İBB, Fatih Sultan Mehmet'in Portresi'ni 6,5 milyon TL'ye satın aldı

Fotoğraf: İBB Basın Birimi
Fotoğraf: İBB Basın Birimi
TT

İBB, Fatih Sultan Mehmet'in Portresi'ni 6,5 milyon TL'ye satın aldı

Fotoğraf: İBB Basın Birimi
Fotoğraf: İBB Basın Birimi

İBB, National Gallery’nin “Daimi sergilenen sanat eserleri” arasında yer alan Fatih Sultan Mehmet’in orijinal portresini satın 6,5 Milyon TL’ye satın aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Osmanlı İmparatorluğu'nun Rönesans dönemine ilgi duyan ve entelektüel birikimiyle öne çıkan padişahı Fatih Sultan Mehmet'in kendi döneminde yapılıp günümüze gelebilmiş üç orijinal portesinden birini satın aldı.
İtalyan ressam Gentile Bellini tarafından 1480 yılında yapılan ve Fatih'in başka bir kişi ile resmedilen tek portresi, İngiltere'nin başkenti Londra'daki dünyaca ünlü Christie's salonundaki müzayedeye alıcıların beğenisine sunuldu. Müzayedenin en dikkat çeken parçalarından biri olan yapıt, 400-600 bin sterlinden satışa çıkarıldı. İBB, portreye 770 bin sterline (yaklaşık 6,5 milyon lira) sahip oldu. Böylece portre, uzun yıllar sonra yeniden İstanbul'a dönüş yoluna geçti. Müzayedede İBB'yi Dış İlişkiler Daire Başkanı Mehmet Alkanalka temsil etti.

Müzayedeye Koronavirüs engeli
National Gallery'nin “Daimi sergilenen sanat eserleri”nden biri olan Fatih portresinin de yer aldığı müzayede, aslında daha önce gerçekleştirilecekti. Ancak, korona virüs önlemleri kapsamında Londra'daki Christie's müzayede salonu kapıya kilit vurmak zorunda kaldı. Bu da müzayedenin iki ay ertelenmesine neden oldu. Salon, aylar sonra İBB'nin de yer aldığı bu müzayedeyle yeniden açıldı.

Ölümünden altı ay önce tamamlanmış
Gentile Bellini'nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış eserin eni 33,4; boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480. Belki de 3 Mayıs 1481 tarihinde zehirlenerek öldürülen Fatih Sultan Mehmet'in, ressam Bellini'ye verdiği son pozlardan biri.

Portredeki ikinci kişinin kim olduğu bilinmiyor
Öte yandan Fatih Sultan Mehmet'in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu hala bilinmiyor. Christie's müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu olarak çalışan Sara Plumby'e göre tablodaki kişinin kim olduğu hakkında iki farklı teori bulunuyor. Bunlardan birincisi ikinci figürün, padişahın üç oğlundan biri olduğunu ileri sürüyor. Ancak, tablodaki ikinci kişinin II. Mehmet ile arasındaki yaş farkının az olması, bu iddiayı çürütüyor. Diğer iddianın sahipleri ise tablodaki figürün beyaz tenli ve tıraşlı olmasından yola çıkarak, Batılı bir kişi olduğunu ileri sürüyor.

Bellini'yi deneyerek işe aldı
Fatih Sultan Mehmet, 1429-1507 yılları arasında yaşayan ressam Bellini'yi 1479 yılında İstanbul'a davet etti. Resmini yapmasına izin vermeden önce onun yeteneğinden emin olmak için, saraydaki farklı kişilerin resimlerini çizdirdi. Fatih, İtalyan ressamın yeteneklerinden emin olduktan sonra kendi portrelerini çizdirmeye başladı.



100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana sahip yeni İskandinav suç dizisi Sırlarımız'a (Reservatet) övgüler yağdırıyor. Derinlikli ve rahatsız edici atmosferiyle dikkat çeken dizi, şimdiden yılın en çok konuşulan yapımları Adolescence ve The White Lotus'la kıyaslanıyor.

Danimarka yapımı 6 bölümlük dizi, 15 Mayıs'ta yayına girmesine rağmen cinsiyet ve sınıf çatışmalarını ele alış biçimiyle kısa sürede büyük ses getirdi.

Hikaye, varlıklı bir Kopenhag mahallesinde yaşayan Filipinli dadı Ruby'nin kaybolmasıyla başlıyor. Komşusu Cecilie, olayın ardında karanlık bir sır olabileceğinden şüpheleniyor. Kendi dadısı Angel ve acemi polis memuru Aicha'yla birlikte soruşturmaya başlayan Cecilie, tahmin ettiğinden çok daha rahatsız edici gerçeklerle yüzleşiyor.

Dizi, Danimarkalı ödüllü senarist Ingeborg Topsøe tarafından kaleme alındı. Yönetmen koltuğunda ise 2010-2022'de izleyiciyle buluşan Danimarka yapımı kült politik dizi Borgen'le tanınan Per Fly oturuyor.

Rotten Tomatoes'da eleştirmenlerden tam puan alan Sırlarımız, izleyicilerin de övgüsünü topladı. Sosyal medyada dizi hakkında yapılan yorumlardan biri şöyle: 

Başta sıradan bir kayıp vakası gibi görünüyordu ama hikaye ilerledikçe sosyal ve cinsel tartışmaların iç içe geçtiği karanlık bir girdaba dönüştü. İzleyiciyi kendi önyargılarını da sorgulamaya iten rahatsız edici bir iş.

Bir diğer kullanıcı ise, "Sırlarımız iyi bir gerilim dizisi. Yine Avrupalıların, Amerikalıların abarttığı içeriklerden çok daha iyi işler çıkardığının kanıtı" yorumunu yaptı.

"Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor"

Collider da diziyi övgüyle karşıladı. İncelemesinde Sırlarımız'ı "Eğlenceli ama aynı zamanda sürükleyici ve güncel bir mini dizi" diye tanımlayarak ekledi: 

Bu yılın gündem belirleyen yapımları Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor ama kimi yerlerde karanlık hikayesini onlardan bile daha ustaca kullanıyor.

Toplamda üç saatten biraz fazla sürede izlenebilen dizinin başrolünde, 2019 yapımı Son Vermeer'de (The Last Vermeer) Guy Pearce'la birlikte rol alan Marie Bach Hansen yer alıyor. Kadroda ayrıca, başrolünde Mads Mikkelsen'in yer aldığı 2020 tarihli Körkütük'le (Druk) tanınan Lars Ranthe de bulunuyor.

Yönetmen Per Fly, diziyle ilgili "Parlak ve pürüzsüz yüzeyin altında kaynayan sırlar ve çatışmalar ilgimi çekti. Cephe çatladığında insan gerçeği nasıl ortaya çıkıyor, bunu görmek istedim" dedi.

Yapımcı ve senarist Ingeborg Topsøe ise "Bu türle oynamayı seviyorum çünkü izleyicinin tüm dikkatini istiyor" diyerek ekledi: 

Suç hikayesini bu ortamda anlatmak ise bana özellikle cazip geldi. Bakım ve samimiyetin, ev ortamında dadılar aracılığıyla dışarıdan sağlanması bizde ve çevremizdekilerde neyi harekete geçiriyor? En iyimizi mi, en kötümüzü mü ortaya çıkarıyor?

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Collider