Oxford Üniversitesi, 8 bin kişide denenen Covid-19 aşısının başarılı olduğunu açıkladı

Oxford Üniversitesi, 8 bin kişide denenen Covid-19 aşısının başarılı olduğunu açıkladı
TT

Oxford Üniversitesi, 8 bin kişide denenen Covid-19 aşısının başarılı olduğunu açıkladı

Oxford Üniversitesi, 8 bin kişide denenen Covid-19 aşısının başarılı olduğunu açıkladı

İngiltere'de Oxford Üniversitesi 8 bin kişi üzerinde denenen yeni tip korona virüs (Covid-19) aşısında başarı elde ettiklerini duyurdu. Aşı ile birlikte insan vücudunun virüse karşı bağışıklık gösterdiği bildirildi.
Yeni tip korona virüse (Covid-19) karşı çok sayıda ülkede aşı çalışmaları devam ederken İngiltere'de bulunan Oxford Üniversitesi'nden sevindirici haber geldi. Oxford Üniversitesi geçtiğimiz Mayıs ayında denemelerine başladığı Covid-19 aşısının 8 bin kişi üzerinde denendiğini ve olumlu yönde sonuç elde ettiklerini açıkladı. Aşıyla birlikte insan vücudunun virüse karşı direnç göstererek kendini koruyacak güce geldiğinin altını çizen Oxford Üniversitesi yetkilileri, her koşulda kendi hijyen kurallarına dikkat edilmesinin gerektiğini belirtti.

"Virüse karşı bağışıklık geliştiren aşı"
Oxford Üniversitesi'nden Profesör Sarah Gilbert yaptığı açıklamada, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde virüse karşı bağışıklık geliştiren aşı da son noktaya geldiğimizi belirtebiliriz" dedi. Aşı çalışmalarının başında bulunan ve daha önce aşının Eylül ayında hazır olabileceğini söyleyen Profesör Gilbert, "Aşının kış aylarında hazır olacağını varsaymayın. En kötüsüne hazır olun" diyerek insanların salgından korunmak için sosyal mesafe ve hijyen önlemlerini devam ettirmesini istedi.
Oxford Üniversitesi'nin hazırladığı "AZD1222" adlı aşının dağıtımının AstraZeneca tarafından yapılmasına karar verilirken, geçtiğimiz ay 400 milyon doz aşının Almanya, Fransa ve Hollanda'ya dağıtımı için anlaşma yapıldığı açıklanmıştı. İngiltere'de 100 milyon doz, ABD'de ise 400 milyon doz dağıtımı için karar verilmişti.



Bilim insanları: Uzun yaşam için belirleyici organ beyin

Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları: Uzun yaşam için belirleyici organ beyin

Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)
Beynin biyolojik yaşı, ölüm ve hastalık riskleri açısından en güçlü tahmini sunuyor (Unsplash)

Bilim insanları bir kişinin ne kadar yaşayacağını öngörmede açık ara en iyi tahminin beyin yaşı üzerinden yapıldığını tespit etti. 

Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, Birleşik Krallık'taki yaklaşık 45 bin yetişkinden alınan kan örneklerini yeni bir yöntemle analiz ederek en az 3 bin proteinin seviyelerini ölçtü. 

Araştırmacılar beyin, kalp, akciğer, karaciğer ve bağışıklık sistemi gibi vücudun farklı bölümlerindeki bu proteinler yoluyla, belirli bir organ sisteminin biyolojik yaşını, yani ne kadar yıprandığını hesapladı.

Bir organın protein analizi, kişinin kronolojik yaşından kayda değer derece farklı olduğunda bu organ "aşırı yaşlı" ya da "aşırı genç" diye sınıflandırıldı.

Bu şekilde 11 organ sistemini ve dokuyu inceleyen bilim insanları, sağlık sonuçlarını en iyi öngören yapının beyin olduğu sonucuna vardı.

Bulguları hakemli dergi Nature Medicine'da bugün (9 Temmuz) yayımlanan çalışmada aşırı yaşlı beyne sahip katılımcılara 10 yıl içinde Alzheimer teşhisi konma olasılığının, genç beyne sahip aynı yaştaki katılımcılara göre 12 kat daha fazla olduğu bulundu.

15 yıl içinde herhangi bir nedenden ölüm riski yaşlı beyinlerde yüzde 182 artarken, genç beyinler ölüm oranında yüzde 40'lık bir azalmayla ilişkilendirildi.

Çalışmanın başyazarı Tony Wyss-Coray, "Beyin uzun yaşamın bekçisi" diyerek ekliyor: 

Eğer bir kişinin yaşlı bir beyni varsa ölüm olasılığı artar. Genç bir beyni varsa muhtemelen daha uzun yaşar.

Araştırmacılar beyinden sonraki en önemli faktörün bağışıklık sistemi olduğunu saptadı. 17 yıllık takip süresi boyunca normal yaşta beyin ve bağışıklık sistemi olan katılımcıların yaklaşık yüzde 8'i, genç beyin ve bağışıklık sistemine sahip kişilerinse sadece yüzde 4'ü hayatını kaybetti. 

Bilim insanları beyin ve diğer organların biyolojik yaşlarına göre değerlendirilmesinin tıpta yeni bir çağı başlatabileceğini söylüyor. Organların biyolojik yaşının erken teşhis aracı olarak kullanılması umuluyor.

Basel Üniversitesi'nden çalışmada yer almayan Heike Bischoff-Ferrari, "Kan bazlı organ yaşı saatleri, günümüz tıbbında kullandığımız önlemlerden çok daha önce, yapısal değişiklikler ortaya çıkmadan yüksek hastalık riskine işaret edebilir ve önleyici tedavinin çok daha etkili olmasını sağlayabilir" diyor.

Wyss-Coray de bunun "tıbbın geleceği" olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bugün doktora bir yeriniz ağrıdığı için gidiyorsunuz ve onlar da sorunu anlamak için muayene ediyor. Biz hastalık tedavisinden önleyici sağlık bakımına geçmeye ve insanlar belirli organlarında hastalık yaşamadan önce müdahale etmeye çalışıyoruz.

Ekip yeni çalışmada geliştirdikleri testi ticarileştirmeyi ve iki ila üç yıl içinde kullanıma sunmayı amaçlıyor. Bu test muhtemelen ilk başta beyin, kalp ve bağışıklık sistemi gibi kilit organların yaşını hesaplamak için kullanılacak.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Financial Times, Nature Medicine