Koronavirüsü semptomları göstermeyenler için test ağı genişletiliyor

Chessington’daki bir hayvanat bahçesinin girişinde muayene edilen bir çocuk. (Reuters)
Chessington’daki bir hayvanat bahçesinin girişinde muayene edilen bir çocuk. (Reuters)
TT

Koronavirüsü semptomları göstermeyenler için test ağı genişletiliyor

Chessington’daki bir hayvanat bahçesinin girişinde muayene edilen bir çocuk. (Reuters)
Chessington’daki bir hayvanat bahçesinin girişinde muayene edilen bir çocuk. (Reuters)

Tıpkı daha fazla balık yakalamak için denize ağ atan bir balıkçı gibi, yeni tip koronavirüs vakalarında ciddi artış yaşayan ülkelerdeki sağlık yetkililerinin de virüsü sessizce yayan kişileri tespit etmek için test ağını kullanması gerekiyor.
Koronavirüsü sessizce yayanlar, vücut sıcaklığı ölçümüyle ya da kısıtlamaların ardından yeniden çalışmaya başlayan kurumlar tarafından alınan diğer geleneksel önlemlerle anlaşılmıyor. Zira söz konusu kişiler herhangi bir belirti göstermiyor. Ancak bağışıklığı daha düşük olan bireylere virüsü aktarabiliyor. ABD Sağlık Bakanı Yardımcısı Dr. Brett Giroir; Florida, Louisiana ve Teksas’taki yükselen vaka sayılarının tehlikesi hakkında uyarıda bulundu. Giroir, çarşamba günü düzenlenen basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
“Bu üç eyalet ve diğerlerinde hastalık semptomları göstermeyenleri tespit etmek üzere teşhis testlerinde atılım yapmaları için federal hükümetin eyaletleri nasıl destekleyebileceği konusundaki tartışmalar sürüyor. Hiç belirti göstermeyen veya basit belirtiler taşıyan, yaşları 35’ten küçük birçok kişinin bazı bölgelerde vaka artışlarına sebep olduğu düşünülüyor. Nitekim bu kişileri tespit etmek kolay değil. Bu yüzden test hacminde artışa gitmek gerekiyor.”
Hafta sonu birçok insanın uzun bir sürenin ardından halka açık yerlere akın etmesi bekleniyor. Dr. Giroir kalabalıktan kaçınma, maske takmayı ihmal etmeme ve hijyen sağlamaya dikkat etme çağrısında bulundu. Belirti göstermeyenlerin taşıdıkları virüsü savunmasız insanlara aktarabileceği hususunda uyaran Giroir “İnsanlar halk sağlığı önlemlerine dikkat edecek kişisel disipline sahip değilse, yakın zamanda bu sorundan kurtulmayı bekleyemeyiz” dedi.
Giroir, ABD eyaletlerinin bu temmuz ayında 13,5 ila 13,7 milyon arasında teşhis testi yapmalarının beklendiği, günlük ortalama test sayısının 500 ila 600 olduğu bilgisini verdi. The Atlantic web sitesinin Kovid-19 izleme projesine göre ABD’de toplam 32,2 milyon test yapıldığı tahmin ediliyor. Veriler, haziran ayı sonunda günde yaklaşık 600 bin testin yapıldığını gösteriyor. Giroir’un değindiği noktalara da işaret eden Avustralya’daki Queensland Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü uzmanı Dr. Gerard Fitzgerald, Australian Broadcasting Corporation (ABC) tarafından birkaç gün önce yayınlanan açıklamalarında şunları söyledi:
“Toplumsal bulaşma gibi bir durum mümkün. Hafif semptomlar gösteren veyahut hiç göstermeyen vakaların sayısı elimizdeki verilerden çok daha fazla. Nitekim koronavirüse yakalananların yaklaşık yüzde 15'inin hiçbir semptom göstermediği düşünülüyor. Bilhassa gençler virüsü uzun bir süre daha yayabilir. En nihayetinde topluma karıştıklarında savunmasız insanlara aktarabilir. Hastalığı kimin yaydığı net olmadığı için mümkün olduğunca çok kişinin teste tabi tutulması gerekiyor.”
Suudi Arabistan da dahil olmak üzere bazı ülkeler kısıtlamaları hafifletmeye gitmeden önce bu durumun farkındaydı. Nitekim Suudi Arabistan’ın 26 Nisan’da Çin ile imzaladığı 995 milyon riyal (265 milyon dolar) değerindeki sözleşme, kısıtlamaların gevşetilmesi ile beraber 9 milyon koronavirüs testi yapılmasını öngörmüştü.
Suudi Arabistan, uzmanların belirttiği gibi yüksek sayıda test gerçekleştirmek için bazı ülkelerin yalnızca virüs belirtisi olanlara uygulayacağı ve almaya güç yetiremeyeceği miktarda test ithal etti.
Diğer yandan ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden (FDA) Mısırlı eski araştırmacı ve virolog Eşref el-Faki, farklı şehirlerde mobil test araçlarının görevlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bu araçlarda ateş ölçer (cep boyutunda termometre), kandaki oksijen ölçer (cep boyutunda oksimetre), göğüs röntgeni (mobil röntgen) ve yurt dışından gelenlere havaalanında uygulandığı gibi parmak ucundan hızlıca kan örneği alan cihazların da bulunması gerektiğine değindi. Şarku’l Avsat’a konuşan Faki şunları söyledi:
“Tüm bu yöntemler birlikte kullanıldığında hata oranı yüzde 10’u geçmeyecektir. Bu şekilde, semptom göstermeyenler tespit edilebilir. Ardından da vakaları doğrulamak için daha doğru destler yapılabilir. Böylece pahalı testlerin kullanımı azaltılabilir.”



