Sisi: Nil suyu varoluşsal bir meseledir

MIsır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile görüşmesinden (Resmi gazeteler)
MIsır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile görüşmesinden (Resmi gazeteler)
TT

Sisi: Nil suyu varoluşsal bir meseledir

MIsır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile görüşmesinden (Resmi gazeteler)
MIsır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile görüşmesinden (Resmi gazeteler)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Nil sularının Mısırlılar için varoluşsal bir mesele olduğunu söyleyerek, Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesiyle ilgili taraflar arasında anlaşma yapılması gerektiğini söyledi. Sisi açıklamasında, ülkesinin Nil suları üzerindeki payına gelebilecek zarar için tek taraflı tedbirlerin alınasını reddetti.
Bu bağlamda Fransa Cumhurbaşkanlığı, BM Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki günlerde Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın katılımıyla Nahda Barajı konusunda açık oturum düzenleyeceğini duyurdu.
Diğer yandan Etiyopya Dışişleri Bakanı Gedu Andargachew yaptığı açıklamada, ülkesiniN Mısır ve Sudan ile anlaşamaya varmasa bile Nahda Barajı’nı doldurmayı planladığını söyledi. Bakan Gedu Andargachew  DPA’ya açıklamasında, “Önümüzdeki aylarda, üç ülke arasında bir anlaşma olmasa bile barajı doldurmaya başlayacağız” dedi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.