Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Güvenlik Konseyi'ne beyanda bulundu

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Güvenlik Konseyi'ne beyanda bulundu
TT

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Güvenlik Konseyi'ne beyanda bulundu

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Güvenlik Konseyi'ne beyanda bulundu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri’nin İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerine ilişkin Güvenlik Konseyi kararı uyarınca periyodik raporunu sunduğu Güvenlik Konseyi toplantısına yazılı beyan iletti.
Bakan Çavuşoğlu beyanında, Filistinli sivillere yönelik aşırı ve orantısız güç kullanımının, keyfi gözaltıların, Kudüs'ün statüsünün aşındırılmasına yönelik girişimlerin, Gazze'ye yönelik ablukanın ve yasa dışı yerleşimlerin Filistinlilerin temel hak ve özgürlüklerine verdiği zarara dikkat çekti. Çavuşoğlu, yasa dışı yerleşimlerin daha da artırılmasının engellenmesi için uluslararası topluma çağrısını yineledi.
Bakan Çavuşoğlu, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'nin Filistin Devletine 15 ton tıbbi malzeme yardımı yaptığına ve 5 milyon dolar doğrudan ilave bütçe katkısı sağlayacağına işaret etti. Çavuşoğlu, Gazze'de aciliyet arz eden durum karşısında, Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi'nin, Gazze İslam Üniversitesi'ne karantina merkezi olarak kullanılmak üzere nakledildiğini bildirdi.
İsrail'in ilhak planının uluslararası hukukun ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının vahim bir ihlalini teşkil ettiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, böyle bir adımın iki devletli çözümün sonu olacağının, uluslararası toplumun büyük çoğunluğunun bu plana karşı çıktığının, Filistin halkının meşru haklarının korunması için Türkiye'nin Filistinli kardeşlerine tam destek vermeyi sürdüreceğinin altını çizdi.



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.