Hayat şartlarındaki kriz Lübnanlıları intihara sürüklüyor

Beyrut’ta intihar eden Muhammed el-Hak’ın tabutu vatandaşlar ve güvenlik güçleri tarafından taşınsdı. (EPA)
Beyrut’ta intihar eden Muhammed el-Hak’ın tabutu vatandaşlar ve güvenlik güçleri tarafından taşınsdı. (EPA)
TT

Hayat şartlarındaki kriz Lübnanlıları intihara sürüklüyor

Beyrut’ta intihar eden Muhammed el-Hak’ın tabutu vatandaşlar ve güvenlik güçleri tarafından taşınsdı. (EPA)
Beyrut’ta intihar eden Muhammed el-Hak’ın tabutu vatandaşlar ve güvenlik güçleri tarafından taşınsdı. (EPA)

Yoksulluk, Lübnanlı bir vatandaşı 3 Temmuz’da  Beyrut’taki el-Hamra Caddesi’nde intihar etmeye zorladı. İntihar eden vatandaş ardında “Ben kafir değilim. Açlık kafirdir” notunu bıraktı. Ekonomik sıkıntılar çeken bir diğer adam da ‘bazılarını dükkan ve eczanelerden temel ihtiyaçlarını çalmaya iten, kötüleşen yaşamsal krizin ortasında’ evinde ölü bulundu.
Ekonomik ve mali krizlerin ortasında vatandaşlara sunulan devlet hizmetlerindeki düşüş, toplumsal güvenliğin bozulmasına yol açtı. Araştırmacılar, ihtiyaçların karşılanması için silahlı soygunların baş gösterdiğine dikkat çekerek bölgelerdeki düzensiz oturma eylemlerine ve protestolara rağmen henüz 17 Ekim’e benzer büyük bir halk hareketi yaşanmadı. 61 yaşındaki Ali Muhammed el-Hak, yoldan geçen vatandaşların şaşkın bakışları ortasında, el-Hamra Caddesi’deki bir kafenin yakınlarında kafasına ateş ederek intihar etti. Güvenlik güçleri, olayla ilgili soruşturma başlattı. Sosyal medya kullanıcıları, adamı intihara açlığın sürüklediğini belirtirken Muhammed el-Hak’ın amcasının oğlu da kuzeninin bir videosunu yayınladı.
Görgü tanıkları, silah sesinden önce durumun normal olduğunu ancak bir adamın nedenini bilmedikleri bir durum nedeniyle yere düştüğünü belirtti. Tanıklar, adamın intihar etmeden önce “Lübnan, özgür ve bağımsızdır” dediğine dikkat çekerken, göğsünde de “Ben kafir değilim, açlık kafirdir” yazılı bir not bulunduğunu aktardılar.
Aynı şekilde eş-Şuf bölgesinde, Cadra kasabasındaki bir dairede bir diğer Lübnanlının daha cesedi bulundu. Güvenlik ve adli birimler de soruşturma yapmak amacıyla daireye gitti. Yerel medya organlarına göre Cadra Belediye Başkanı Peder Joseph Kazzi, 37 yaşında olduğu tespit edilen adamın minibüs şoförlüğü yaptığını ve ekonomik sıkıntı çektiğini açıkladı.
Lübnan, krizin patlak vermesinden bu yana birçok intihar vakasına tanık oldu. Lübnanlı bir vatandaş, 4 Aralık’ta işten çıkarılması ve borçları olması nedeniyle Beyrut’ta intihar etti. Bir diğer Lübnanlı da çocuğunun okula gitmek için kendisinden bin lira istemesinin ardından 9 Aralık’ta, Bekaa’daki Arsal kasabasında intihar etti.
 Information International kurumu tarafından geçen ay yürütülen bir çalışma, ölüm vakalarının yüzde 103 oranında artarak 118’e yükseldiğini, geçen yıla oranla 30 kişinin daha intihar ettiğini ortaya koydu.
Ekonomik gerileme, bu yılın ilk dört ayında 704 vakanın kaydedildiği silahlı soygun ve hırsızlık sayısını artırmasına yol açtı. Sosyal medya kullanıcıları tarafından 3 Temmuz’da yayınlanan videolar, bir adamın silah zoruyla bir eczaneden mama ve çocuk bezi aldığını gösterdi. Krizin şiddetlenmesinden bu yana, geçen aylarda kötüleşen toplumsal güvenliğin çöküşünü gösteren benzer videolar da yayınlandı.
Sosyolog Dr. Mine Fayyad, 1929 yılında dünyada yaşananlara benzer şekilde bir intihar dalgasına yol açabilecek umutsuz koşullar nedeniyle bulaşıcı bir hale dönüşebilecek intiharlara ilişkin endişelerini dile getirdi. Information International’ın tahminleri, yoksulluk sınırının altında yaşayan yaklaşık 1,1 milyon (yüzde25) Lübnanlının olduğunu, yani gelirlerinin gıda sağlamak için yeterli olmadığını gösterdi.
El-Hamra Caddesi’ndeki intihar 3 Temmuz’da, ülkenin hayat şartlarına karşı olan sokaklara ivme kazandırdı. Öyle ki eylemciler kötüleşen yaşam koşullarına karşı öfkelerini dile getirmek için sokaklara akın etti.
Salgına rağmen Beyrut ve diğer bölgelerde ekonominin, yaşam koşullarının ve hizmetlerin kötüleşmesini protesto etmek için çeşitli eylemler düzenlendi. Protestocular, Korniş yolunu iki yönde trafiğe kapattı. Sayda’daki eylemciler de şehrin yolunu kapatırken Lübnan ordusu yolu yeniden açmak üzere müdahalede bulundu. Eylemciler, Trablusşam’a doğru da yürüyüş düzenledi. Ellerinde ‘Devrim olmadan yaşamak mümkün değil’ yazılı pankartlar taşıdılar.



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.