Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ ve rakip grup arasında ateşkes

Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ ve rakip grup arasında ateşkes
TT

Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ ve rakip grup arasında ateşkes

Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ ve rakip grup arasında ateşkes

Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) ve radikallerden oluşan rakip blok ‘Fesebbitu’ (Sebat Edin) Operasyon Odası tarafından dün yapılan açıklamada, İdlib kırsalında aralarında ateşkes öngören bir anlaşmaya varıldığı bildirildi.
Anlaşmaya göre İdlib’in batı kırsalındaki Arab Said ve Sehl er-Revc bölgelerinde ateşkes ilan edilecek. Ayrıca iki grup tarafından inşa edilen bariyer ve ilan edilen seferberliklerin kaldırılması konusunda uzlaşıldı. Türkistan İslam Partisi isimli grubun yargıya sevk edilmesi konusunda da anlaşma sağlandı.
‘Eldorar’ ağının dünkü haberine göre anlaşma, Arab Said bölgesindeki, Hurras ed-din grubunun karargahının kapatılmasını da içeriyor. Grup, Arab Said bölgesinden çıkmak isteyenlerin şahsi silahlarıyla çıkmasına izin vermenin yanısıra köyde bariyer kurmama taahhüdünde bulundu.
İki taraf arasındaki çatışmalar HTŞ’nin Hurras ed-Din grubunu da içine alan yeni bloktan bir lider olan ‘Ebu Malik et-Teli’nin gözaltına alınmasının ardından patlak vermişti.
HTŞ ve ‘Fesebbitu’ (Sebat Edin) Operasyon Odası geçtiğimiz Perşembe günü uzlaşmaya varmıştı. İki taraf ayrıca Yakubiye’deki bariyerleri 24 saat içinde boşaltma konusunda anlaşmıştı. Anlaşmaya göre İdlib’in batısında eş-Şuğur köprüsü ve Darkuş arasındaki yolun her iki tarafına barikat kurulmayacak. Eldorar’a göre bariyer inşa eden tarafın, saldırı gerçekleştirmiş kabul edileceği ve anlaşmanın uygulanmamasından sorumlu tutulacağı ifade edildi.
İdlib’in batısında yer alan Arab Said bölgesi HTŞ ve Fesebbitu arasında yaşanan can ve mal kaybıyla sonuçlanan çatışmalara sahne oldu.
HTŞ, daha önce ‘Tahrir eş-Şam’ komutanı ve şu anda Fesebbitu’da yerel bir askeri yetkili olan Ebu Malik et-Teli’yi gözaltına almadan önce komutan Ebu Salah el-Özbeki’yi alıkoymuştu.
Fesebbitu Operasyon Odası, Hurras ed-Din örgütü, Ensar ed-Din Cephesi, HTŞ’nin eski liderlerinden bir olan ‘Ebu Abd Eşidda’nın öncülüğündeki ‘Tensikiyetu el-Cihad’ (Cihad İşbirliği) grubu ve Ebu Malik et-Teli’nin liderliğindeki Liva el-Mukatilinin el-Ensar’ı (Ensar Savaşçıları Tugayı) bir çatı altında topladı.

Ankara:  Terör örgütü ile mücadele sürecek
Öte yandan Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçtiğimiz Perşembe günü Kayseri Gazeteciler Cemiyetince düzenlenen ‘Geleneksel Gazetecilik Yarışması’ ödül törenindeki konuşmasında ülkesinin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’deki askeri operasyonlarını sürdürdüğünü söyledi. Her türlü terör örgütü ile mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Akar “Bu mücadelemizi yurt içi ve yurt dışında artan bir tempoda sürdürüyoruz” dedi.
Akar, Türk ordusunun İdlib Valiliği'ndeki faaliyetlerinin uluslararası anlaşma ve yasalara uygun olarak devam ettiğine dikkati çekti. İdlib'deki faaliyetlerin devam ettiğini, bunun yanı sıra terörle mücadelenin Irak'ın kuzeyinde yoğun bir şekilde sürdüğünü ifade eden Akar, "Pençe-Kaplan Operasyonu’nda PKK’ya karşı büyük bir mücadele veriliyor. Buradaki tek amacımız terörle, teröristle mücadele ve sınırlarımızın, halkımızın güvenliğini sağlamaktır” şeklinde konuştu.
Milli Savunma Bakanı, bazı tarafların TSK’nın Kürtlere saldırdığını iddia ettiğine işaret ederek “Bu kesinlikle doğru değil. Bu tamamen bir algı operasyonudur. Aldanmamak lazım. Biz kardeşiz” dedi.
Türkiye, İdlib’de rejim güçlerine karşı ‘Bahar Kalkanı’ adını verdiği yeni bir askeri harekat başlatmıştı. Bu operasyon, iki taraf arasında büyük gerilime neden olmuştu.
5 Mart'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte, bölgede ateşkes ilan etmek, Halep ile Lazkiye arasındaki yolun belirli bölgelerinde ‘güvenli bir geçit’ kurmak ve ortak devriyeler yapmak da dahil olmak üzere İdlib'deki gerginliği önlemek için bir dizi karar almıştı.
Rusya Today web sitesine göre İdlib, HTŞ liderliğindeki silahlı grupların Suriye’deki son kalesi sayılıyor. İdlib ayrıca, İran'ın da katıldığı Astana müzakere süreci çerçevesinde Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde kurulan gerilimi azaltma bölgesine giriyor.



Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
TT

Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)

Gazze Şeridi'ne karadan ve havadan yardım girişine izin verilmesine yönelik ani kararın ardındaki nedenlere ilişkin açıklamalar farklılık gösterse de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararını verdi. Netanyahu, yaklaşık iki milyon Filistinlinin hayatını tehdit eden kıtlık uyarıları üzerine, savaşı durdurmak ve daha fazla yardımın girmesine izin vermek için, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedefleyen bir plan benimsedi.

