‘Suudi Programı’ndan Hadramut’ta sağlık sektörüne destek https://turkish.aawsat.com/home/article/2352211/%E2%80%98suudi-program%C4%B1%E2%80%99ndan-hadramut%E2%80%99ta-sa%C4%9Fl%C4%B1k-sekt%C3%B6r%C3%BCne-destek
‘Suudi Programı’ndan Hadramut’ta sağlık sektörüne destek
Yemen’deki çevre temizliği çalışmalarından bir bölüm (SPA)
Riyad/Şarku’l Avsat
TT
TT
‘Suudi Programı’ndan Hadramut’ta sağlık sektörüne destek
Yemen’deki çevre temizliği çalışmalarından bir bölüm (SPA)
“Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı” hayati projeler ve programlar aracılığıyla Hadramut’un da aralarında bulunduğu Yemen vilayetlerine, sağlık, eğitim, su ve enerji sektörlerinin yanında çevre temizliği alanlarındaki yardımlarını sürdürüyor.
“Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı”, Hadramut ofisi Müdürü Mühendis Abdullah Ebu Süleyman, programın Mukalla ve Sayun şehirlerinde iki yeni okul inşa ederek eğitim sektörünü desteklediğini ifade etti. Yetkili, Suudi Arabistan Haber Ajansı (SPA) aracılığıyla yaptığı basın açıklamasında, şehir halkına dağıtılmak üzere modern motorlarla donatılmış 100 adet balıkçı teknesinin yapım çalışmalarına başlandığına işaret etti.
“Yemen’in Geliştirilmesi Programı”, Sayun şehrinde 330 öğrenciye 1200 metrekarelik bir alanda kaliteli eğitim fırsatı sunmak için 9 sınıftan oluşan modern bir okul inşa etme projesi için ilk adımı attı. Okul 162 okul masası ve sırasına ek olarak, 3 idare ofisi, 1 laboratuvar ve 1 oyun sahasını içeriyor.
“Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı” hava güvenliği alanında da Sayun Uluslararası Havalimanı’nı destekleyerek, havayolu hatlarının güvenliği için her türlü ihtiyacının giderilmesinin yanı sıra, tüm tıbbi ve acil durum ekipmanlarıyla donatılmış bir ambulans desteği sağladı. “Suudi Programı” ayrıca, Koronavirüs salgını önlemeye yönelik bir kampanya başlattı. Halk Sağlığı ve Nüfus Bakanlığı, Temizlik ve İyileştirme Fonu’nun işbirliğiyle gerçekleştirilen kampanya, yeni tip Koronavirüs salgınına karşı koruyucu önlem olarak, seyreltilmiş klor ve yüksek kaliteli ekipmanlarla çarşılar ve toplanma alanlarının sterilizasyonunu kapsıyor.
12 ilçede 30 iş günü içinde, 150 pompacının katılımı, 50 nakliye aracı, 50 püskürtme pompasının kullanımıyla gerçekleştirilen kampanyadan bir milyondan fazla insan yararlandı.
“Suudi Programı”, Hacar, Mukalla, Abr, Semud ve Sayun şehirlerindeki 5 hastaneye 5 ambulans temin ederek Hadramut eyaletindeki sağlık sektörüne de destek sağladı.
“Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı”nın Yemen’deki projeleri, Yemen’deki sağlık tesislerinin hizmet kalitesinin artırılmasına, kırsal alanlar için acil sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılmasına ve toplumda olumlu değişimlere katkı sağlayacak.
Hadramut vilayetindeki su sektörü de, vatandaşların içme suyu ihtiyaçlarını karşılanması bakımından önem taşıyan su tanklarının sağlanması projesinden yararlandı. “Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı”, bu kapsamda Sayun’a 6 adet su tankı sağladı.
Vilayetteki enerji sektörü de, “Yemen’in Geliştirilmesi ve Yeniden İnşa Edilmesi Suudi Programı”nın Mükelle Limanı’nı üzerinden sağladığı 30 bin ton petrol ürünüyle desteklendi. 13 bin ton mazot ve 17 bin ton dizel maddeden meydana gelen enerji desteği, vilayetteki elektrik santrallerinin gün boyunca çalışmasına katkı sağladı.
