Tunuslu çocuklar, Suriye ve Libya’daki kamplarda mahsur kaldı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tunuslu çocuklar, Suriye ve Libya’daki kamplarda mahsur kaldı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Cumhurbaşkanlığı)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Cumhurbaşkanlığı)

Hamadi Muammeri
Çocuklar, anne babalarının suçlarını daha ne kadar üstlenecek? Çocukların korunması alanında Tunus'ta faaliyet gösteren kuruluşların gündeminde, Suriye ve Libya'daki kamplarda ve gözaltı merkezlerinde hapsolmuş düzinelerce Tunuslu çocuğun kaderi ile bağlantılı olan işte bu soru var.
Terör örgütlerine katılan Tunusluların çocuklar hem Libya'da hem de Suriye'de, ebeveynlerinin savaşta tutuklanmasının veya öldürülmesinin ardından trajik koşullarda yaşıyor.

Suriye'deki düzinelerce çocuğun kaderi
Bu çocuklara ses olmaya çalışan Tunus İnsan Hakları ve Özgürlükleri Gözlemevi (ODL), Tunus makamlarını çocukların tahliye işlemlerini hızlandırmaya ve haklarını garanti etmeye çağırdı.
Şarkul’ Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan ODL Genel Müdürü Mervan Cidde, ODL’nin elde ettiği verilere göre bu durumda 146 çocuk olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
Tunuslu resmi makamlara göre 110 çocuğun Suriye’deki, en az 36 çocuğun da Libya’daki kamplarda yaşadığını belirten Cidde, ardı ardına gelen Tunus hükümetlerinin söz konusu çocukları tahliye etmek için hiçbir çaba göstermediğini vurguladı.

Koronavirüsün getirdiği stratejik durumlar
Çocukların yaz aylarında kavuran, kış aylarında ise üşüten çadırlarda yetersiz gıda ve sağlık hizmetleriyle trajik şartlar altında yaşadığını belirten Cidde “Her an ölüm ile burun burunalar” uyarısını yaptı. Son zamanlarda 2 yaşın altında 4 Tunuslu çocuğun yetersiz gıda ve ilaç bulunmayışı dolayısıyla yaşamını yitirdiğini belirten Cidde, çocukların kaldığı kamplardan sorumlu kişilerin özellikle de koronavirüs salgını sonrasında insani yardımlara ulaşamadıkları için kamp sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bu nedenle çocukların açıkta kaldığını kaydetti.
ODL’nin bilgiye erişim hakkı çerçevesinde, Dışişleri Bakanlığı’ndan sıcak noktalardaki Tunuslu çocukların sayısını öğrenme talebinde bulunduğunu söyleyen Mervan Cidde, bakanlığın bu talebi reddettiğini bildirdi. “ODL konuya dair dava açtı. Adli yanıtı bekliyoruz” dedi.

Kimsesiz çocuklar
Independent Arabia, anne babaları Suriye’de öldürülen ve şu an el-Hol Kampı’nda yaşayan iki torununu (6 yaşında bir kız ve 5 yaşında bir erkek) kurtarmak isteyen 53 yaşındaki Fethiye et-Tahir ile röportaj gerçekleştirdi.
Tunus’un kuzeyindeki Bizerte şehrinde yaşayan Tahir, durumun korkunçluğu dolayısıyla titreyen sesiyle torunlarının anne babalarının günahlarını üstlenmeye güçlerinin yetmeyeceğini dile getirerek bu çocukların tahliye edilmesi çağrısında bulundu.

Çocukların zihnindeki savaş görüntüleri nasıl silinir?
Peki, toplum bu çocukları kabul ediyor mu? Ya da bu çocuklar nasıl entegre olacak? Independent Arabia’ya konuşan toplum psikologu Fethiye es-Saidi, çocukların ebeveynlerinin eylemlerinden sorumlu olmadığının, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de öngörüldüğü üzere onların koruma ve bakım gibi kendi haklarına sahip olduklarının altını çizdi.
Söz konusu çocukların zihinlerinde saklı kalan savaş, çatışma ve vahşet görüntülerinin onları hassas bir psikolojiye soktuğunu, bunun de gelecekteki kişilik ve davranışlarını etkileyebileceğini hatırlatan Saidi, bu durumu değiştirmek için onları yeniden topluma katma, psikolojik ve toplumsal katkıda bulunma yolunda çalışmanın gerekliliğini vurguladı.
Saidi, bu çocuklara yönelik toplumsal damgalamanın kabul edilemez olduğunu, zira bunun onlar ile toplum arasındaki uçurumu derinleştireceğini ve kişilik bozukluğuna yol açacağını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu
Çocukların Korunması Genel Temsilcisi Mehyar Hammadi, bu alanda aktif resmi tarafların konuyla ilgilenmesi hakkında Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada çocukların ebeveynleri tarafından sağlanan verilerin izlendiği, ardından da bunların Dışişleri Bakanlığı’na iletildiği bilgisini verdi. Nitekim bakanlığın Tunus büyükelçilikler, konsolosluklar veya uluslararası kuruluşlarla dış temaslarda bulunma yetkisine sahip tek resmi kurum olduğunu hatırlattı.
Son zamanlarda Libya'dan tahliye edilen çocukların izlendiğini söyleyen Hammadi, bu çocukların geniş ailelerde yaşadıklarını ve okullara başladıklarını belirtti. Aynı zamanda, eğitim, sosyal işler ve sağlık bakanlıkları ile iş birliği içerisinde, topluma katılmaları yönündeki çalışmalara ve psikolojik terapiye tabi tutulduğunu kaydetti.
Kadın, Aile, Çocuk ve Yaşlı Bakanı Esma es-Sahiri, konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, Suriye ve Libya’daki kamplarında bulunan Tunuslu çocuklar dosyasının bu konuyla ilgili çeşitli bakanlıkların takibinde olduğunu, sorunu çözme sürecinin Tunus devletinin öncelikleri arasında olduğunu bildirdi.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.