Iraklı memurlar, maaşlarının ödenmesini bekliyor

Bağdat'taki er-Reşid Caddesi’nde yürüyen Iraklılar (AFP)
Bağdat'taki er-Reşid Caddesi’nde yürüyen Iraklılar (AFP)
TT

Iraklı memurlar, maaşlarının ödenmesini bekliyor

Bağdat'taki er-Reşid Caddesi’nde yürüyen Iraklılar (AFP)
Bağdat'taki er-Reşid Caddesi’nde yürüyen Iraklılar (AFP)

Iraklı memurların maaşlarının son ödenme tarihinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen maaşlar halen ödenmedi. Memurların büyük bir bölümü artık maaşlarının en azından ‘mükafat’ olarak ödenmesini bekliyor. Ancak memurlar içinde bulundukları durumla birlikte yetkililerin maaşlarında kesintiye gitmelerinden veya geçim kaynaklarını etkileyen başka önlemler almalarından da endişe ediyorlar. Irak hükümetinin içinde bulunduğu karmaşık mali zorluklar göz önüne alındığında, petrol gelirlerinin düşmesi gibi birkaç faktör endişelerin armasına neden oluyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyeleri ile OPEC dışı bazı ham petrol üreticisi ülkeler tarafından yapılan OPEC+ Anlaşması kapsamında petrol kesintileri yapılmasının ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını çerçevesinde alınan önlemler dahilinde ekonominin kapatılmasının yanı sıra eski hükümetler tarafından uygulanan yanlış para politikaları da bu endişeleri körüklüyor.
Başbakan Mustafa el-Kazimi’nin geçtiğimiz cumartesi günü Maliye Bakanlığı'na memurların ve emeklilerin maaşlarının ödenmesi için verdiği talimatlara ve ülkenin petrol ithalatından elde ettiği gelirlerdeki göreceli bir iyileşmeye rağmen maaşlar ödenmedi.  Hükümet, ülkenin mali gelirleri ile aylık 5 ila 6 trilyon Irak dinarı (yaklaşık 5 milyar dolar) civarında tahmin edilen maaş ödemeleri arasındaki farkın sonucu olarak maaşların ödenmesi gereken tarihlerde halen uyamıyor. Başbakan Kazimi birkaç gün önce hükümetinin ‘boş bir hazine’ devraldığını bir kez daha yineledi.
Irak Meclisi Maliye Komitesi üyesi Adnan ez-Zurfi, çalışanların Haziran ayı maaşlarının ödenmesindeki gecikmeyi döviz kuru prosedürlerinin süresine bağladı. Irak Haber Ajansı’na (INA) konuşan Zurfi, “Maaşların ödemesindeki gecikme, söylentilerdeki gibi maaşların 40 günde bir ödenmesinin hedeflenmesinden değil, döviz kuru prosedürlerinin süresinden kaynaklanmaktadır. Maaşlar, sabit döviz kurundan Irak'a nakit transferi prosedürlerinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki günlerde Maliye Bakanlığı tarafından ödenmeye başlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Iraklı memur sendikaları, hükümetin her yıl en az iki aylık maaşı ödemekten kaçınmak için maaşları ödemeyi yaklaşık 15 gün geciktirdiğini söylüyorlar. Ancak hükümet yetkilileri bunu inkar ediyor ve gecikmenin sebebini mali krize dayandırıyorlar.
Başkent Bağdat’taki Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Vefa Raci el-Fetlavi konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Diğer meslektaşlarımla birlikte 16 Haziran’da maaşlarımızı almam gerekiyordu. Fakat henüz alamadık. Memurların büyük bir bölümü, hükümetin kendileriyle birlikte bir tür yavaş ölüm politikası uyguladığını düşünüyor. Bugünlerde çok endişeliler. Yetkililerin önümüzdeki aylarda tüm yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelmesinden korkuyorlar. Birçok insan ağır koşullar altında çalışıyor. Omuzlarında olağanüstü mali yükümlülükler var. Maaşlarının gecikmeli ödenmesi onlar için büyük sorunlar yaratıyor. Ne yazık ki, önümüzde beklemekten başka seçenek yok. Koronavirüs korkusundan sokağa çıkıp protesto da edemeyiz. Her ne kadar Irak Merkez Bankası Maliye Bakanlığı'na maaşların ödenmesi için gerekli nakdi sağladığını açıklasa da memurların büyük bir bölümü geçtiğimiz Haziran ayında maaşlarını alamadılar. Bu durum Iraklı birçok ailenin gelir kaynakları konusundaki endişelerini artırdı” şeklinde konuştu.
Öte yandan çalışanların maaşlarının ödenmesindeki gecikme Petrol Bakanlığı’na bağlı Petrol Ürünleri Dağıtım Şirketi'ni devlete ait ‘Rasheed’ ve ‘Rafidain’ bankalarını uyarmaya itti. Şirket iki bankaya gönderdiği yazıda, “Yasalara aykırı olarak çalışanların 16 - 30 Haziran arasında banka kartı ile almaları gereken maaşların ödenmesindeki gecikme kabul edilemez. Anlaşma şartlarına uyulması ve müşteriniz olan çalışanlarımızın maaşlarının acil olarak ödenmesi gerektiği ve önümüzdeki aylarda da maaş ödemesinde gecikme olmaması konusunda sizi uyarıyoruz. Aksi takdirde, size karşı yasal önlemler alınacaktır” ifadeleri yer aldı.



Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

TT

Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

Arap heyetleri yeni Suriye'nin inşasına destek için Şam'ı ziyaret etti

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera dün (Pazartesi) Şam'da, Suriye halkını desteklemek üzere art arda gelen Arap yetkililerle bir araya geldi ve onlarla önümüzdeki dönemde odaklanılacak çabaları görüştü. Bu yetkililer arasında Beşşar Esed'in devrilmesinden bu yana Şam'ı ziyaret eden ilk Arap dışişleri bakanı olan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi de vardı. Arap temaslarının merkezinde, Suriye'deki gelişmeler yer aldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati dün gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Suriye sahasındaki son siyasi gelişmeleri ele aldı.

Açıklamada Abdulati'nin ‘kardeş Suriye'nin tarihindeki bu kritik aşamada Suriye devletini desteklemenin önemini, egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmasını, ulusal kurumlarının rollerini oynamasına olanak tanınmasını ve tüm Suriye topraklarında istikrarı yeniden tesis etmek için Suriye halkının tüm bileşenlerini içeren, Suriye'nin sahiplendiği ve liderlik ettiği kapsamlı bir siyasi sürecin benimsenmesi gerektiğini’ vurguladığı belirtildi.

Suudi heyeti Şam'da

Suudi Arabistan hükümetine yakın bir kaynak dün AFP'ye yaptığı açıklamada, bir Suudi heyetinin pazar günü Şam'ı ziyaret ettiğini ve eş-Şera ile görüştüğünü söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘Suriye'deki durum, Captagon'un ortadan kaldırılması ve diğer konulara odaklandığını’ bildirdi.

Şam ziyareti sırasında es-Safadi, ülkesinin, yıllardır süren ölüm, yerinden edilme ve yıkımın ardından, yeni bir siyasi sistemin Suriyeliler tarafından inşa edildiği ve tüm Suriyelilerin haklarının korunduğu bir gelecek aşamasına ulaşmak için Suriye halkını bu geçiş aşamasında desteklediğini yineledi.

