kaçakçılık ağlarının faaliyetleri artıyor”
Fas İnsan Hakları Derneği, Nador şehrinde kaçakçılık ve insan ticareti ağlarının faaliyetlerindeki artışla ilgili olarak, bu suç faaliyetlerine katılan onlarca kişinin ismini verdi. Dernek, Faslı yetkilileri ‘göçmen çadırlarına saldırmak, onları tutuklamak ve ülkelerine göndermek’ yerine, bu suç faaliyetlerine katılan kişilere karşı harekete geçmeye çağırdı.
Derneği Facebook sayfası üzerinden insan kaçakçılığı çeteleriyle ilgili detayların yer aldığı bir paylaşım yapıldı.
Melilla şehri ile olan sınırda çitin inşa edilmesinin ardından kaçakçılık ağlarının faaliyetlerinin arttığını belirten dernek, Nador şehrinde faaliyet gösteren kaçakçıların ve tacirlerin faaliyetlerinin durdurulması gereğini vurguladı.

Kaçakçılık ağlarının çökertilmesi
Fas İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Fas güvenlik yetkililerinin 2012 yılından bu yana insan kaçakçılığı yapan 3 binden fazla ağı çökerttikleri ve kaçakçılık faaliyetlerinde kullanılan yaklaşık 200 tekneye el koydukları kaydedildi.
İçişleri Bakanı Temsilciler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, insan kaçakçılığı yapan ağların son dönemde mekanizmalarını ve araçlarını geliştirdiğini, göçmenleri karşı tarafa taşımak için jet botlar, su bisikletleri vb. gelişmiş araçlar kullandığını belirtti.
Bakan, 2018'in ilk 9 ayında 68 bin göç girişiminin engellendiğini ve 122 suç ağının ortadan kaldırıldığını belirtti.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.