Hafter, üzerine bahse girenleri hayal kırıklığına mı uğrattı?

Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter (AFP)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter (AFP)
TT

Hafter, üzerine bahse girenleri hayal kırıklığına mı uğrattı?

Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter (AFP)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter (AFP)

İnci Mecdi
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş, 18 Haziran’da Libya’daki müttefiki Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter'i eleştiren yorumlarda bulundu. Karkaş, Hafter’in ‘kişisel ve tek taraflı’ kararlar aldığını söyledi.
Hafter’in, rakibi Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH)  güçleri tarafından üst üste yenilgiye uğramasının ardından gelen Karkaş’ın yorumları, Mısır’ın ‘düşüncesizce atılmış bir adım’ olarak gördüğü Hafter’in Nisan 2019’da başlattığı Trablus saldırısına dair çekinceleriyle aynı zamana denk geliyor.
Öte yandan Hafter, Mısır’ın yanı sıra Suudi Arabistan, BAE, Ürdün, Rusya ve Total Petrol Şirketi’nin yatırımlarıyla Libya'nın doğusundaki büyük petrol çıkarlarına bağlı olan Fransa ile diğer bölgesel güçlerin desteğini aldı. Bu arada geçtiğimiz yıl ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı telefon görüşmesiyle Hafter’le temasa geçen ABD, dolaylı olarak terörle mücadelede Hafter’e destek vermişti.
Libya’nın batısını kontrol eden UMH Başkanı Fayiz es-Serrac ise İtalyan ENI şirketinin Libya'daki petrol ve enerji sektöründeki yatırımlarıyla ilgili çıkarlarını koruyan İtalya'nın yanı sıra Türkiye ve Katar tarafından destekleniyor. Bununla birlikte Serrac, Libya’daki Müslüman Kardeşler (İhvan) ve onun saflarında savaşan unsurların yanı sıra Türkiye’nin Suriye’deki muhaliflerden getirdiği paralı askerlere boyun eğiyor.

Mısır’ın Hafter’e verdiği destek
Mısır, Libya’daki UMH destekli silahlı milislerin neden olduğu doğrudan güvenlik tehditlerinden dolayı Hafter'i destekliyor.  Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nde (ECFR) Libya uzmanı Tarek Megerisi, 2014 yılında yaptığı bir değerlendirmede Mısır'ın Libya ile bin 100 kilometrelik çöl sınırını bir güvenlik açığı olarak gördüğünü ve bunun da Sina Yarımadası'nda giderek artan terör eylemlerine doğrudan katkıda bulunduğunu söyledi. Hafter, LUO güçlerinin kontrol ettiği Libya’nın doğusunun Mısır sınırına yakın olması nedeniyle Kahire'nin doğal olarak müttefiki oldu.
Bununla birlikte binlerce Mısırlının Libya’da çalışması, 2011 öncesi iki ülke arasındaki yıllık mali transferlerin yaklaşık 33 milyon doları bulması nedeniyle Kahire, iki ülke arasındaki ekonomik çıkarlara dayalı bir denge kurmaya çalışıyor. Bu düşünceler Mısır’ı, Hafter’e büyük yatırım yapmaya ve 2014'te radikal terörist hareketleri Bingazi’den temizlemek için başlattığı Kerame Operasyonu’na askeri ve diplomatik yardımda bulunmaya itti.
Kahire’nin razı olmadığı Trablus’u özgürleştirme operasyonu ise 2019 yılının Şubat ve Mart aylarında Hafter ve Serrac arasında BAE’nin himayesinde ve dönemin BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin gözetiminde genel seçimler yapılarak Libya'nın istikrarı ve kurumlarının birleştirilmesi için yapılan müzakereler sonrası ‘Abu Dabi Anlaşması’nın imzalanmasının ardından başladı. Ancak diğer yandan sahada UMH’nin Misrata Tugayları ve Hafter tarafından kontrol edilen topraklarda çeşitli örgütlere verdiği destekten kaynaklanan gerginlikler vardı. Bu da Hafter’i UMH güçlerinin kontrolündeki başkent Trablus’a yönelik Kerame Operasyonu’nu başlatmaya itti.

Trablus savaşında uzlaşının gecikmesi
 Hafter, 2019'un ikinci yarısında ilerleme kaydetti. Ancak Türkiye'nin geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Suriye'den Libya'ya transfer ettiği hava savunma sistemleri, insansız hava araçları (İHA) ve silahlı unsurlar aracılığıyla Serrac’ı desteklemeye yönelik müdahalesi, Hafter’e büyük kayıplar verdirdi. Bu kayıpların başında da el-Vatiyye Hava Üssü geliyordu. Bu durum LUO liderini destekleyen ülkeler arasında hayal kırıklığına neden oldu.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Forumu Başkanı Samir Gattas, Independent Arabia’dan İnci Mecdi’ye yaptığı açıklamada, “Halife Hafter, Trablus’u 14 ay kuşattı ve herhangi bir sonuç elde edemedi. Sürenin uzamasının büyük yankıları oldu. Bu da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Serrac’ı desteklemesi için bir neden verdi. LUO lideri herhangi bir siyasi beceri göstermedi. Bu yüzden Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, 23 Nisan'da meclis ve başkanlık seçimlerinin yapılması öngörülen siyasi bir çözüme dayanan bir girişimi duyurdu. Bunun ertesinde Hafter yetki olmamasına rağmen Suheyrat Anlaşması’nı feshettiğini duyurdu. Bence bu adım, çok fazla zarar verdi. Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi, Libya’daki son gelişmelerin, Libya’yı önemli bir stratejik ve jeopolitik saha olarak gören Mısır için bazı endişeler yarattığına dikkati çekti. Atlantik Konseyi araştırmacıları,  resmi olmayan Mısırlı çeşitli kaynaklarla yapılan röportajlara göre Hafter'in el-Vatiyye Hava Üssü ve Tarhuna gibi askeri yenilgilerinin yanı sıra UMH ile yaşanan savaştaki diğer başarısızlıkların, ilişkileri geren diğer faktörler olduğunu vurguladılar. Mısır, LUO’nun Libya'nın batısındaki askeri operasyonlarından, özellikle Trablus'a karşı başarısız olan kuşatmanın yaşandığı süreçten memnun değil” dedi.

