İsrailli yetkililerden ilhakı uygulamaya hazır olmadıkları açıklaması

Filistinliler, İsrail’in Batı Şeria’nın bir bölümünü ilhak etme planına yönelik protestolar düzenliyor. (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Batı Şeria’nın bir bölümünü ilhak etme planına yönelik protestolar düzenliyor. (AFP)
TT

İsrailli yetkililerden ilhakı uygulamaya hazır olmadıkları açıklaması

Filistinliler, İsrail’in Batı Şeria’nın bir bölümünü ilhak etme planına yönelik protestolar düzenliyor. (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Batı Şeria’nın bir bölümünü ilhak etme planına yönelik protestolar düzenliyor. (AFP)

Tel Aviv'den siyasi kaynaklar, İsrail güvenlik servisleri başkanlarının, ilhakın sonuçlarıyla yüzleşmeye hazırlanmaları için hükümetten bir ay mühlet talep ettiğini bildirdi. İsrail hükümetindeki Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) İstihbarat Dairesi başkanı Rani Peled, hükümetinin ilhak meselesinde henüz bir karara varmadığını söyledi. Peled, Parlamenter Devlet İzleme Komitesi’nin düzenlediği toplantı bağlamında, NSC Başkanı Meir Ben Şabat’ın hazırladığı bir belgenin geçen ay Başbakan Binyamin Netanyahu ve güvenlik servislerine sunulduğunu, aynı zamanda Netanyahu’nun ilhak planı hakkında ABD yetkilileriyle görüşmelerini sürdürdüğünü kaydetti.
Rezerv Ordusu Tuğgenerali ve Batı Şeria Sivil İdaresi eski Başkanı Ilan Paz konuya dair “İsrail hükümeti, Başbakan Binyamin Netanyahu ve yoldaşlarının tüm ifadelerine rağmen ilhakı uygulamaya henüz hazır değil” dedi. ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre ilhakın aylar süren mühendislik ve iktisadi hazırlık gerektirdiğini sözlerine ekleyen Paz, bu kapsamda Batı Şeria Duvarı’nın uzunluğunun 800 metreden bin 800 kilometreye çıkacağını, yalnızca bunun 15 milyar dolara mal olacağını söylediği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ordu ve istihbarat servislerinin profesyonelce hazırlanması gerekiyor. Doğru anladıysam, Netanyahu karardan 30 gün önce bu servislere düzenli uyarıda bulunma sözü verdi. Uyarının, hızlı ve kapsamlı bir ilhak isteyen Büyükelçi David Friedman ile küçük çapta olmasını isteyen Jared Kushner arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi sonrasında yapılması gerekiyordu. Hiçbir fikri olmayan Trump'a gelince… Onun da ikili arasındaki meseleyi çözmesi gerekiyordu. Ancak anketlerin Trump’ı geri planda göstermesi dolayısıyla kendisi bugünlerde özel bir durum yaşıyor. Beyaz Saray’dan kendisine kâr kazandırmayacak bir çatışma için güce sahip olup olmayacağı ise şüpheli.”
Yedioth Ahronoth gazetesinin dünkü haberine göre söz konusu açıklamalarda şu ifadeler kullanıldı:
“Var olan izlenimin aksine Filistin Otoristesi ile ABD yönetimi arasındaki kopuş kesin değil. Aralarındaki iletişim, Kudüs'teki ABD Konsolosluğu'nda profesyonel düzeyde mevcut. ABD’liler,  Ebu Mazen’in (Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas) bizzat Beyaz Saray’a yönelmesi ve Trump'a planını gözden geçirmeyi teklif etmesi önerisinde bulundu. Ancak Ebu Mazen bunu reddetti. Zira Trump’a yönelik her türlü adım Filistin ve Arap dünyasında, plana meşruiyet vermek şeklinde yorumlanacak.”
Gazete, aynı zamanda, Körfez ülkeleri baskısı altında olan Kushner’in ilhakı engellediğini, ABD’nin ilhakı tanıması karşılığında İsrail'in Filistinlilere C Bölgesi’nden bir toprak parçası veya benzeri somut bir şey vermesini talep ettiğini dile getirdi.
İsrail hükümeti, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin bölgelerine kısmi ilhak uygulama planı üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyor. ‘Filistin Ulusal ve İslam Kuvvetleri Liderliği’ dün, “İsrail’e yönelik halk direnişinin devam etmesi, bu direnişin özellikle askeri kontrol noktaları, temas alanları ve sömürge yerleşim yerleri önlerinde genişletilmesi” çağrısında bulundu. Dün Ramallah’ta bir araya gelen liderler şu bildiriyi yayınladı:
“Bu savaştaki ilişkilerimizi düzenleyen, hıyanet, tekfir ve ölüm tehdidinden uzakta düşünce ve ifade özgürlüğünü, kamusal özgürlüklerin ve farklı görüşlerin korunmasını garanti altına alan Bağımsızlık Bildirgesi ve Temel Yasa olacaktır. Vatanımızdaki, kamplardaki ya da diasporadaki Filistin halkı; halkımızın topraklarına geri dönme, kendi kaderini belirleme, başkenti Kudüs olacak şekilde bağımsız ve egemen bir Filistin devleti tesis etme gibi sabit haklarından herhangi birine halel getirilmesini fikir birliği ile kesin olarak reddetmektedir. Yine halkımız, işgalci devletin başta Ürdün Vadisi, Ölüdeniz'in kuzeyi ve el konan topraklar olmak üzere Batı Şeria'daki toprakların ilhakını, buraya yasa dışı sömürge yerleşimleri inşa etme yönündeki siyasetini, aynı zamanda ilhak meselesini de içeren ABD’nin Yüzyıl Anlaşması’nı reddetmektedir. İhtilalin ilhak politikasını reddeder nitelikteki gerek resmi gerekse dünyanın birçok başkentinde düzenlenen halk etkinlikleri çok değerlidir. İhtilalin halkımıza karşı artan saldırgan politikalarına, bunları ABD-Siyonist ittifakı ışığında zemine oturtma ve bu minvalde zaman kazanma girişimlerine karşı, özellikle işgalci devlete yaptırım uygulayarak pratik mekanizmalar oluşturmak önem arz etmektedir. Nitekim böyle bir manzarada Filistin şehirleri ve köyleri, mülteci kamplarına yönelik günlük baskınlar, tutuklamalar, sömürge yerleşim yerlerinin inşası ve genişletilmesi, bu minvalde ağaçların kesilmesi, sömürgeci yerleşimcilerin halkımıza karşı saldırgan tutumları, işgal ordusunun koruması altında Kudüs’te yürüttükleri günlük saldırganlıklar, Kutsal Mescid-i Aksa’nın günlük olarak baskına uğraması nedeniyle sürekli artan gerilim karşısında Filistin halkının himaye altına alınması yolunda kararlar verilmesi gerekmektedir.”



Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.