İngiltere’nin güvenli ülkeler listesine Portekiz’den tepki

Portekiz Dışişleri Bakanı Augusto Santos Silva. (Arşiv - Reuters)
Portekiz Dışişleri Bakanı Augusto Santos Silva. (Arşiv - Reuters)
TT

İngiltere’nin güvenli ülkeler listesine Portekiz’den tepki

Portekiz Dışişleri Bakanı Augusto Santos Silva. (Arşiv - Reuters)
Portekiz Dışişleri Bakanı Augusto Santos Silva. (Arşiv - Reuters)

Portekiz hükümeti dün (cumartesi) yaptığı açıklamada İngiltere’nin yurtdışından gelenlere 14 günlük karantinanın muaf tutulacağı ülkeler listesine Portekiz’i almamasını "mantıksız" olarak nitelendirdi.
Portekiz Dışişleri Bakanı Augusto Santos Silva, RTB televizyona yaptığı açıklamada, "Karantina konusu mantıksız" ifadesini kullandı.
İngiltere, 2019 yılında 2.1 milyon ziyaretçi alan ve 3.3 milyar avro gelir elde eden Portekiz'in en önemli turizm pazarını temsil ediyor.
Santos Silva açıklamasında, “Koronavirüs vaka sayısı ve ölüm oranları korkutsa da Birleşik Krallık’ın listeye almadığı ülkelerden dönenlere 14 günlük karantina uygulaması mantıksız. Salgının tüm göstergelerine bakıldığında sonuçlar İngiltere'den daha iyi” ifadesini kullandı.
Londra hükümeti cuma günü yaptığı açıklamada Portekiz ve İsveç dışındaki Avrupa Birliği ülkelerinin çoğu da dahil olmak üzere 70'ten fazla ülkeden dönenlerin 10 Temmuz tarihinden itibaren 14 günlük karantinadan muaf tutulacağını duyurmuştu. 
Lizbon bölgesindeki bazı kritik yerlerin "endişe verici" olduğunu kabul eden Portekiz Dışişleri Bakanı, “Bu durum İngilizlerin yaz tatillerini Algarve'de (güneyde) geçirmelerini engellememeli. Algarve İngilizler için geleneksel bir turizm merkezi. Kovid-19'dan dolayı güvenli olmadığına dair bir gösterge yok" şeklinde konuştu.
Fransız haber ajansı (AFP) tarafından ülkelerden toplanan verilere göre, Birleşik Krallık ve Portekiz her bir milyon kişide en az dört binden fazla koronavirüs vakası kaydetti. Ancak İngiltere’de bir milyon kişide 650 ölüm gerçekleşirken, Portekiz’de 156 ölüm kaydedildi.
Portekiz’in, ülkeyi hemen kapatarak sağlık kriziyle başa çıkma biçimi başta övülse de Lizbon ve çevresinde yoğunlaşan salgın nedeniyle mayıs ve haziran aylarında günlük vaka sayısında üç kat artış kaydedildi.



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.