Bazıları, Kahire Bildirgesi’ni Hafter'e alternatif arayışının bir göstergesi olarak görüyor  (AFP)

Alternatif arayışı
ABD merkezli Transatlantik Liderlik Ağı Başkan Yardımcısı Sasha Toperich yaptığı açıklamada, Hafter’i Libya'da devam eden şiddetin ve bölgesel güçlerin Libya’daki nüfuzunun artmasına neden olmakla suçladı. Hafter geçtiğimiz yılın Şubat ve Mart aylarında Abu Dabi'de Serrac ile imzaladığı anlaşmaya son dakikada sırtını dönmeseydi, ordu ve ülkedeki milisler üzerinde kontrol sahibi olurdu. Bu da çözümün bir parçasıydı.
Bazıları, iki hafta önce Libyalı taraflar arasında ateşkes ve yeni bir müzakere sürecinin başlamasına yönelik bir girişim olan Kahire Bildirgesi’ni Hafter'e başka alternatif arayışının bir göstergesi olarak görüyor. Tahminler, bölgesel ve uluslararası destek alan Kahire Bildirgesi'ne katılan Libya'nın doğusunu yöneten TM Başkanı Akile Salih’e kadar uzanıyor. Belki de Mısır ve TM Başkanı Akile Salih tarafından sunulan girişimi desteklediğini söyleyen BAE Dışişleri Bakanı Karkaş’ın yorumları, buna dair ipuçları barındırıyor olabilir.
Atlantik Konseyi'nden Libya uzmanı İmadeddin Badi ve Konsey’in misafir araştırmacısı Ranj Aladdin’in ortak olarak kaleme aldıkları ve Brookings Enstitüsü tarafından yayınlanan makalede, Kahire Bildirgesi’nin Hafter'in yerine gelecek bir alternatif uğruna tablodan çıkarılmasına yol açtığına işaret ederken bildirgenin Salih’in sunduğu Libya'da siyasi yol haritasına tabi olduğuna dikkati çektiler.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, geçtiğimiz cumartesi günü ülkenin batısında askeri bölgedeki Mısır Hava Kuvvetleri birliklerini ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Sirte ve Cufra'nın Mısır’ın ‘kırmızı çizgisi’ olduğunu vurgulayarak, “Gerek Birleşmiş Milletler Antlaşması uyarınca kendini savunma hakkı açısından olsun gerek Libya’da seçilmiş tek meşru otorite olan Tobruk Meclisi'nin talebi üzerine olsun, Mısır’ın (Libya’ya ) yapacağı herhangi bir doğrudan askeri müdahale uluslararası meşruiyet kazanmıştır” ifadelerini kullandı. Sisi ayrıca Mısır'ın Libya'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması için kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını istediğini vurguladı.

LUO unsurları (AFP)

LUO’ya verilen desteğin sürmesi
Gözlemciler, Hafter’in müttefiklerinin LUO’yu Türkiye'ye karşı askeri olarak desteklemeye devam edeceği konusunda hemfikirler. Aladdin ve Badi daha da ileriye giderek Hafter taraftarlarının Türkiye'yi ve UMH güçlerini Libya'nın doğusuna ilerlemekten caydırma çabalarında LUO’yu desteklemeye devam edeceklerini söyleyebilecekleri tahmininde bulundular.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Roma Üniversitesi’nden Profesör Alessia Melcangi ve İtalyan Uluslararası Siyasal Araştırmalar Enstitüsü’nden (ISPI) araştırmacı Giuseppe Dentice, Atlantik Konseyi’nin resmi internet sitesinde yayınlanan bir makalede, Moskova’nın Hafter’in tamamen yenilmesine izin veremeyeceğini belirttiler.
Melcanci ve Dentice kaleme aldıkları ortak makalede şu ifadelere yer verdiler:
“Ne var ki Mısır da Hafter'i kısa vadede açık bir seçenek olarak görmeyi düşünebilir, çünkü elinde yeterli alternatif bulunmuyor. Bununla birlikte Mısır, Hafter'i desteklemeyi, Türkiye’nin Libya ve Akdeniz bölgesinde daha fazla nüfuz sahibi olmasını önlemenin fonksiyonel bir yolu olarak görüyor. Libya'daki gelişmeler, Hafter ve destekçilerini alarm durumuna geçirebilir ve onları Türkiye ve UMH ile gelecekteki olası müzakereler için doğudaki konumlarını güçlendirmeye itebilir. Mısır da Hafter'den uzaklaşmak ve en azından uzun vadede daha güvenilir siyasi alternatifler elde etmek için bu durumdan yararlanabilir.”



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.