Abdulati ilişkileri güçlendirmek için Türkiye'de... Gazze gündemin başındahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5208334-abdulati-ili%C5%9Fkileri-g%C3%BC%C3%A7lendirmek-i%C3%A7in-t%C3%BCrkiyede-gazze-g%C3%BCndemin-ba%C5%9F%C4%B1nda
Abdulati ilişkileri güçlendirmek için Türkiye'de... Gazze gündemin başında
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ikili iş birliğini güçlendirmeye ve ilişkilerdeki olumlu gelişmeleri vurgulamaya odaklanan bir ziyaret kapsamında Ankara’ya geldi. Ziyaretin gündeminde, özellikle Gazze dosyasıyla ilgili bölgesel meseleler öne çıktı; bu konular, ikili görüşmelerin ve istişare oturumlarının merkezinde yer aldı.
Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, söz konusu ziyaretin, gelecek yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahire’ye planlanan ziyareti için bir hazırlık niteliğinde olduğunu belirtti. Şen’e göre, uzmanların da ifade ettiği gibi, bu ziyaret stratejik öneme sahip. Bir yandan ilişkilerin yeni bir ortaklık düzeyine (özellikle ekonomik alanda) taşınması hedeflenirken; diğer yandan ziyaretin, 10 Ekim 2024’te Mısır, Türkiye, ABD ve Katar arabuluculuğunda imzalanan Gazze Anlaşması’nın çökme ihtimaline dair endişelerin arttığı hassas bir dönemde gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Kahire ile Ankara’nın ateşkesi güçlendirmek için daha etkin bir rol oynayabileceği yönünde beklentiler dile getiriliyor.
Abdulati dün Ankara’ya ulaştı. Ziyaretin amacı, Mısır ile Türkiye arasındaki ikili ilişkileri güçlendirme yollarını ele almak ve ortak öneme sahip bölgesel ve uluslararası konularda istişarelerde bulunmak olarak açıklandı. Abdulati, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile birlikte, iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında kurulan Ortak Planlama Grubu’nun toplantısına başkanlık etti. Bu toplantının hedefi, iki ülke liderleri arasında varılan mutabakatların uygulanmasını takip etmek ve siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda iş birliği mekanizmalarını geliştirmek olarak belirtildi.
Abdulati, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) merkezinde yaptığı konuşmada, ‘iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin şu anda benzeri görülmemiş bir ivme kazandığını’ söyledi. Ayrıca, ‘iki ülkenin iş dünyasının, cumhurbaşkanları Abdulfettah Sisi ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenen hedefe ulaşmada önemli bir rol oynayabileceğini’ vurguladı. Bu hedef, ticaret hacmini 2024’teki 8 milyar dolardan, önümüzdeki beş yıl içinde 15 milyar dolara çıkarmak olarak açıklandı.
Abdulati, ekonomik iş birliği alanında kaydedilen somut ilerlemeleri ve 11–12 Kasım tarihlerinde Ankara’da, iki ülkenin dışişleri bakanlarının başkanlığında gerçekleştirilen Ortak Planlama Grubu toplantısının sonuçlarını değerlendirdi. Toplantıda, 2026 yılında iki ülke cumhurbaşkanlarının başkanlığında yapılması planlanan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısına hazırlık süreci ele alındı.
Mısır Dışişleri Bakanı ve Türk mevkidaşı, görüşmeleri sırasında iki ülke liderlerinin ikili iş birliğini her alanda güçlendirme ve son iki yılda elde edilen ivmeyi daha da ileriye taşıma konusundaki kararlılıklarını yinelediler.
Abdulati ayrıca, iki ülke dışişleri bakanlarının eş başkanlığında Ankara’da düzenlenen Ortak Planlama Grubu toplantısının önemine dikkat çekti. Bu toplantının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2026 yılında Kahire’ye gerçekleştirmesi planlanan ziyarete hazırlık niteliğinde olduğunu ve bu ziyaret kapsamında bir iş forumu düzenlenmesinin öngörüldüğünü belirtti.
4 Eylül 2024 tarihinde Ankara'da düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının ardından Erdoğan ve Sisi el sıkışıyor. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said, Mısır Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinin son derece önemli olduğunu belirterek, bu ziyaretin çok sayıda alanda ikili ilişkileri genişletmeyi hedeflediğini ve özellikle ekonomik alanda daha fazla Mısır-Türkiye koordinasyonunun önünü açabileceğini söyledi.
