ABD'de yeni tip koronavirüs salgınında vaka ve ölü sayısı endişe verici şekilde artmaya devam ediyor

Teksas'ta bir sağlık görevlisi hastayı hastaneye götürüyor (Reuters)
Teksas'ta bir sağlık görevlisi hastayı hastaneye götürüyor (Reuters)
TT

ABD'de yeni tip koronavirüs salgınında vaka ve ölü sayısı endişe verici şekilde artmaya devam ediyor

Teksas'ta bir sağlık görevlisi hastayı hastaneye götürüyor (Reuters)
Teksas'ta bir sağlık görevlisi hastayı hastaneye götürüyor (Reuters)

ABD'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ölenlerin sayısı son 24 saatte 850 artarak 127 bin 673'e yükseldi. Vaka sayısı ise 2 milyon 554 bin 448'e ulaştı.
ABD, koronavirüs pandemisinde merkezi ve en çok can kaybının yaşandığı ülke olmaya devam ediyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, ülkede virüs bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 48 bin 539 artarak 2 milyon 554 bin 448'e ulaştı.
Söz konusu vaka sayısı "ikinci dalga" ihtimalinin "yüksek" görüldüğü ülkede, salgının başından bu yana 1 gün içinde kaydedilen en yüksek vaka sayısı oldu. 
Salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı ise son 24 saatte 850 artarak 127 bin 673'e çıktı.
Öte yandan ABD Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Dr. Robert Redfield, perşembe günü yaptığı açıklamada “Amerikalıların yüzde 8’i farkında olsalar da olmasalar da koronavirüse yakalandı” ifadelerinde bulundu.
AFP’nin haberine göre bu sayı ülkede aslında en az 20 milyon kişinin koronavirüse yakalandığı anlamına geliyor. Salgının ABD’de iki ay önce patlak verdiği, ülkenin güney ve batısında vaka sayılarının arttığı belirtiliyor.
Teksas, haziran ayı başlarında faaliyetlerine devam edeceğini duyuran ‘en cesur’ eyaletlerden biriydi. Eyaletin valisi Greg Abbott, Teksas’ın ABD tarihindeki en kötü salgın hastalığından kurtulduğuna emindi. Ancak perşembe günü vaka sayılarında ve yoğun bakıma ihtiyaç duyulan vakalarda artış görüldü.
Şu an 29 eyalette vaka sayılarında artış yaşanıyor. Uzmanlar, vakalardaki bu yeni artışı resmi düzeydeki bazı prosedürler ile karantinadan sıkılma durumuna bağlıyor.
 



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times