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı
TT

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

ABD, Ukrayna ve Avrupa’dan yetkililer pazar günü İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik barış planını ele alacak. Kiev’de ise bu planın “zorunlu bir teslimiyet” anlamına gelebileceği endişesi hâkim. Washington ise önerinin nihai bir teklif olmadığını vurguluyor.

Trump, yaklaşık dört yıldır süren savaşın sona erdirilmesine yönelik planına Kiev’in 27 Kasım tarihine kadar onay vermesini istemişti. Ancak Ukrayna, taslakta Rusya lehine görülen bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Rus vizyonu tartışması

ABD yönetimi, planın Amerikan resmi politikasını yansıttığını belirterek, Senato üyelerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun planı “Rusya’nın dilek listesi” olarak nitelediği iddiasını reddetti.

xscd
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (Reuters)

28 maddelik taslak, Ukrayna’nın bazı topraklardan vazgeçmesini, ordusunun küçültülmesini ve ülkenin NATO’ya katılmama taahhüdünü içeriyor.

Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada planın “nihai teklif” olmadığını, amacının çatışmaları “bir şekilde” durdurmak olduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da metni “devam eden bir çalışma” olarak nitelendirdi.

Avrupalı müttefikler ise hazırlık sürecine dahil olmadıkları plana temkinli yaklaşıyor ve daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. G20 zirvesi sırasında Kiev’in elini güçlendirecek karşı öneriler üzerinde çalışıldı.

ABD Heyeti Cenevre’de

Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün (Pazar)Cenevre’ye ulaştı. ABD’nin diplomatik temsilcilerinden Steve Whitkov’un da görüşmelere katılması bekleniyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ise Kiev’de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştükten sonra Cenevre’ye geçiş yaptı.

Rubio sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, barış planının ABD tarafından hazırlandığını belirterek, “Bu, devam eden müzakereler için güçlü bir çerçeve sunuyor. Rusya’nın katkılarının yanı sıra Ukrayna’nın önceki ve mevcut önerilerini de içeriyor” dedi.

Rusya’nın katılımı belirsiz

Zelenskiy, başmüzakereci görevine Andriy Yermak’ın getirildiğini duyurdu. Kararnamede müzakerelere “Rusya Federasyonu temsilcilerinin” de katılmasının öngörüldüğü ifade edildi; ancak Moskova’dan bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.

Zelenskiy, “Barışı sağlamak için atılması gereken adımlar konusunda ortaklarımızla istişarelerde bulunacağız” dedi. Ukrayna lideri, temsilcilerinin ülkenin ulusal çıkarlarını savunmayı bildiğini ve “Rusya’nın üçüncü kez saldırmasını engelleyecek” şekilde hareket edeceklerini vurguladı.

Avrupa’dan güvenlik vurgusu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, üst düzey yetkililerin Cenevre’de “ilerleme kaydetmek” için bir araya geleceğini söyleyerek, Ukrayna’ya güçlü güvenlik garantileri verilmesinin önemini vurguladı. İngiltere’nin ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell’ın da toplantıya katılacağı belirtildi.

cdfg
Trump ve Putin, geçen Ağustos ayında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek için yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında el sıkışıyor (Reuters)

İtalya’nın güvenlik danışmanı Fabrizio Saggio’nun da Cenevre’ye gideceği bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise AB, Fransa ve Almanya’dan güvenlik yetkililerinin görüşmelere katılacağını açıkladı.

Johannesburg’daki G20 toplantısı sırasında Starmer, Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’ın planını ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeye Avustralya, Kanada ve Japonya’dan yetkililer de katıldı.

Liderler, yayımladıkları ortak açıklamada ABD planının “üzerinde çalışılması gereken bir temel” olduğunu kaydetti. Açıklamada ayrıca “sınırların güç yoluyla değiştirilemeyeceği” ve Ukrayna ordusuna getirilebilecek kısıtlamaların ülkeyi gelecekte risk altında bırakabileceği uyarısı yer aldı.

fgb
Rusya Savunma Bakanlığı'nın 18 Kasım'da yayımladığı bir videodan alınan bir karede, bir Rus askerinin Ukrayna'da açıklanmayan bir konumda bulunan Ukrayna ordusu mevzilerine top mermisi ateşlediği görülüyor. (EPA)

Macron, planın Ukrayna’nın NATO ilişkileri ve AB’de dondurulan Rus varlıkları gibi Avrupa’yı ilgilendiren kritik konular içerdiğini belirterek, “Hepimiz güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu barış tüm Avrupalıların güvenliğini gözetmelidir” dedi.

Kiev’de kritik günler

Zelenskiy, cuma günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ukrayna’nın tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini söyledi. Trump’ın planına alternatif öneriler sunacağını belirterek, ülkeye yönelik baskının “çok yoğun” olduğunu dile getirdi.

Ukrayna lideri, ülkesinin “onurunu kaybetmek ile en önemli müttefikini kaybetme riski arasında çok zor bir seçimle” karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise planın nihai barış için “temel oluşturabileceğini” söyledi ancak Ukrayna’nın masadan çekilmesi halinde daha fazla toprak alacağı tehdidinde bulundu.


İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.