Irak Başbakanı Kazimi: Etnik ve mezhepçi bölünmeye karşı ulusal kimliği savunmalıyız

Mustafa el-Kazimi (AP)
Mustafa el-Kazimi (AP)
TT

Irak Başbakanı Kazimi: Etnik ve mezhepçi bölünmeye karşı ulusal kimliği savunmalıyız

Mustafa el-Kazimi (AP)
Mustafa el-Kazimi (AP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, hükümetin, yaklaşık 17 yıldır kota sisteminin gölgesinde biriken sorunların yanı sıra ekonomi, koronavirüs salgını ve ulusal kimlik sorunuyla mücadele ettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat muhabirinin de aralarında bulunduğu bir grup yerel medya temsilcisiyle dün bir araya gelen Kazimi, şu ifadeleri kullandı:
“Hükümetin kurulmasının üzerinden henüz iki hafta geçmemesine rağmen, korona salgını korkusundan başlayarak, siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda hepimizin karşılaştığı büyük sorunlarla mücadele etmesi gerekti. Bu durum, söz konusu sorunlarla mücadelede sağlıklı bir yol haritası çizmemizi ve bunu yapmak için kararlar ve tedbirler almamızı gerektirdi. Bunlar arasında Irak ekonomisinin çöküşünü engellemek var.”
Kazimi, “Eski rejimin yıkılmasının üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen şu ana kadar ortaya çıkan tablo, sağlam devlet kurumları kuramadığımızı ve sorunlarla mücadeleye imkan sağlayacak ekonomi sistemimizin olmadığını gösteriyor. Söz konusu yıllar boyunca petrol kaynaklarına bağımlılık yüzde 95’in üzerindeydi. Devletlerin direği olmasına rağmen Irak’ın bir bankacılık sistemi yok. Bankalar, etkili siyasetçilerin derebeyliklerine dönüştü” diye konuştu.
Kazimi, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
- Bu sorunlar ister hükümet ister meclis isterse toplum olsun, herkesin mücadele için birlik olmasını gerektiriyor. Mezhep çatışmaları nedeniyle yaşadığımız ulusal kimlik sorunu, halen mücadele ettiğimiz sorunlar arasında yer alıyor. Tek kriter, vatandaşlık olmalıdır. Çünkü biz, ulusal kimliği kutsal görüyoruz. Bugün temel projemiz devlet ile kalkınmaktır.
- Bizi bekleyen en önemli görevimiz olan erken seçimlere sağlam ve ciddi bir hazırlık yapmamız önemlidir. Erken seçimlerin yapılması için her anlamda uygun bir ortam hazırlanması gerekiyor. Zira bu konuda belirlediğimiz en yüksek çıta seçimlerin şeffaf olmasıdır, silah tehdidi veya adaylara suikast girişimlerinin zorlamasıyla değil. Bunun yanı sıra, bu görev için siyasi sistemde reform yapılması gerekiyor. Hiç kimsenin devlet projesini gasp etmesine izin vermeyeceğim.
Irak’ın sınır kapılarında yeniden devletin kontrolü sağlamak için yakın zamanda bir adım atacaklarını söyleyen Kazimi, “Ulusal birliği ve Irak toplumunun dokusunu tehdit edebilecek dış müdahalelere izin vermeyeceğim. Irak’ın geleceği önemli. Bu nedenle, herhangi bir tarafın Irak toprağı üzerinde bir maceraya girişmesine izin vermeyeceğiz. Silahlı grupların ve haydutların Irak sınır kapılarındaki kontrolü nedeniyle ülkenin 3 ila 4 milyar dolar arasında bir kaybı var” dedi.
Kazimi, Şarku’l Avsat muhabirinin, 11 Haziran’da gerçekleşen Irak-ABD müzakereleriyle ilgili sorusuna, “Irak ve ABD arasında yapılan Stratejik Diyalog, önemli hedefler kaydetti. Nitekim ilk kez bu diyalog aracılığıyla ulusal egemenliğimiz tanındı. Bu, ABD ile ileriye dönük ilişkilerde önemli bir durum. Diyalog sırasında ABD güçlerinin çekilme takvimi belirlendi. Bu ABD güçlerinin varlığına yönelik yaklaşımda önemli bir gelişmedir. Geriye kalan güçler için ileriki dönemlerde müzakere yapılacak. Irak gerçek anlamda güvenlik ve askeri desteğe ihtiyaç duyuyor. Ancak Irak’ın askeri maceralara ihtiyacı yok. Buna izin vermeyeceğim” şeklinde yanıt verdi.
Irak’ta daha önce hakkında gıyabi hükümler verilen siyasilerin ülkeye dönmesine de değinen Kazimi, “Bu meselelerin tümü yargının konusu. Hakem yargıdır. Ancak genel olarak hepimizin mezhepçilikle mücadele için çalışması gerekiyor. Hatta mezhepçiliği suç haline getirmeli ve ortadan kaldırmalıyız. Parti kotasını ortaya çıkaran uzlaşmacı rejim başarısız oldu” dedi.
Irak’ta geçtiğimiz günlerde Eski Maliye Bakanı Rafi el-İsavi’nin ülkeye dönerek adalete teslim olması, önceki yıllarda ülkeyi terk eden Sünni siyasetçilerin geri dönmesinde etkili olup olmayacağı sorusunu gündeme getirmişti.
Kazimi, Irak’ın bütün evlatlarına kapısının açık olduğunu belirterek, vatandaşlık ilkesi temelinde ulusal projeyi hayata geçirme çağrısında bulundu.



Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.


Şara, "Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi"ni kuran bir kararname yayınladı

Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, tüm kara ve deniz limanlarındaki çalışmaları yönetir ve düzenler (Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, “X” platformu aracılığıyla)
Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, tüm kara ve deniz limanlarındaki çalışmaları yönetir ve düzenler (Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, “X” platformu aracılığıyla)
TT

Şara, "Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi"ni kuran bir kararname yayınladı

Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, tüm kara ve deniz limanlarındaki çalışmaları yönetir ve düzenler (Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, “X” platformu aracılığıyla)
Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, tüm kara ve deniz limanlarındaki çalışmaları yönetir ve düzenler (Suriye Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi, “X” platformu aracılığıyla)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara dün, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı olacak "Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi" adlı kamu kuruluşunun kurulmasını öngören bir kararname yayınladı.

Kararname, söz konusu kurumun "tüzel kişiliğe, mali ve idari bağımsızlığa sahip" olduğunu ve merkezinin Şam'da bulunacağını belirtiyor.

Bu kurum, tüm kara ve deniz limanlarındaki operasyonları yönetmek ve düzenlemek, ayrıca ücret ve gelirlerin toplanmasını denetlemekten sorumludur.

Suriye Devlet Başkanı, Kuteybe Ahmed Bedevi'yi bakanlık rütbesiyle Limanlar ve Gümrükler Genel Otoritesi başkanı olarak atayan bir kararname de yayınladı.