Ürdün'den uyarı

Es-Safadi X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye'nin egemenliği ve güvenliğine yönelik her türlü saldırıya karşı uyarıda bulundu. İsrail'in Suriye topraklarına girmesinin sona ermesi gereken yeni bir işgal olduğunu ve uluslararası toplumun bu geçiş döneminde Suriye'ye müdahale etmemesi için İsrail'e baskı yapması gerektiğini belirtti. Es-Safadi, on gün önce Akabe toplantılarının sonuç bildirgesinde, toplantıların amacının, tüm Suriyeliler için güvenli ve parlak bir gelecek inşa etmede Suriye'yi desteklemek için uluslararası toplumla bir Arap pozisyonu koordine etmek olduğunun açık olduğunu hatırlattı.

csdfg
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)

Es-Safadi ülkesinin, terörizm ve dışlanmadan arınmış, tüm vatandaşlarının istek ve haklarını yerine getiren, özgür, bağımsız ve egemen bir devlet inşa etme yolunda Suriye'yi destekleyeceğini vurguladı. Es-Safadi ayrıca, ülkesinin Şam'ın hayati kurumlarının kapasitelerini yeniden inşa etmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre es-Safadi dün yaptığı açıklamada, eş-Şera ile Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadele için iş birliği yapma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Ürdün son yıllarda başta Captagon olmak üzere silah ve uyuşturucu kaçakçılığından çok zarar gördü. 2011 yılından bu yana Suriye'de devam eden kanlı çatışmalar yarım milyondan fazla insanın ölümüne, büyük bir yıkıma ve ülke içinde ve dışında milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Katar heyeti

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari'nin yaptığı açıklamaya göre Katar Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed el-Halifi, 13 yıllık diplomatik ayrılığın ardından Suriyeli yetkililerle görüşmek üzere diplomatik bir heyetin başında dün Şam'a geldi. El-Ensari X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “El-Halifi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye havaalanına inen ilk Qatar Airways uçağıyla Şam'a vardı” ifadesini kullandı. El-Ensari, heyetin ‘Katar'ın Suriye halkına her türlü desteği sağlama konusundaki kararlı tutumunu yerine getirmek üzere’ Suriyeli yetkililerle görüşmeler yapacağını bildirdi.

El-Ensari bu görüşmelerin ülkesinin ‘Suriye'deki kardeşlerine her türlü desteği sağlama konusundaki kararlı tutumunu’ yansıttığını kaydetti. Katar Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Bu ziyaret, Katar ile kardeş Suriye arasındaki yakın kardeşlik ilişkilerinin gücünün ve Katar'ın Suriye'nin ilerlemesi ve egemenliğinin korunmasına yönelik tam ilgisinin yeni bir teyididir” denildi. AFP'ye konuşan Katarlı bir yetkili, iki ülke arasındaki ‘uçuşların yeniden başlaması için Şam Uluslararası Havalimanı'nın hazır olup olmadığını değerlendirmek üzere’ heyete bir havacılık teknik ekibinin eşlik ettiğini söyledi. Yetkili, “Katar ticari ve kargo uçuşlarının yeniden başlaması için teknik destek sağlamanın yanı sıra geçiş döneminde havalimanının bakımını da üstlenmeyi teklif etti” dedi.

zxascdvfg
Yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera, 23 Aralık 2024 tarihinde Şam'da Katar heyetiyle (Reuters)

Eş-Şera, Doha'nın gelecekte Suriye'de enerji de dahil olmak üzere çeşitli sektörlere yatırım yapmaya ilgi duyduğunu ifade etti. Eş-Şera, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'yi Suriye'yi ziyaret etmeye davet ettiğini belirtti.

BAE çağrısı

BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan dün yeni Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan eş-Şeybani ile ikili ilişkilerin güçlendirilmesini ele aldıkları bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığına göre ikili, ‘iki taraf, iki ülke ve iki kardeş halk arasındaki yakın kardeşlik ilişkilerini ortak çıkar alanlarında geliştirmenin yollarını görüştü.’

Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü ve egemenliğini korumanın önemini vurgulayan Al Nahyan, BAE'nin Suriye halkının güvenlik, kalkınma ve iyi bir yaşam özlemlerini gerçekleştirecek kapsamlı ve kapsayıcı bir geçiş aşamasına ulaşılmasına yönelik tüm çaba ve gayretleri destekleyen tutumunu yineledi.