Ankara’nın Kahire Büyükelçisi ise salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Büyükelçi, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin Kasım 2022’den itibaren ivme kazandığını, 2023 yılının ortasında büyükelçilerin yeniden atanmasıyla ilişkilerin kısa sürede normal seyrine döndüğünü belirtti.
Büyükelçiye göre, bu sürecin en somut göstergesi, Şubat 2024’te iki cumhurbaşkanının başkanlığında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oldu. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı yılın şubat ayında gerçekleştirdiği ziyaretin ardından, Eylül 2024’te Ankara’ya resmi bir ziyarette bulundu.
Söz konusu ziyaret vesilesiyle Ankara’da düzenlenen ilk Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında 17 anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar, yeni dönemde Türkiye ile Mısır arasındaki iş birliğinin genel çerçevesini belirledi.
Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi ayrıca, ikinci Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının 2026 yılının ilk yarısında yapılmasının planlandığını, bu toplantıya iki liderin yeniden başkanlık edeceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu vesileyle Kahire’yi ziyaret etmesinin beklendiğini söyledi. Büyükelçi, tüm bu ziyaretlerin ve konseyin kurulmasının, iki ülke arasında ‘gerçek bir stratejik iş birliği sürecinin başlangıcını ve kapsamlı ilişkilerin güçlendirilmesini’ temsil ettiğini vurguladı.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Taha Avdeoğlu ise, ‘bu ziyaretin protokol düzeyinde değil, stratejik nitelikte olduğunu’ belirtti. Görüşmelerin öncelikli gündeminin ekonomik konular ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek yıl Kahire’ye yapması planlanan ziyaretin hazırlıkları olduğunu ifade eden Avdeoğlu, ziyaretin ikili ve bölgesel birçok meselede netleşme sağlayacağını söyledi.
Bölgesel dosyalar da Mısır Dışişleri Bakanı’nın Ankara temaslarında gündemdeydi. Abdulati, Mısır’ın Türkiye, Katar ve ABD ile iş birliği içinde yürüttüğü çabalar sonucu varılan Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması’na değindi. Bakan, bu iş birliğini, Mısır-Türkiye ortaklığının bölgesel krizlerin çözümünde sunabileceği olumlu katkının bir örneği olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati, Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması'nın pekiştirilmesinin önemini vurguladılar. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Abdulati, Kahire’nin Afrika’da kalkınma ve güvenliğin desteklenmesi çerçevesinde Türkiye ile ikili iş birliğini güçlendirmeye hazır olduğunu vurguladı. Öte yandan Kahire el-İhbariyye televizyonu dün, Mısır ve Türkiye’nin Gazze Anlaşması’nın bir sonraki aşamalarını görüşmek üzere girişimlerde bulunduğunu duyurdu, ancak daha fazla detay paylaşılmadı.
Fidan ve Abdulati, Gazze Şeridi, Libya, Suriye ve Sudan’daki gelişmeleri ele aldı. İki taraf, Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması’nın kalıcı hâle getirilmesinin önemine ve bir sonraki aşamaya geçilmesi gerekliliğine dikkat çekti. Bu bilgiler, Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlandı.
Kerem Said, bu ziyaretin ‘hassas bir dönemde gerçekleştiğini’ ve Gazze Anlaşması’nın uygulanmasında bir yavaşlama olduğu, ABD’nin Gazze Şeridi’ni yeniden bölmeye yönelik girişimlerde bulunduğu ve bunun İsrail’in talepleriyle bağlantılı olduğu tartışmalarının sürdüğünü belirtti. Said, ziyaretin Gazze dosyasında daha fazla koordinasyon sağlama olasılığını güçlendirdiğini, ayrıca Afrika’nın derinliklerindeki karmaşık gerilimler ve özellikle Sudan’daki kriz nedeniyle Mısır ile Türkiye arasında ortak bir koordinasyon fırsatı açtığını ifade etti.
Taha Avdeoğlu da benzer görüşü paylaştı ve Abdulati’nin ziyaretinin ‘Mısır-Türkiye koordinasyonunun gerektirdiği birçok meselede netlik sağlayacağını’ vurguladı. Avdeoğlu, Filistin dosyasının ziyaret boyunca özellikle öne çıkacağını, İsrail’in ihlalleri ve Mısır ile Türkiye’nin anlaşmanın çökmesinden duyduğu endişe bağlamında bu konunun önem kazandığını belirtti.
