ABD, Almanya’daki güçlerinin bir kısmını Polonya’ya taşıyacak

Trump, Duda ile gerçekleştirdiği basın toplantısında NATO ülkelerini eleştirdi. (EPA)
Trump, Duda ile gerçekleştirdiği basın toplantısında NATO ülkelerini eleştirdi. (EPA)
TT

ABD, Almanya’daki güçlerinin bir kısmını Polonya’ya taşıyacak

Trump, Duda ile gerçekleştirdiği basın toplantısında NATO ülkelerini eleştirdi. (EPA)
Trump, Duda ile gerçekleştirdiği basın toplantısında NATO ülkelerini eleştirdi. (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında Almanya’daki Amerikan güçlerinin bir kısmını geri çekerek bir bölümü Polonya’ya göndereceğini söyledi. Diğer kısmının ise farklı bölgelere gönderileceğini bildirdi. Trump, Almanya’daki asker sayısını 35 binden 25 bine düşürmeye kararlı olduğunu kaydetti. ABD Başkanı açıklamasında bu kararının Almanya'nın NATO'nun savunma bütçesindeki payına uymamasıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Trump daha önceki açıklamalarında da söz konusu adımı atacağına işarette bulunmuştu. ABD Başkanı’nın geçen çarşamba günü yaptığı açıklamalar, Washington’ın bu konudaki ilk net açıklaması oldu.
Trump, Duda ile gerçekleştirdikleri ortak basın açıklamasında, NATO üyelerini hedef aldı. Savunma bütçesi için vaat ettikleri payı ödememekle suçladı. ABD'nin NATO ülkelerine savunma sağlamada büyük bir mali yük taşıdığına dikkat çeken Trumo, Almanya’nın ödemesi gereken miktarın çok küçük bir kısmını verdiğini söyledi. NATO’ya üye ülkelerin her birinin gayri safi milli hasılasının yüzde 2'sine denk gelecek oranda katkıda bulunma taahhüdünde bulunduğuna dikkat çekti.
NATO raporlarına göre Almanya’nın ittifakın 2019'daki ortak savunma harcamalarına yaptığı katkı bütçesinin sadece yüzde 1,38'i oranındaydı.
ABD Başkanı, zengin bir sanayi gücü olan Almanya'nın ABD askerlerini ülkesinde ödeme yapmadan tutmaması gerektiğini söyledi.  Trump, isim vermeden Almanya Şansölyesi Angela Merkel’edair de açıklamalarda bulundu. Almanya’nın, yedi büyük sanayi ülkesinin liderlerini ekonomik iyileşme ve koronavirüs (Kovid-19) salgını ile ilgili bir toplantı düzenlemek üzere Washington’a davet etme planını bozması konusundaki öfkesini dile getirdi.
Merkel, küresel salgını gerekçe göstererek görüşmelere katılmayı kabul etmemiş, Trump da toplantıyı iptal etmek zorunda kalmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, basın toplantısında Berlin hükümetini Rusya’dan enerji satın alması nedeniyle de açık bir şekilde eleştirdi. Trump konuya dair şunları söyledi:
“Almanya, boru hatları yoluyla enerji almak için Rusya'ya milyarlarca dolar ödüyor. Tüm bunlar nedir? Rusya’ya milyarlarca dolar harcıyorsunuz, sonra da bizden sizi Rusya’ya karşı korumamızı mı istiyorsunuz?”
Washington, Rusya'dan Almanya'ya gaz miktarını ikiye katlayacak ve Ukrayna'ya pompalanan miktarı azaltacak Rus Nord Stream 2 boru hattına itiraz ediyor.
 ABD'nin Rusya üzerindeki yaptırımları, Rus gazı isteyen Avrupalı ​​müttefikleri arasında çatlaklara neden olan boru hattının inşasını engelledi.
Duda ve Trump açıklamalarında, NATO’da enerji güvenliği ve güvenlik iş birliği konularını ele aldıklarını söyledi.
Polonya, NATO anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getiren az sayıda ülkeden biri olarak gösteriliyor.
ABD güçlerinin ülkesindeki varlığını memnuniyetle karşıladığını belirten Duda açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“ABD kuvvetlerinin Avrupa'da kalmasını ve ülkemizin Amerikan kuvvetlerine ev sahipliği yapmaya hazır olmasını sağlamak için güçlü bir gerekçemiz var. ABD kuvvetlerinin varlığı Polonya için önemli bir güvenlik garantisidir.”
Trump, ABD güçlerinin yeniden konuşlandırma planlarının ayrıntılarından ise bahsetmedi. Basında çıkan haberlere göre ABD, Polonya’ya 2 bin asker gönderebilir. Bu, iki liderin 2019 yılının Haziran ayında üzerinde anlaştıkları sayının iki katı. Söz konusu güçlerin Almanya'dan taşınacak ABD Beşinci Ordu Kolordusu ve F-16'ları da içermesi bekleniyor.
Duda bu ziyaretiyle önümüzdeki pazar günü gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini yeniden kazanma şansını artırmayı hedefliyor.
Polonya Cumhurbaşkanı, Trump'ın yakın yabancı ortaklarından biri olarak kabul ediliyor.
İki lider, son üç yılda çeşitli vesilelerle en az beş kez bir araya geldi.
Analistler, Cumhurbaşkanı Duda'nın eşcinsellerin haklarına yönelik saldırgan ifadelerinin ardından ülkesinde maruz kaldığı eleştiriler ve son haftalardaki kamuoyu yoklamalarında yaşadığı düşüşten sonra Başkan Trump'tan siyasi destek almak için Washington'ı ziyaret ettiği görüşünde. Duda’nın istediğini elde ettiğini belirten analistler, Trump’ın ABD-Polonya iş birliğine açıkça övgüne bulunduğunu aktardı. Polonya Cumhurbaşkanı’nın Yemen’le ilgili eğilimlerine de övgüde bulunan Trump, seçimlere işaret ederek “Cumhurbaşkanı Duda’nın performansı oldukça iyi. Üstün bir gayret göstereceğine ve büyük bir başarı kaydedeceğine inanıyorum” dedi.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.