Fransa Türkiye ile yaşanan anlaşmazlığın ardından Doğu Akdeniz'deki Deniz Muhafızı Harekatı’ndan çekildiğini NATO'ya bildirdi

Fransız uçak gemisi grubu Charles de Gaulle (Reuters_Arşiv)
Fransız uçak gemisi grubu Charles de Gaulle (Reuters_Arşiv)
TT

Fransa Türkiye ile yaşanan anlaşmazlığın ardından Doğu Akdeniz'deki Deniz Muhafızı Harekatı’ndan çekildiğini NATO'ya bildirdi

Fransız uçak gemisi grubu Charles de Gaulle (Reuters_Arşiv)
Fransız uçak gemisi grubu Charles de Gaulle (Reuters_Arşiv)

Fransa, Türkiye’nin Akdeniz sularındaki davranışı, özellikle de Libya’da Fransız savaş gemisi Courbet’i taciz ettiğine ilişkin şikayeti konusunda NATO’nun beklediği tepkiyi vermemesi nedeniyle, NATO’nun Akdeniz’deki ‘Denizi Muhafızı’ operasyonundan geçici olarak çekildi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son günlerde yaşananlara dair öfkesini gizleyemedi ve Türkiye’nin Libya politikasını sert şekilde eleştirerek, Ankara'nın tarihi ve cezai bir sorumluluk taşıdığını söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ise Avrupa Birliği’ne (AB) Türkiye ile ilişkilerin geleceğinin ‘tabusuz ve naif olmayan’ bir şekilde tartışılması çağrısında bulundu.
Ancak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Fransa’nın taleplerine yanıt olarak, NATO askeri yetkililerinin 10 Haziran’da Türk gemileri ile Fransız savaş gemisi arasında yaşanan gerginliğe ışık tutmak için olayı inceleyeceklerini söyledi.
Türkiye’ye karşı beklediği tepkiyi göremeyen Fransa hayal kırıklığına uğradı.
Macron’un, geçtiğimiz yıl NATO’yu Türkiye’ye karşı tepkisiz olmakla suçlayarak, “NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti” ifadelerini kullandığını hatırlamakta fayda var.
Bu bağlamda Macron, ABD Başkanı Donald Trump’ı yaptığı iki telefon görüşmesinde kendi tarafına çekmeye çalıştı ancak burada da beklediğini bulamadı.
Sonuç olarak, Fransa dün NATO’nun Akdeniz’deki ‘Denizi Muhafızı’ operasyonundan geçici olarak çekildiğini açıkladı.
Fransa Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, NATO’ya dört taleplerini içeren bir mektup gönderdiklerini bildirdi.
Yetkiliye göre mektupta yer alan talepler, üye ülkelerin Libya’ya silah ambargosuna bağlılıklarını yeniden teyit etmesi, NATO'nun askeri çağrı sinyallerinin ulusal misyonlarda kullanılmaması, silah ambargosunun uygulanmasında AB ve NATO misyonları arasında koordinasyonun iyileştirilmesi ve gelecekte benzer olayların yaşanmasını engellemek için mekanizmalar oluşturulmasıydı.
Ancak NATO, Paris’in ‘Denizi Muhafızı’ operasyonundan geçici olarak çekilme kararının ‘egemen’ bir mesele olduğunu ve bunun operasyonunun devamını etkilemeyeceğini bildirdi.
Diğer yandan Fransa, Türkiye’nin, Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile yaptığı mutabakatlar uyarınca Doğu Akdeniz sularında yapacağı arama faaliyetleri ile de yakından ilgileniyor.
Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, dün yaptığı açıklamada, AB dışişleri bakanlarını 13 Temmuz’da toplantıya çağırdığını dile getirerek, Türkiye'ye doğalgaz ve petrol araması yaptığı için daha önce uygulanan yaptırımların yanı sıra bu toplantıda  yeni yaptırım kararı alınabileceğini söyledi.



Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.