Rand raporu: Çin’de vaka sayısı açıklanandan 37 kat fazla olabilir

Arşiv-İHA
Arşiv-İHA
TT

Rand raporu: Çin’de vaka sayısı açıklanandan 37 kat fazla olabilir

Arşiv-İHA
Arşiv-İHA

Çin, ülkedeki Kovid-19 vaka sayısının 83 bin 542'ye ulaştığını, 4 bin 634 kişinin de salgından dolayı yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ancak uluslararası taraflar Çin istatistiklerinin geçerliliğini sorguluyor.
Orduya yakın bir ABD araştırma merkezi, Çin'deki gerçek koronavirüs vaka sayısının resmi olarak ilan edilen sayıdan tahmini yaklaşık 37 kat fazla olduğunu iddia ediyor. Üst düzey bir ABD yetkilisi geçen ay Pekin'i vatandaşlarını kasıtlı olarak virüsü yaymak için yurtdışına göndermekle suçladı. "Aani" web sitesi, ABD ordusunun teröristleri ve ABD ulusal güvenliğine yönelik tehditleri tespit etmesine ve bunlarla nasıl başa çıkılacağına dair Rand Araştırma Merkezi'nin bir raporunu yayınladı. Raporda, Çin'deki gerçek koronavirüs vaka sayısının resmi olarak ilan edilen sayıdan yaklaşık 37 kat fazla olabileceğine dair deliller bulunduğu ve bunun ülkeler arasındaki ticari havacılık raporunun sonuçlarına dayandığı belirtildi.
Bu yılın ocak ayında Çin'de meydana gelen salgından bu yana birkaç yabancı ülke ve kuruluş, Pekin'i sessizlik ve virüsü gizlemekle suçladı. Web sitesinde yer alan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Çin'de bildirilen vaka sayısına göre, Japonya, Tayland, Güney Kore, ABD ve Tayvan'daki vakaların sayısının, bu ülkelerde duyurulmuş olanlardan çok daha düşük olması gerekiyordu." Raporda, Çin ile yoğun ticari ilişkileri nedeniyle bu ülkelerin virüse karşı en savunmasız olan ülkeler olduğu belirtildi.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters