ABD ve Bahreyn, BMGK’dan İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılmasını istediler

 Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani ve ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook ortak basın açıklaması yaptılar. (BNA)
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani ve ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook ortak basın açıklaması yaptılar. (BNA)
TT

ABD ve Bahreyn, BMGK’dan İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılmasını istediler

 Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani ve ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook ortak basın açıklaması yaptılar. (BNA)
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani ve ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook ortak basın açıklaması yaptılar. (BNA)

ABD ve Bahreyn dün, “İran silahlarının taşınma faaliyetlerinin bölgede, özellikle de Bahreyn’de oluşturduğu ciddi tehdidin farkında olarak” Tahran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) talepte bulundu.
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook’un Bahreyn’e yaptığı ziyaret kapsamında gerçekleştirilen ortak basın açıklamasında iki taraf da şu vurguda bulundu:
 “Ambargo, İran’ın ajanlarına silah temin etmesi ile mücadele etmek için önemli bir araç. Bölgesel istikrarı güçlendiriyor ve İran’ın eylemlerinden sorumlu tutulmasına yardımcı oluyor. İran’ın 2019 yılının eylül ayında Suudi Arabistan’daki petrol tesislerine gerçekleştirdiği saldırıyla neler yaptığını gördük. Eğer uluslararası toplum ambargonun süresinin uzatılmasında başarısız olursa Bahreyn Krallığı ve diğer Körfez ülkeleri istikrarın bozulmasına yol açan silahlanma yarışının sıkıntısını çekecek. BMGK, uluslararası barışın ve güvenliğinin sağlanması ve İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılması konusunda sorumluluk almalı. İki ülke, İran’ın saldırganlığı ve yanlış bilgilendirmesi ile mücadeleyi sürdürme konusuna her zaman güçlü bir şekilde ortak bir duruş sergiliyor. İran mezhep çatışmalarını artırarak ve teröristler ile kendisini destekleyen gruplara silah temin ederek Bahreyn’in istikrarını bozup güvenliğini zayıflatmaya çalıştı. İran’ın tüm bu çabalarına rağmen Bahreyn değerlerine bağlı kaldı ve inanç özgürlüğünü garanti ederek barış içerisinde, bir arada yaşamaya teşvik etmeye özen gösterdi. ABD, Bahreyn’in güvenliğine ve İran yönetimi tarafından desteklenen terörizm ile mücadelede iki ülke arasındaki derin ve etkili ortaklığa bağlı kalmayı sürdürüyor.”
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani, Brian Hook ile gerçekleştirdiği ortak basın açıklamasında ülkesinin “ABD’nin bölge ülkelerinin güvenliği ile istikrarını koruma ve küresel çıkarları savunma konusunda devam eden çabalarını,  özellikle de ABD Deniz Kuvvetleri’nin uluslararası ticaret ve seyrüseferi koruma çabalarını takdir ettiğinin” altını çizdi.
Zeyyani, Hook’un ziyareti sırasında siyasi ve güvenlik alanlarındaki gelişmeleri ile bölgenin güvenliği ve istikrarı üzerindeki yansımalarını görüştüklerini belirtti. Görüşmede, iki dost ülke arasındaki dostluk bağlarının gücüne, tarihi iş birliği ve stratejik ortaklığa, bunları çeşitli alanlarda geliştirme ve büyütme konusundaki ortak isteğe ve hayati öneme sahip bölgede güvenliği ve istikrarı sağlamaya katkıda bulunacak şekilde ortak çıkarlara hizmet edilmesine vurgu yapıldı.
Zeyyani, ABD’nin İran’a uygulanan silah ambargosunun süresinin uzatılması için gösterdiği çabaların ile İran’a bölgedeki davranışlarının Yemen, Lübnan ve Irak’taki milislere silah tedarik etmeye devam etmesinin, bölgedeki ülkelerin iç işlerine karışmayı sürdürmesinin ve BM Antlaşması’nın ilkelerine uymamakta ısrar etmesinin bir sonucu olarak dayatılan yaptırımların önemini vurguladı.
Zeyyani sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran, Bahreyn’in iç işlerine karıştı. Bahreyn, birçok terör içerikli komployu engellemeyi, bu planları uygulamakla görevli İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve Hizbullah tarafından desteklenen terör örgütlerinin üyelerini tutuklamayı başardı. İran’ın Bahreyn’deki teröristlere ve radikallere silah ve patlayıcı tedarik etmesi, onları eğitmesi ve kışkırtması güvenlik güçleri ve sivillerden 35 kişinin yaşamını yitirmesine ve 3 bin 500 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Söz konusu saldırılar ağır yaralanmalara ve kalıcı sakatlıklara neden oldu. Buna ek olarak yaklaşık sabotaj eylemleri sonucunda tesisler, elektrik santralleri ve sistemler tahrip edildi. Bu saldırıların hepsi belgelendi. Taraflar, İran’ın bölge ülkelerinin iç işlerine müdahalesi, terör örgütlerine (Hizbullah), radikal milislere ve Yemen’deki Husilere destek vermesi ve Yemen krizine siyasi bir çözüm bulunmasını engellemesi ile mücadele edilmesi gerektiği konusunda hemfikir oldu. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın petrol şirketinin (Saudi Aramco) tesislerine düzenlenen saldırılar ve Husilerin sivil nüfusun yaşadığı bölgeleri balistik füzeler ve İran yapımı insansız hava araçları ile bombalaması sonucu Suudi Arabistan’ın maruz kaldığı düşmanca eylemlerin arkasında İran’ın olduğu konusunda mutabık kalındı.”
İran’ın özellikle nükleer başlık taşıyabilen balistik füze geliştirme programını sürdürmesi ve Nükleer Anlaşma’nın yükümlülüklerini yerine getirmemesi konularında “İran’ın nükleer dosyasının etkileriyle başa çıkmayı” hedefleyen ABD çabalarını desteklediğini belirten Dr. Zeyyani konuya dair şunları söyledi:
“Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ne (KİK) üye olan ülkeler, yıllardır Arap Körfezi bölgesinin ve Ortadoğu’nun nükleer silahlar da dahil olmak üzere bütün kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge haline getirilmesi gerektiği konusunda çağrıda bulunuyorlar. Bunun amacı bölgede güvenliğin hakim olmasının, halkın güven, istikrar ve refah içerisinde yaşamasının sağlamaktır.”
Zeyyani, Bahreyn hükümetinin daima “iyi komşuluk ilkelerini, ülkelerin iç işlerine karışmamayı, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla ve yapıcı diyaloglarla çözülmesi gerektiğini” esas alarak İran hükümeti ile her zaman normal ilişkiler kurma çağrısında bulunduğunu vurguladı. Zeyyani ayrıca Bahreyn’in “halka, özellikle de gençlere umut ışığının geri verilmesi ve savaş, göç, yerinden etme ve yıkıma sahne olduktan sonra yeniden inşa edilmesi gereken bölgede barışın, istikrarın ve kalkınmanın sağlanması” çağrısında bulunduğunu vurguladı.
Brian Hook da iki ülkeyi bir araya getiren ilişkilerin sağlam olduğunu vurguladığı açıklamasında Bahreyn’in bölgede istikrarı ve güvenliği sağlamadaki stratejik rolüne övgüde bulundu.
ABD’nin Özel Temsilcisi konuşmasında uluslararası toplumun silah ambargosunu kaldırmayı kabul etmeyen bölge ülkelerini dinlemesi gerektiğini belirtti. “Ambargonun kaldırılması bölgenin güvenliğine zarar verecek. Bu da BM’nin kabul edebileceği bir şey değildir. Ambargonun kaldırılması BM Anlaşması’nda güvenlik ve istikrarı güçlendirmeyi amaçlayan ilkelerin hepsine karşı bir ihanettir” ifadelerini kullandı.
Hook “ABD’nin İran davranışlarını değiştirene, terör örgütlerini desteklemeyi ve komşularına saldırmayı bıraktırana kadar silah ambargosunun kaldırılmasını engellemeye çalışacağını” ifade ederek “ambargonun bölge ülkelerinin çabalarını desteklemeye devam edeceğine ve ABD yönetimi ile Bahreyn yönetiminin terör örgütleri ile mücadele etmek için ortaklıklarını sürdüreceklerine” dikkat çekti.