Mali'nin güneyinde terör saldırıları sonrası halk kasabadan kaçıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5208332-malinin-g%C3%BCneyinde-ter%C3%B6r-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1-sonras%C4%B1-halk-kasabadan-ka%C3%A7%C4%B1yor
Mali'nin güneyinde terör saldırıları sonrası halk kasabadan kaçıyor
Finans başkentinde yaşayanlar, El Kaide'nin şehre uyguladığı iki aylık kuşatma nedeniyle yakıt almak için sıra bekliyor (Reuters)
Güvenlik ve yerel kaynaklar dün AFP'ye yaptığı açıklamada, Mali'nin güneyindeki Lolouni kasabasında salı akşamı Dozo olarak bilinen geleneksel balıkçıları hedef alan terör saldırısının ardından yüzlerce kişinin kasabayı terk ettiğini söyledi.
Bir güvenlik kaynağı, "Dün gece Dozo bölgesinde bir dizi balıkçının teröristlerin drone’la saldırısına uğradığını" ve bunun sonucunda bölge sakinlerinin kaçtığını söyledi. Mali, 2012'den beri başta El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM)) ve DEAŞ olmak üzere diğer suç örgütlerinin işlediği şiddetin körüklediği derin bir güvenlik kriziyle karşı karşıya.
Şiddetin yayılmasını önlemek için, bazıları geleneksel Dozo avcılarından da yararlanan öz savunma grupları kuruldu. Loulouni sakinlerinden biri, kardeşi de dahil olmak üzere "yedi avcının öldürüldüğünü" söyledi. Güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen yetkili, "Bu durum paniğe yol açtı. Loulouni çevresindeki bölgelerden yüzlerce kişi Sikasso'ya (güney) veya Cadiolo (güney) gibi diğer kent merkezlerine doğru gidiyor" dedi.
İslam ve Müslümanları Destekleme Grubu (GSIM), propaganda platformu el-Zallak'ta yayınladığı bir mesajla saldırının sorumluluğunu üstlendi. Saldırılara ek olarak, GSIM militanları eylül ayından bu yana ülkenin güneyinde ve merkezinde çeşitli bölgeleri abluka altına aldı ve yakıt tankerlerine saldırarak Mali ekonomisini ciddi şekilde etkiledi ve Bamako'daki askeri cuntayı zayıflattı.
Kötüleşen durum karşısında, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık iki hafta önce Mali'deki zorunlu olmayan personelini geri çekeceğini duyurdu ve birçok büyükelçilik vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5208283-irakta-partiler-parlamentodaki-%E2%80%98en-b%C3%BCy%C3%BCk-blok%E2%80%99-olmak-i%C3%A7in-yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1yor
Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyor
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
Irak’ta yapılan genel seçimlerin ön sonuçları açıklanır açıklanmaz, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin kesin zaferinin ardından Şii partiler, yeni parlamentoda ‘en büyük blok’ olmak için yarışmaya başladı.
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu dün, Başbakan Sudani'nin 50'den fazla sandalye kazanarak Şii siyasetinin ‘büyükler kulübüne’ girdiğini açıkladı. Öte yandan Nuri el-Maliki ve müttefikleri önemli sayıda sandalye kazanarak, 2021 seçimlerinden bu yana tek bir koalisyonun parçası olan iki cephe arasında keskin bir bölünmenin habercisi oldu.
Diğer taraftan Tekaddum (İlerleme) Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Enbar ilinde ezici bir zafer elde etti. Tekaddum Partisi, başkent Bağdat'ta ikinci, ülkenin orta ve kuzeyindeki şehirlerde ise üçüncü parti olurken toplamda 30'dan fazla sandalye kazandı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) ise Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), özellikle nüfusun çoğunluğunu Arapların oluşturduğu Ninova ilinde olmak üzere yaklaşık 30 sandalye kazandı.
Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, kayıtlı seçmenlerin yüzde 56'sının oy kullandığını ve bunun da Mukteda es-Sadr'ın lideri olduğu Sadr Hareketi destekçilerinin seçimleri boykot etmesini gölgede bıraktığını açıkladı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة