Kayıp kıta Zelandiya'nın ayrıntılı haritası çıkartıldı

Kayıp kıta Zelandiya'nın batimetrik haritası (GNS Science)
Kayıp kıta Zelandiya'nın batimetrik haritası (GNS Science)
TT

Kayıp kıta Zelandiya'nın ayrıntılı haritası çıkartıldı

Kayıp kıta Zelandiya'nın batimetrik haritası (GNS Science)
Kayıp kıta Zelandiya'nın batimetrik haritası (GNS Science)

Dünya'daki gizemli 8. kıta Zelandiya haritalarda genellikle yer almaz. Zira kıtanın yüzde 95'i Büyük Okyanus'un (Pasifik Okyanusu) binlerce kilometre altında batık vaziyette.
"Zelandiya" ya da Yeni Zelanda'nın yerlileri Maoriler'in verdiği isimle "Te Riu-a-Māui," Avustralya'nın doğusunda, Yeni Zelanda'nın tam altında 5 milyon kilometre karelik alana yayılan bir kıta.
Bilim insanları tamamına yakın su altındaki kıtayı 1990'lı yıllarda keşfetti, 2017'de de toprak parçasına resmen kıta unvanı verildi.
Ancak su altında olması nedeniyle kıta üzerine az sayıda araştırma yapılabildi ve birçok özelliği gizemini korumaya devam etti.
Şimdiyse Yeni Zelanda hükümetine bağlı GNS Science adlı jeotehlike araştırma ve danışmanlık kurumu, "kayıp kıta" Zelandiya hakkında kamudaki farkındalığı, yayımladığı ayrıntılı bir dizi haritayla artırmayı hedefliyor.
Çalışmanın uygulayacılarından jeolog Nick Mortimer yaptıpı açıklamada "Daha önce sahip olduklarımızdan daha nitelikli bu haritaları,Yeni Zelanda ve Güneybatı Pasifik bölgesinin jeolojisin tam, doğru ve modern bir resmini çizmek içinn hazırladık" dedi.
Yeni haritalar Zelandiya kıtasının batimetrisini yani okyanus tabanındaki şeklini ayrıca volkanik faaliyetlerle tektonik hareketlerin kıtayı milyonlarca yılda nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre batimetrik harita için gereken verileriyse  dünyadaki okyanus tabanınının tamamını 2030 itiabarıyla haritalandırmak amacıyla başlatılan küresel bir çaba olan Seabed2030 adlı proje tarafından sağlandı. Proje şu anda amacının yüzde 20'sini tamamlayabildi.
Haritaları hazırlayan kurum ayrıca yeni kurulan internet sitesinde haritaların interaktif versiyonlarını da yayımladı.



Gökbilimciler muazzam bir şok dalgasına yol açan galaktik çarpışmayı gözlemledi

Önceki çarpışmaların enkazına ev sahipliği yapan Stephan Beşlisi, "kozmik bir kavşağa" benzetiliyor (NASA)
Önceki çarpışmaların enkazına ev sahipliği yapan Stephan Beşlisi, "kozmik bir kavşağa" benzetiliyor (NASA)
TT

Gökbilimciler muazzam bir şok dalgasına yol açan galaktik çarpışmayı gözlemledi

Önceki çarpışmaların enkazına ev sahipliği yapan Stephan Beşlisi, "kozmik bir kavşağa" benzetiliyor (NASA)
Önceki çarpışmaların enkazına ev sahipliği yapan Stephan Beşlisi, "kozmik bir kavşağa" benzetiliyor (NASA)

Bilim insanları muazzam seviyede şok dalgasına yol açan bir galaksi çarpışmasını gözlemledi. Yeni çalışmanın, galaksilerin nasıl birleşip geliştiğine ışık tutması bekleniyor. 

Dünya'dan 290 milyon ışık yılı mesafede yer alan Stephan Beşlisi, 5 galaksi içeren bir gökada grubu. 

19. yüzyılda Édouard Stephan tarafından keşfedilen grup, daha önce birtakım çarpışmalara sahne olan "kozmik bir kavşak" gibi görülüyor. 

William Herschel Teleskobu Geliştirilmiş Alan Hızı Kaşifi'ni kullanan 60'tan fazla gökbilimci, bu kavşakta çok şiddetli bir çarpışmayı gözlemledi. 

Çarpışma, gruptaki galaksilerden NGC7318b'nin önceki galaktik çarpışmaların gerçekleştiği bölgeden geçmesiyle meydana geldi. 

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı hakemli dergide dün (22 Kasım) yayımlanan makaleye göre saatte 3,2 milyon kilometre hızla yol alan gökada, komşularına çarptıktan sonra ardında muazzam bir şok dalgası bıraktı. 

Birleşik Krallık'taki Hertfordshire Üniversitesi'nden Marina Arnaudova, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında şöyle diyor:

Bu galaksi grubundaki dinamik aktivite, bir galaksinin saatte 2 milyon mil (3,2 milyon km) gibi inanılmaz bir hızla çarpmasıyla yeniden canlandı ve bir savaş jetinin sonik patlamasına benzeyen son derece güçlü bir şoka yol açtı.

Araştırmacılar enkaz alanına çarpan galaksinin buradaki plazma ve gazı sıkıştırdığını tespit etti. Arnaudova, plazmaya enerji yüklenmesiyle muhtemelen yeni yıldızların oluşmaya başladığını düşünüyor. 

Bilim insanları bu çarpışmayı daha detaylı inceleyerek Samanyolu ve diğer galaksilerin nasıl bugünkü haline geldiğini anlamayı umuyor.

Arnaudova  "Stephan Beşlisi'ndeki bu tür bir galaksi çarpışması, çarpışma eylemi sırasında yakalanan karmaşık bir galaksi kümesini görmek için nadir bir şans sunuyor" diyerek ekliyor: 

Nasıl sonuçlanacağına gelince; muhtemelen bu galaksi eninde sonunda grup üyelerinden biriyle birleşecek ancak boyut ve hızlarının çok yüksek olmasından dolayı bu milyonlarca veya milyarlarca yıl sonra gerçekleşecek.

Makalenin bir diğer yazarı olan Oxford Üniversitesi araştırmacısı Gavin Dalton da "Bu gözlemler, Stephan Beşlisi'ndeki şok ve çarpışmanın ayrıntılarının yanı sıra mevcut yeteneklerimizin sınırlarında gördüğümüz, pek anlaşılmayan soluk galaksilerin oluşumunda ve evriminde neler olabileceğine dair dikkate değer bir bakış açısı sunuyor" diyor.

Independent Türkçe, Space.com, Live Science, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society