İsrail’de ilhak planını reddeden sesler giderek yükseliyor. Eski Başbakan Ehud Olmert, Ürdün Vadisi’nin Filistin Devleti’nin bir parçası olmasını kabul ettiği için İsrail’de güvenli ortamın oluştuğuna dikkat çekti.
Filistinli solcu eylemciler dün birçok kavşakta protesto düzenlerken, yaklaşık 200 Yahudi din adamı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya ortak mesaj gönderdi. İlhak planı sebebiyle Filistinlilerin kışkırtılmasına karşı uyarı yapılan mesajda, “Yahudiliğe gerçek hizmet, insan hayatını düşünmek ve barışı sağlamakla olur” denildi.
İsrail ve Filistin arasında gerginlik tırmanırken, ABD’den üst düzey bir heyet Netanyahu ve koalisyon hükümeti ortağı Benny Gantz ile görüşmek için İsrail’in başkenti Tel Aviv’e geldi. ABD’li heyetin, yapılacak görüşmelerde İsrail tarafının ilhak etmeyi düşündüğü Filistin topraklarının hacmini öğrenmeye çalışacağı belirtildi. Bunun yanı sıra ABD Başkanı Donald Trump'ın eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, Yahudi yerleşimcileri, Trump’ın hazırladığı Barış Planı’nda çizilen müstakbel Filistin Devleti’nin hayatları ve güvenlikleri için bir tehdit oluşturmadığı konusunda ikna çabaları için harekete geçti.
Ehud Olmert: Ürdün Vadisi bugün stratejik önemi yok
İsrail’in eski Başbakanı Ehud Olmert, “İsrail’de uzun yıllar boyunca, Ürdün Vadisi’nin güvenliğimiz için stratejik öneme sahip olduğuna dair bir görüş birliği vardı. 6 Gün Savaşı’ndan bu yana artık herkes, İsrail’in siyasi çözümün bir parçası olması gerektiği noktasında hemfikir. Ancak 1967’de hâkim olan korku iklimini ve fikrini halen sürdürmeye çalışanlar, bizim 2020 yılında olduğumuzu ve siyasi, askeri, coğrafi ve teknoloji konularda o dönemden tamamen farklı bir gerçeklik içinde yaşadığımızı göz ardı ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Olmert, “50 yıl önce Ürdün Vadisi stratejik bir hazineydi ancak bugün değil. Çünkü güç dengeleri değişti. Ürdün ordusu artık İsrail’i yenilgiye uğratacak kadar güçlü değil. Doğu Cephesi tamamen dağıldı. Dolayısıyla bugün Ürdün Vadisi’nin güvenlik noktasında bizim için hayati olduğunu kim iddia ediyorsa, bize var olmayan tehlikeyle ilgili yalan bir hikâye satmaya çalışıyordur. Bunun temelinde güvenlik ihtiyacı olduğu iddiası gerçek değildir. Bunun stratejik bir meydan okuma anlamına geldiği iddiası önemsizdir” ifadelerini kullandı.
Olmert, 2008’de başbakan sıfatıyla, İsrail ve Ürdün ordusu, Filistin ve ABD yönetimi olmak üzere tüm taraflarla Ürdün Vadisi’nin müstakbel Filistin Devleti’nin elinde olması konusunda uzlaştığını ve bu uzlaşı sayesinde NATO Gözlem Güçleri’nin gelerek İsrail sınırını çok titiz bir şekilde gözlemlediğini kaydetti.
Olmert, “Fakat, Netanyahu yönetimin başına geldiğinde, ittifakı bozdu. Bunu güvenlik gerekçesiyle yapmadı. Zira Netanyahu, Ürdün Vadisi’nin tek taraflı ilhak edilmesini gerektirecek acil bir ihtiyacın olmadığını çok iyi biliyor. Mesele, yalancı panik kültürünü istismar etmenin bir parçasıdır” dedi.
Bu arada, ABD’den üst düzey bir heyet ilhak planını ve hacmini görüşmek için dün Tel Aviv’e geldi. Bu ziyaret, Beyaz Saray’da üst düzey danışmanların katılımıyla düzenlenen ilhak konulu toplantıların tamamlanmasının ardından geldi. İsrailli yetkililerle görüşecek heyetin içinde ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman’ın yanı sıra ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Avi Berkowitz ve ABD-İsrail haritala çizimi komitesi Scott Fathy'nin bir üyesi yer alıyor. ABD’li bir yetkilinin aktardığına göre, Berkowitz ve komite üyesi İsrail’de birkaç gün kalacak ve bu süre içinde Netanyahu, Gantz ve Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi ile görüşecekler. Tel Aviv’de, Beyaz Saray’daki toplantılarda ilhak planına ilişkin nihai bir karar çıkmadığı izlenimi hâkim. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, “Netanyahu’nun daha ilk günden planın uygulanma tarihi olarak 1 Temmuz’u ilan etmesine rağmen ABD tarafının uygulama takvimini henüz yapmadığını” belirtiyorlar.
Kaynaklar, Yahudi yerleşimcilerin Trump ve danışmanı Jared Kushner’a saldırmalarının ABD yönetimini rahatsız ettiğini belirterek, ABD’li yetkililerin bu saldırıları ‘yapılan kıyağa karşı nankörlük’ olarak nitelediklerini ifade ettiler. Bunun üzerine, Trump'ın eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt, Yahudi yerleşimcilerinin başkanlarıyla sanal ortamda görüştü. İlhak planına muhalefet edenlere doğrudan mesaj vermek istediğini kaydeden Greenblatt, “Filistin Devleti’nin kurulmasının size zarar vereceğini düşünüyorsunuz. Ben de size diyorum ki, Trump’ın planında sınırları çizilmiş olan Filistin Devleti size zarar vermeyecek. Farklı bir görüşünüz olsa bile Trump’a neden saldırıyorsunuz? Bakış açınızı detaylandırın, onlar da sizi iyice dinleyecekler” dedi.
Yisrael Gantz: Yahudi halkına verilen ilahi vaade aykırıdır
Ancak Ramallah Bölgesi Yerleşimi Başkanı Yisrael Gantz, Greenblatt’ın mesajını reddetti.
Gantz, “Nehir ve deniz arasında kurulacak herhangi bir Filistin Devleti, İsrail için facia olur. Bu, Yahudi halkına verilen ilahi vaade aykırıdır. Allah -Subhanehu ve Teala- bu toprakları bize verdi. Tevrat bu yöndeki haberlerle doludur. Eminim ki dost ve aziz yönetim bu ilahi vaadi bize karşı inkâr etmeyecektir” ifadelerini kullandı.
Yerleşim Konseyi Genel Başkanı Yigal Delmoni, ‘Filistin Devleti bize zarar vermeyecek’ sözü tabii ki bizi endişelendiriyor. Sen, dedelerimizin ve babalarımızın toprağı üzerinde ilahi vaat ile değerlerimi çiğnemekten bahsediyorsun, güvenliğimi tehlikeye atmaktan bahsediyorsun. Bizi ziyarete gel, zarar neymiş sahada sana gösterelim” dedi.