Avrupa Birliği, seyahat edilebilecek ülkelerin listesini açıkladı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Avrupa Birliği, seyahat edilebilecek ülkelerin listesini açıkladı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Avrupa Birliği, seyahat edilebilecek ülkelerin listesini açıkladı. Cezayir, Avusturalya, Kanada, Gürcistan, Japonya, Karadağ, Ruanda, Fas, Yeni Zelanda, Sırbistan, Güney Kore, Tayland, Tunus, Uruguay ve Çin'in yer aldığı listede Türkiye yer almadı.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi tarafından yayınlanan resmi açıklama ile sınırların açılmaya başlanacağı 1 Temmuz tarihi için belirlenen ilk grup ülkeler listesi yayınlandı. Yayınlanan ilk listede Türkiye yer almazken listenin 15 Temmuz’da yeniden güncelleneceği bildirildi.
AB Konseyi tarafından yapılan açıklamada, "AB Konseyi, bazı üçüncü ülkelerde yaşayanlar için seyahat kısıtlamalarını kaldırmaya başlamayı kabul etti. Konsey bugün, AB'ye zorunlu olmayan seyahatlerde geçici kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması yönündeki öneriyi kabul etti. Tavsiye edilen listede yer alan ülkeler için seyahat kısıtlamaları kaldırılmalı, bu liste gözden geçirilmeli ve duruma göre 2 haftada bir güncellenmelidir" denildi.
Açıklamada, "Tavsiye kararında belirtilen kriter ve koşullara dayanarak, 1 Temmuz'dan itibaren üye ülkeler aşağıdaki üçüncü ülkelerin sakinleri için dış sınırlardaki seyahat kısıtlamalarını kaldırmaya başlamalıdır’’ ifadelerine yer verildi.
Seyahat yasağı kaldırılan ülkeler ise Ruanda, Cezayir, Avustralya, Kanada, Gürcistan, Japonya, Karadağ, Fas, Yeni Zelanda, Sırbistan, Güney Kore, Tayland, Tunus, Uruguay olarak açıklandı. Çin için ise "karşılıklılık teyide tabi" şartı kullanılırken, "Andorra, Monako, San Marino ve Vatikan sakinleri bu öneri için AB sakinleri olarak düşünülmelidir’’ denildi. Listede Türkiye yer almadı.
Açıklamada ülkeleri belirleme kriterine dair "Mevcut seyahat kısıtlamasının kaldırılması gereken üçüncü ülkeleri belirleme kriterleri, özellikle fiziksel mesafenin yanı sıra ekonomik ve sosyal hususlar da dahil olmak üzere epidemiyolojik durum ve sınırlama önlemlerini kapsamaktadır’’ denilse de tercihlerin siyasi gerekçelerden etkilendiği yorumları yapılıyor.
Ayrıca Schengen ile ilişkili ülkeler olan İzlanda, Lichtenstein, Norveç, İsviçre’nin de bu öneriye dahil oldukları bildirildi.



Vance, Trump'ın göçmenlere yönelik baskılarını meşrulaştırmak için Vatikan'ı ziyaret ediyor

J.D. Vance, eşi Usha Vance ve kızları Mirabel, Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Kardinal Claudio Gugerotti liderliğindeki Kutsal Cuma Ayini'ne katıldı (AP)
J.D. Vance, eşi Usha Vance ve kızları Mirabel, Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Kardinal Claudio Gugerotti liderliğindeki Kutsal Cuma Ayini'ne katıldı (AP)
TT

Vance, Trump'ın göçmenlere yönelik baskılarını meşrulaştırmak için Vatikan'ı ziyaret ediyor

J.D. Vance, eşi Usha Vance ve kızları Mirabel, Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Kardinal Claudio Gugerotti liderliğindeki Kutsal Cuma Ayini'ne katıldı (AP)
J.D. Vance, eşi Usha Vance ve kızları Mirabel, Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda Kardinal Claudio Gugerotti liderliğindeki Kutsal Cuma Ayini'ne katıldı (AP)

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin göçmenlere yönelik baskıları ve Vance'in bu baskıları teolojik olarak meşrulaştırmasına Papalığın gösterdiği öfkenin ardından Vatikan'ın iki numaralı yetkilisiyle bir görüşme planlıyor.

Katolikliğe geçen Vance'in bugün Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin ile bir araya gelmesi bekleniyor. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre zatürre hastalığından kurtulduğu için bazı resmi görevlerine yeniden başlayan Papa Francis ile de kısa bir süre görüşebileceği yönünde spekülasyonlar var.

Paskalya tatilini ailesiyle birlikte Roma'da geçiren Vance, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesinin ardından dün Aziz Petrus Bazilikası'nda düzenlenen Kutsal Cuma ayinine katıldı.

Papa ve Vance'in, göç ve Trump yönetiminin göçmenleri topluca sınır dışı etme planları konusunda keskin farklılıkları var.

Papa, göçmenlerle ilgilenmeyi papalığının ayırt edici özelliklerinden biri haline getirdi ve sosyal adalet konularındaki ilerici görüşleri, ABD Katolik Kilisesi'nin daha muhafazakâr üyeleriyle sık sık anlaşmazlıklara yol açtı.