Alişan'ın yaptığı kazayla ilgili rapor ortaya çıktı

Alişan'ın yaptığı kazayla ilgili rapor ortaya çıktı
TT

Alişan'ın yaptığı kazayla ilgili rapor ortaya çıktı

Alişan'ın yaptığı kazayla ilgili rapor ortaya çıktı

Ünlü şarkıcı Alişan’ın Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde yaptığı kazayla ilgili raporunda aracın 150 kilometre hızla giderken takla attığı ve 38 metre sürüklendiği ortaya çıktı.
Alişan olarak bilinen şarkıcı Serkan Burak Tektaş'ın kaza raporu ortaya çıktı. Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde İstanbul- İzmir Otoyolu'nda meydana gelen kazada Alişan ve eşi Buse Varol, oğulları Burak Tektaş kazayı yara almadan atlatırken, Alişan'ın oğlu Burak'ın Vietnam uyruklu bakıcısı 43 yaşındaki Marianne Villamer Candayan ise yaralandı. Ünlü şarkıcı Alilşan ve ailesinin ölümden döndüğü kazayla ilgili rapor da ortaya çıktı. Jandarmanın raporunda, cipin takla atıp, 38 metre tavanı üzerinde sürüklenerek bariyere çarptığı belirtildi. Asfaltta yoğun şekilde kazıntı izleri olduğu belirtilen kazada, 24 metre uzunluğundaki 6 çelik bariyerin zarar gördüğü kaydedildi. Kazanın oluşumunda Alişan'ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesinde belirtilen ve diğer kusurlardan olan 52/1-B maddesini içeren 'Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak' hükmünü içeren maddesi uyarınca kusurlu olduğuna da raporda yer verildi.

120 kilometre hız limitli yolda 150 kilometre hızla gidildiği öğrenildi
Öte yandan raporda kazanın meydana geldiği yolda hız limitinin 120 olmasına rağmen Alişan'ın 150 kilometre hızla seyir halinde olduğu da yer aldı. Kazanın meydana geldiği 3 şeritli 12 metre genişliğindeki yolda 124 metre fren izi ölçüldüğünü de raporda yer aldı. Tekeri ve aksları yerinden çıkması sonucu kaza yaptığı belirtilen cipin ağır hasarlı, kullanılamaz durumda olduğuna raporda belirtildi. Alişan'ın yapılan muayenesinde alkollü olmadığı da kaydedildi.



Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
TT

Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)

Oscar ödüllü unutulmaz film Cennet Sineması'yla (Nuovo Cinema Paradiso) sinema tarihine geçen Giuseppe Tornatore, Şanghay Uluslararası Film Festivali'nde verdiği ustalık sınıfında, başyapıtının ardındaki uzun ve sabırlı yaratım sürecini anlattı.

"İlk filmim Il Camorrista'yı, yani mafya üzerine yaptığım yapımı çekerken bile Cennet Sineması'nın senaryosu zihnimde demleniyordu" diyen Tornatore, senaryoyu kaleme almadan önce tam 11 yıl boyunca "sadece düşündüğünü" açıkladı.

2,5 ayda bitirmiş

69 yaşındaki İtalyan yönetmen, yıllar süren bu içsel hazırlığın ardından kaleme aldığı senaryonun ise yalnızca 2,5 ayda tamamlandığını söyledi:

Bu hikayeyi 11 yıl boyunca düşündüm. Yazmaya başladığımda zaten kafamda bitmiş gibiydi.

Festivalde 1988 yapımı Cennet Sineması gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Tornatore, kendi çocukluk anılarından yola çıkarak sinema ve hikaye anlatımına dair düşüncelerini paylaştı. Sicilya'da geçen çocukluğuna dair şu sözleri söyledi:

6-7 yaşlarındaydım, devasa yakın planları ilk kez perdede gördüğümde hep 'Bu insanlar nereden geliyor?' diye düşünürdüm. Ara olup da ışıklar açıldığında hepsi bir anda kaybolurdu. 'Nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar?' diye kendime sorup dururdum.

"Kurgu çok önemli bir iş"

Bu merak onu yerel sinema salonundaki makinistle arkadaş olmaya götürmüş. O makinistten hem teknik bilgileri hem de fotoğrafçılığı öğrenmiş.

14 yaşına geldiğinde ise hem okula devam etmiş hem de sinema salonunda projeksiyon görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

"Film şeritlerine bakarak kurgu yapmayı öğrendim. Kurgu çok önemli bir iştir" diyen Tornatore, genç sinemacılara da şu tavsiyede bulundu:

Sadece bir alanda uzmanlaşmayın. Özellikle kurguyu öğrenin. Çünkü sinemada kurgu çok ama çok önemlidir.

Halen çoğu filminin kurgusunu kendisi yapmaya devam eden Tornatore, bu süreci yaratıcılığının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor.

27. Şanghay Uluslararası Film Festivali'nin Altın Kadeh Ödülleri'nde jüri başkanlığı görevini üstlenen Tornatore, Çinli genç yönetmenleri ve onların anlatı biçimlerini keşfetmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Xinhua'ya verdiği röportajda, 1900 Efsanesi'nin (La Leggenda del Pianista Sull'Oceano) Çince afişini göstererek, filmin Çin'de iki kez vizyona girdiğini ve büyük ilgi gördüğünü hatırlatmıştı:

Çinli izleyicilerin filmlerimi sevmesinden büyük mutluluk duyuyorum.

Tornatore, Şüpheli (Una pura formalità), En İyi Teklif (La migliore offerta) ve Malena gibi filmlerle de tanınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Xinhua