Irak Başbakanı Kazimi, rakiplerine karşı ‘öfkeli sokak’ kartını oynuyor

Bağdat’taki El-Mütenebbi Caddesi’nde kızlar kitap inceliyor (AFP)
Bağdat’taki El-Mütenebbi Caddesi’nde kızlar kitap inceliyor (AFP)
TT

Irak Başbakanı Kazimi, rakiplerine karşı ‘öfkeli sokak’ kartını oynuyor

Bağdat’taki El-Mütenebbi Caddesi’nde kızlar kitap inceliyor (AFP)
Bağdat’taki El-Mütenebbi Caddesi’nde kızlar kitap inceliyor (AFP)

Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri, dünkü açıklamasında, Şii bloğun iki şartla Mustafa el-Kazimi’yi başbakan adayı olarak kabul ettiğini açıkladı.
Amiri, birinci şartın ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması, ikinci şartın ise erken seçimlerin düzenlenmesi olduğunu belirtti.
Ancak Kazimi, Şii çevrelere göre, özellikle de İran’a yakınlığıyla bilinen çevrelerin gözünde, hem silahlı örgütlerle hem de devletin idari yapısıyla mücadeleye girişerek yapılan tüm anlaşmaların ve uzlaşmaların dışına çıktı.
Kazimi’yi başbakanlığa kabul etmek için yaptıkları anlaşmanın detaylarını anlatan Amiri, “İki aday üzerinde ihtilaf eden Şii güçlerin çıkmaz sokağa girmesinin ardından Kazimi seçildi. Kazimi çağrıldı ve Fetih Koalisyonu’nun desteğini alması için kendisinden iki şartı kabul etmesi istendi” dedi.
Parti işlerine daha çok zaman ayırma gerekçesiyle milletvekilliğinden istifa eden Amiri, “Fetih’in Koalisyonu’nun Kazimi için şartları, ABD güçlerinin Irak’tan çıkarılması ve erken seçimleri düzenlemesiydi. ABD tarafı, Cumhurbaşkanı Berhem Salih’ten, ABD’nin önümüzdeki seçimlerinden sonrası için çekilme takvimi istedi. Şii blok içindeki ihtilaflar Muhammed Tevfik Allavi’nin (adaylığının) düşmesine katkı sağladı. Adnan ez-Zurfi’nin aday gösterilmesi ise Şii güçleri zor seçeneklerle karşı karşıya bıraktı” değerlendirmesinde bulundu.
Amiri, açıklamasının devamında, “Kazimi ismini ilk öneren Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hakim oldu. Ancak ben Hakim’e ‘herkes Kazimi’yi kabul etse bile ben onu reddedeceğim’ dedim” ifadelerini kullandı.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in başkent Bağdat’ta Kazimi’ye başbakanlık görevini verdiği törene katılan yetkililer arasında Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydanı ve Ammar el-Hakim’in yanında yer alan dördüncü isim Amiri olmuştu.
Kazimi, köklü reformları hayata geçirme niyetini, başbakanlık görevini devraldığı törende ve güven oylamasının gerçekleştirildiği Meclis oturumunda yaptığı açıklamayla ilan etti. Ancak Kazimi kabinesinin tamamlanması için yaklaşık bir ay boyunca bekledi. Bazıları bu süreçte kabineyi yarım bırakarak Kazimi’yi baskı sopası altında tutmaya çalıştı ancak o buna izin vermedi. Nitekim yaptığı ısrarlar karşılık buldu ve çoğu siyasi grubun çatısı altındaki vekiller liderlerinin kararlarına karşı çıkmaya hazır olduklarını ilan etti. Böylece boş kalan 7 bakanlık koltuğu sahiplerini buldu. Silahlı gruplar Kazimi’nin kendilerine karşı cephe alacağını beklemiyordu. Zira Asaib Ehlil Hak grubu lideri Kays el-Hazeli’nin de önceki gün Kazimi’ye yaptığı çağrıda olduğu gibi, herkes onun silahlı grupların eylemlerini ‘görmezden gelmesini’ bekliyordu. Ancak öyle olmadı.
Kazimi, perşembeyi cumaya bağlayan gece Hizbullah Tugayları’na düzenlenen operasyondan sonraki iki gün boyunca Irak sokaklarının, hem silahlı gruplara karşı hem de 17 yıldır tüm devlet kurumlarının anahtarlarını cebinde tutan siyasi gruplara daha fazla operasyon yapılması yönündeki isteğini gördü. Bunun üzerine daha kararlı adımlar atmaya hazırlanan Kazimi geçen hafta dile getirdiği arzusunu uygulamak için dün Maliye, Elektrik ve Sanayi bakanlıklarını harekete geçirdi. Kazimi, geçen hafta, devletin üst kademelerinde siyasi partilerin elinde tuttuğu yaklaşık 6 bin makamda değişiklik yapmak istediğini belirtmişti.
Irak’ta son günlerinde yaşanan sıcak gelişmeleri Şarku’l Avsat’a değerlendiren siyasetçi ve akademisyenler, ‘her ne kadar verilen mücadele zor görünse de başarının Kazimi’nin yanında olacağı’ noktasında hemfikirler.
Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi lideri Esil en-Nuceyfi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Bu silahlı gruplar ile derin devletin gücü hakkında her ne kadar konuşsak da bu gücün devletin meşruiyetinin sömürülmesinden geldiği görülüyor. Meşruiyet açısından baktığımızda hakiki güç Kazimi’nin elinde, onların değil” diye konuştu.
Ulusal güvenlik uzmanı Dr. Hüseyin Allavi, konuyla ilgili değerlendirmesinde “Kazimi, devletin gidişatını kontrol etmekte başarılı oldu. Üstelik başarıyı hem devlet birimleri hem siyasi güçler hem de toplumun şüpheli bakışları arasında elde etti” ifadelerini kullandı.
Mustansıriyye Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Yasin el-Bekri, değerlendirmesinde, “Mücadele fiili olarak başladı. Hizbullah Tugayları’na bağlı tutukluların serbest bırakılması yönündeki taleplere boyun eğmemesi, olumlu bir işaret. Yapılan tutuklamalar ve bu kişilerin serbest bırakılmasının reddedilmesi ortada bir iradenin ve gücün olduğunu gösteriyor. Devletin aktif mi yoksa etksiz hale mi geleceği bu hafta belli olacak” diye konuştu.



Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
TT

Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)

Binlerce protestocu bugün sağanak yağmur altında Avustralya'nın Sidney kentindeki ikonik Liman Köprüsü'nden geçerek, savaştan zarar gören ve insani krizin giderek kötüleştiği Gazze Şeridi'ne yardım talebiyle yürüdü.

Filistinli yetkililerin Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu söylediği savaşın üzerinden yaklaşık iki yıl geçerken, hükümetler ve insani yardım örgütleri gıda kıtlığının bölgede yaygın bir açlığa yol açtığını söylüyor.

Organizatörleri tarafından ‘İnsanlık Yürüyüşü’ olarak adlandırılan yürüyüşe katılanlardan bazıları açlığın sembolü olarak tencere taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange da yürüyüşe katıldı.

dsfgthy
Aralarında WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın (soldan üçüncü) da bulunduğu protestocular, İsrail savaşına ve Gazze Şeridi'nde devam eden gıda kıtlığına karşı düzenlenen Filistin yanlısı gösteri sırasında Sidney Liman Köprüsü'nden geçiyor. (AFP)

Geçtiğimiz hafta Yeni Güney Galler eyalet polisi ve eyalet başbakanı, yürüyüşün şehrin önemli bir simgesi ve ana ulaşım güzergahı olan köprüden geçmesini engellemeye çalışmış, yoldan geçmenin güvenlik risklerine ve ulaşımın aksamasına neden olacağını savunmuştu. Eyalet Yüksek Mahkemesi dün (cumartesi) yürüyüşün yapılabileceğine karar verdi.

Yeni Güney Galler polisi yüzlerce memur görevlendirdiğini söyledi ve protestocuları barışçıl kalmaya çağırdı. Benzer bir protesto yürüyüşünün gerçekleştiği Melbourne'de de çok sayıda polis görevlendirildi.

vfe
Sidney Filistin Eylem Grubu'nun Sidney'de düzenlediği İnsanlık Yürüyüşü sırasında binlerce protestocu Sidney Liman Köprüsü'nden geçti. (DPA)

İsrail üzerindeki diplomatik baskı son haftalarda arttı. Fransa ve Kanada, Filistin devletini tanıyacaklarını açıklarken, Birleşik Krallık da İsrail'in insani krizi çözmemesi ve ateşkese varmaması halinde diğer ülkeleri takip edeceğini duyurdu.

İsrail bu planları Gazze Şeridi'ni yöneten ve Ekim 2023'te İsrail'e bir saldırı düzenleyen Hamas'ı ödüllendirmek olarak nitelendirdi.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, İsrail'in yardımları engellemesinin ve sivilleri öldürmesinin savunulamayacağını ya da görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.