MAGA dünyası Trump'la Papa arasında sürtüşme bekliyor

Papa Leo, perşembe günü yapılan Konklav oylamasının ardından Papa Francis'in yerine geçti (AP)
Papa Leo, perşembe günü yapılan Konklav oylamasının ardından Papa Francis'in yerine geçti (AP)
TT

MAGA dünyası Trump'la Papa arasında sürtüşme bekliyor

Papa Leo, perşembe günü yapılan Konklav oylamasının ardından Papa Francis'in yerine geçti (AP)
Papa Leo, perşembe günü yapılan Konklav oylamasının ardından Papa Francis'in yerine geçti (AP)

Donald Trump'ın MAGA hareketinin önde gelen isimleri, ilk Amerikalı Papa'nın seçilmesini kınadı.

Siyasi ittifakları hakkında fazla şey bilinmese de Papa Leo, Trump yönetiminin göçmen karşıtı tutumunu açıkça eleştiriyor.

Perşembe günü 267. Papa olarak seçilmesinden önce, o zamanki kardinal Robert Prevost, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'i eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X üzerinden eleştirmişti.

Leo, Katolik bir yayın organında yer alan "J.D. Vance yanılıyor: İsa bizden başkalarına olan sevgimizi derecelendirmemizi istemiyor" başlıklı makaleyi paylaşmıştı.

Trump şu ana kadar sadece Leo'nun seçilmesinin ABD için "büyük bir onur" olduğunu söylemekle yetindi. Ancak Başkan'ın en açık destekçilerinden bazıları yeni Papa'yı eleştiriyor ve ona saldırmakta gecikmediler.

Cuma günü BBC'ye konuşan Trump'ın eski baş stratejisti Steve Bannon, Leo'nun seçilmesinin "çok şaşırtıcı" olduğunu söyledi.

Bannon, "Twitter'da Amerikalı üst düzey siyasetçilere karşı bir akışa sahip olan ve bu yönde ifadeler kullanan bir kişinin Papa seçilmesi benim için şoke edici" dedi.

Katolik mezhebine mensup Bannon, yeni Papa'yla ABD Başkanı arasında "kesinlikle sürtüşme yaşanacağı" öngörüsünde bulundu.

ABD Başkanı'nın kulağını çektiği söylenen radikal sağcı komplo teorisyeni Laura Loomer, yeni Papa'yı "Trump karşıtı, MAGA karşıtı, açık sınır yanlısı ve Papa Francis gibi tam bir Marksist" diye tanımladı.

Ancak New York Kardinali Timothy Dolan cuma günü yaptığı açıklamada Leo'nun Trump dahil tüm dünya liderleriyle köprüler kurmaya çalışacağını düşündüğünü söyledi.

Yeni Papa, Trump'ın ekibiyle bazı politik görüşlerde benzerlik taşıyor. Trump ve Vance gibi o da kürtaja karşı çıkıyor.

Ancak takipçilerini Katolik iklim dilekçesini imzalamaya çağıran gönderiye bakılırsa, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarını destekliyor. Trump, ABD'yi küresel ısınmayla mücadele eden Paris İklim Anlaşması'ndan çıkarmıştı.

Independent Türkçe