Suudi Arabistan: Yeni vakaların yüzde 50’si 6 şehirde görüldü

Cidde’de yürüyen bir baba ve kızı (AFP)
Cidde’de yürüyen bir baba ve kızı (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Yeni vakaların yüzde 50’si 6 şehirde görüldü

Cidde’de yürüyen bir baba ve kızı (AFP)
Cidde’de yürüyen bir baba ve kızı (AFP)

Körfez ülkeleri, bölgedeki ülkelerin bir çoğunun aşamalı olarak sokağa çıkma yasağını kaldırmaya devam etmesi ile aynı zamanda, alışılan günlük sınırında koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarını kaydetmeye devam ediyor.
Bir aydır duyurulan vakalar kapsamında sosyal temas, salgının yayılmasının sebeplerinden biri olmaya devam ediyor. Körfez ülkelerinde sosyal mesafeye dayalı yeni normal kavramı ile normal hayata dönüş ve  virüsten korunmak için tedbirlere uyulmasına dair yaptıkları uyarılarının yanı sıra  aktif test çalışmaları da devam ediyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 3 bin 927 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile ülkedeki toplam vaka sayısının 178 bin 504’e yükseldiğini, aktif vaka sayısının 54 bin 865 olduğunu ve bu vakalardan 2 bin 283’ünün yoğun bakımda ve durumunun kritik  olduğunu duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, aile ziyareti sırasında virüsü taşıyan bir kadının, ailede 21 kişiye virüsün bulaşmasına sebep olduğunu tespit etti. Suudi Arabistan’da dün bin 657 kişi sağlığına kavuşurken ülkedeki toplam iyileşen hasta sayısı 122 bin 128’e yükseldi. Aralarında Foto muhabiri Ahmed Fethi’nin de bulunduğu 37 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybederken toplam ölüm sayısı bin 511’e yükseldi.
Suudi Arabistan’da vakalar ülkenin 119 bölge ve şehrine dağılırken, yeni vakaların yüzde 50,6’sı 6 şehirde kaydedildi. Hufuf  535 vaka ile en çok vakanın kaydedildiği şehir olurken, Dammam’da 399,  Abha’da 234, Hamis Muşayt’ta 209’da, Taif’de ise 203 vaka kaydedildi.

Kuveyt: Son 24 saatte 688 yeni vaka kaydedildi
Kuveyt Sağlık Bakanlığı son 24 saatte 688 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam kaydedilen vaka sayısının 44 bin 391’e yükseldiğini ve 3 kişinin hayatını kaybetmesi ile düne kadar virüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısını 344 kişi olarak açıkladı.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Abdullah es-Sened, dün yaptığı açıklamada 688 vakanın 444’ünün Kuveyt vatandaşı olduğunu belirtti.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 617 yeni vakanın sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 34 bin 586’ya ulaştığını duyurdu.

Bahreyn: Toplam ölü sayısı 782 kişiye yükseldi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı 5 kişinin koronavirüs sebebiyle hayatın kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 782 kişiye yükseldiğini ve 724 yeni vakanın kaydedildiğini duyurdu.
Bahreyn Sağlık Bakanlığı, 636 hastanın iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayının  19 bin 137’ye yükseldiğini ve uygulanan toplam test sayısının 521 bin 101olduğunu açıkladı.
Bakanlık, tedavi görmelerini gerektiren durumda 94 hasta olduğunu, bu kişilerin 48’inin yoğun bakımda ve durumu kritik olduğunu belirtti. Bakanlık ayrıca 5 bin 595 mevcut vakadan 5 bin 547’sinin durumunun stabil olduğunu duyurdu.

Umman: Son 24 saatte 919 yeni koronavirüs vakası
Umman Sultanlığın’da son 24 saatte 919 yeni koronavirüs vakası kaydedildi.
Umman Sağlık Bakanlığı dün toplam koronavirüs vaka sayısının 36 bin 953 kişi olduğunu duyurdu.
Umman resmi haber ajansının (OMAN) Bakanlıktan aktardığına göre toplam ölü sayısı 159’a yükseldi ve şu ana kadar 20 bin 363 kişi sağlığına kavuştu.

Katar: 879 yeni vaka
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, son 24 saatte bir kişinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 110’a yükseldiğini duyurdu. Bakanlık 879 yeni vakanın kaydedilmesinin ardından toplam aktif vaka sayısının 16 bin 328’e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık, bin 153 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen hasta sayının 77 bin 225’e yükseldiğini belirtti.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.