İsrail medyası, Netanyahu'nun konuyla ilgili bir karar almak üzere bugün hükümetiyle bir toplantı yapacağını ve ayrıca ‘savaşın üç hedefini nasıl gerçekleştireceği’ konusunda orduya talimat vermek üzere güvenlik kabinesini toplayacağını bildirdi.

İsrail Başbakanı, ‘birlikte durmaya ve birlikte savaşmaya devam ederek savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmenin... düşmanı yenmenin, esirleri kurtarmanın ve Gazze Şeridi'nin bundan sonra İsrail için herhangi bir tehdit oluşturmamasını sağlamanın’ gerekliliğini vurguladı.

Netanyahu üzerindeki baskı artıyor

Analistler, Netanyahu'nun askeri gerginliği artırma eğiliminin, savaşın ilan edilen hedeflerine ulaşmak için belirli bir vizyonun olmadığına ve kararsızlığa işaret ettiğini düşünüyor. Bazı analistler ise Filistinli grupların son günlerde Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin görüntülerini yayınlamasının ve bu esirlerden birinin kendi mezarını kazdığını söylemesinin, özellikle de aşırı sağcı bazı bakanların Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verdiği için onu eleştirmelerinin ardından, Başbakan üzerindeki baskıyı artırmış olabileceğini düşünüyor. Bunların başında elbette Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich geliyor. Onlar söz konusu kararı Hamas’a bir hediye olarak nitelendirdiler ve böyle bir karar alınmaması gerektiğini ifade ettiler.

Ancak askeri gerilimin ardındaki gerçek neden ne olursa olsun, yerel medya İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in bu öneriye karşı çıktığını bildirdi. Yisrael Hayom gazetesi, ordudaki önemli bir kaynaktan, Genelkurmay Başkanı'nın Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesine karşı çıktığını ve bunu ‘stratejik bir tuzak’ olarak gördüğünü aktardı.

İsrail Yayın Kurumu da güvenlik güçlerinin, esirlerin zarar görmesinden endişe duydukları için ordunun daha önce faaliyet göstermediği bölgelerde çatışmanın genişlemesine karşı çıktıklarını belirtti. Ancak Netanyahu'nun isteği tartışmaya açık olmayan bir şekilde kesin görünüyor. Yerel basında yer alan haberlere göre Netanyahu, Zamir'e “Eğer bu sana uymuyorsa, görevinden istifa etmelisin” şeklinde kesin bir mesaj gönderdi. Bu durum, birkaç saat içinde yapılacak toplantı öncesinde siyasi ve güvenlik düzeylerinde derin anlaşmazlıklar ve bölünmeler olduğunu gösteriyor.

İsrail'in en etkili gazetecilerinden ve karar alma çevrelerine yakın isimlerden Amit Segal, Başbakanlık Ofisi’nden bir kaynağın “Karar verildi... Gazze Şeridi'ni işgal edeceğiz” dediğini aktardı.

dfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu yükselen dumanlar (Reuters)

Segal'ın aktardığına göre yetkili, “Hamas, tam bir teslimiyet olmadan esirleri serbest bırakmayacak. Şimdi harekete geçmezsek esirler açlıktan ölecek ve Gazze Şeridi Hamas’ın kontrolü altında kalacak” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post’tan aktardığına göre, savaşın genişlemesi, halihazırda Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 75'ini kontrol eden ordunun geri kalan bölgeleri de kontrol altına almasına ve esirlerin tutulduğu düşünülen yerlerde operasyonlar düzenlemesine yol açacak.

İsrail ordusu uyarıyor

New York Post gazetesine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin, yoğun nüfuslu sivil bölgelerde ve çatışmalardan etkilenmemiş az sayıdaki şehirde askeri varlığın sürdürülmesinin, Hamas hareketinin kalan hücrelerini aramak ve yerlerini belirlemek için yıllar alacağı konusunda uyarıda bulundu.

Böyle bir adım, esirlerin hayatını tehlikeye atabilir. Çünkü son zamanlarda Hamas'ın üyelerine, ellerinde bulunan esirleri İsrail askerleri yaklaşırsa öldürme emri verdiği yönünde haberler çıktı.

Bu gelişmeler ve görüş ayrılıkları, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştirmesiyle tanınan Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın görevden alınması için oybirliğiyle alınan kararın ve İsrail Yüksek Mahkemesi'nin bu kararı daha sonra dondurmasının ardından, siyasi ve hukuki bir krizin ortasında geliyor.

sdfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu meydana gelen yıkımdan (AP)

Diğer yandan Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi, Komite Başkanı Yuli Edelstein'in görevden alınmasına ilişkin kararı onayladı. Bu karar, Netanyahu'nun hükümette kalması için bunu şart koşan Haredi (Ultra-Ortodoks Yahudi) partilerinin talebine yanıt olarak alındı. Edelstein, zorunlu askerlikle ilgili bir yasa tasarısı sunmakta ısrarcıydı ve bu partiler bunu şiddetle reddediyordu.

Netanyahu’nun son açıklamalarının, Hamas’a baskıyı artırarak hareketi yeniden müzakere sürecine çekmeye ve bazı taleplerinden vazgeçirmeye yönelik bir hamle olabileceği yorumları yapılırken, çok sayıda uzman İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde askeri operasyonlarını daha da yoğunlaştırma kapasitesini sorguluyor. Savaşın 23’üncü ayına yaklaşılmasına rağmen Netanyahu’nun hedeflerinin hâlâ hayata geçirilememiş olması, bu kapasiteye dair soru işaretlerini artırıyor.